Şu Hellim/Halloumi Ekonomisi (Meselesi)…..
2015 yılında Fransız basınında çıkan bir haber şu manşeti kullanmıştı; “Hellim Kıbrıslı Rumlarla, Kıbrıslı Türkleri birleştiriyor.”
BBC bu haberi o günlerde kendi kanallarında da paylaşmıştı. Nedir peki bu kavga. Neydi paylaşılamayan.
Yüzyıllardan beridir Kıbrıs adasına ait olan Hellim/Halloumi, 19. Yüzyıl sonlarında ekonomik bir değer olarak algılanmaya, ciddi anlamda burdan gelirler elde etmeye başlıyorlar. Hatta kıyaslanmayacak kadar büyük ekonomiye sahip olan Türkiyeli yatırımcılar bu değerin farkına varıp, kendi kurdukları fabrikalarda ya da ortaklık kurdukları Kıbrıslı Türk İşletmeciler ile Türkiyede de ciddi miktarlarda hellim üretmeye başlamışlardı.
2004 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti adına Kıbrıslı Rum üreticiler hellimi bir Kıbrıs Cumhuriyeti ürünü olarak Avrupa Birliğine tescil ettirerek, AB pazarına mal satabilmenin yollarını arıyorlardı. Siyasi olarak aynı yılda yapılan hata ile Kıbrısın güney kesimi tek başına Kıbrıs Cumhuriyeti adı ile Avrupa Birliğine katılıyor ama ekonomik anlamda hellim için reddediliyordu. Yıllardan beridir yapılan çalışmalar neticesinde, AB İtalya’nın Mozerella Peynirine, Yunanistan’ın Feta Peynirine verdiği tescil gibi Kıbrıs’ın Hellim/Halloumi’ini de coğrafik tescilini onaylıyordu.
Ne demek coğrafik tescil; sadece Kıbrıs adası üzerinde üretilen sütten yapılabilecek bir Hellim/Halloumi artık AB sınırlarında pazarlanabilecek bir üründür. Dünyanın başka hiçbir coğrafyasındaki Hellim/Halloumi o sınırlar içinde pazarlanamayacak. Tanımını Kıbrsılıların verdiği ürün 2024 yılına kadar farklı süt oranlarında olsa da 2024 yılından itibaren %51’I küçükbaş hayvandan geriye kalanı da büyükbaş hayvandan üretilecek.
Peki bu üretim yöntemi için hazırmı süt üreticileri, ne Kuzeyde ne de Güneyde bu oranların şu an için yakalnması mümkün değil. Maliyet hesaplarını iyi bildiğim Kuzey Kıbrıs küçükbaş hayvan üreticiliği için , 100 adet küçükbaş hayvanı olan mandıra ayda 15,000 TL zarar eder durumdadır. Peki bu zarar edilerek Küçükbaş hayvan üreticiliği nasıl cazip hale gelebilecek. İşte burda iş devletin yürütmenin ta kendisine düşüyor. Kandırıldık, gibi söylemler Karin doyurmuyor. Çıkıp AB ile görüşüp öncelikle 2024 için belirlenen tarihi gerçekçi planlarla ötelemek, öteledikten sonra da verilecek teşvikler ile küçükbaş süt üretimini cazip hale getirmek gerekecek.
Şimdi çıkıp yine devlet teşvik verecek ve çok büyük zararlara uğrayacak deyebilecekler için şunu net söylemeliyim, böyle bir fırsat yüzyıllardan beridir Kıbrsılının kucağıan verilmemişti. Ciddi anlamda yapılacak planlamalar ile Hellim/Halloumi Kıbrıs halkının hem birleşmesine hem de ekonomik anlamda güçlenmesine fırsat olacaktır.
Şu an için bile her köyde Hellim/Halloumi üretimleri geleneksel yöntemler ile yapılmaktadır. Onlarca helllim fabrikasında yüzlerce istihdam sağlanmakta, ve KKTC ekonomisine ciddi bir girdi sağlanmaktadır.
Kendi rakanmlarını katlayarak artıracak olan bu ürün için plan yapmak ve kurtuluşu görmemek için ya Kıbrıslı olmamak ya da işbilmez olmak gerekmektedir.
Dünyadaki bütün rezervleri düşünün, doğalgaz rezervi, altın rezervi gibi. Hepsinin kaynaklarının sonu olduğunu düşünebiliyorsunuzdur. Hellim/Halloumi reervinin sonu yok. İnsanoğlu tükettikçe o artacak. Kıbrıslı kazanacak, Kıbrsı birleşecek.





















-001.gif)







































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.