Özyiğit, 2020 yılının toplumun yapısal sorunlarına çözüm üretilemeyen, pandemi nedeniyle başta sağlık ve ekonomi olmak üzere her alanda ciddi olumsuzluklar yaşanmasına neden olan, Kıbrıs Türk halkının genel anlamda daha da fakirleştiği, Cumhurbaşkanlığı seçimleri başta olmak üzere müdahalelerle Kıbrıs Türk halkının iradesi ile ülke demokrasinin ağır yaralar aldığı bir yıl olduğunu vurguladı.
Özellikle son günlerde yerel vakalar ile temaslıların oldukça arttığına ve kontrolün maalesef kaybedildiğine dikkat çeken Özyiğit, dünyada birçok ülke ve Güney Kıbrıs’ta aşılama başlarken, bizde halen cek caklarla konuşulduğunu, aşının ülkeye geliş tarihinin bile netleşmediğini kaydetti.
2020 yılında beklentiler karşılanmasa da, 2021 yılının beklentilerin yerine geldiği, sağlık ve huzur dolu mutlu bir yıl olması temennisinde bulunan Özyiğit, “2021 sağlığın, eşitliğin, adaletin ve emeğin yılı olsun” dedi.
“Yapısal sorunlara çözüm şart”
UBP-HP hükümetinin verdiği sözleri yerine getirmemesi, özellikle de pandeminin yarattığı olumsuzluklar nedeniyle 2020 yılının toplum açısından iyi geçmediğini ifade eden Özyiğit, resmi verilere göre de toplumun geniş kesimlerinin fakirleştiğini kaydetti.
Pandemi nedeniyle var olan sorunlara yenilerinin eklendiğini, binlerce işyeri kapanırken, on binlerce kişinin işsiz kaldığını belirten Özyiğit, Ekim ayına kadar görevde olan UBP-HP hükümetinin de halkın sorunlarına çare üretemediğini kaydetti. Özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşların ekonomik anlamda zor günlerden geçtiklerini belirten Özyiğit, 1500 TL ile 2000 TL’lerin bile aylarca ödenmediğini ifade etti. Hükümetin özel sektörü hiç düşünmediğini kaydeden Özyiğit, yeni yılla birlikte özel sektöre yönelik çalışma yapılmasının önemini vurguladı.
UBP-HP Hükümetinin bozulmasının ardından ise Cumhurbaşkanı Tatar’ın zamanında vekalet vermemesi, UBP kurultayının da müdahalelerle zamanında yapılamaması nedeniyle ülkenin 2 ay hükümetsiz kaldığını anımsatan Özyiğit, bu sürede de halkın sorunlarının katlanarak arttığını belirtti. Müdahaleli Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yine aynı ortamda gelişen süreçte kurulan UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin de önceliğinin toplum olmadığını belirten Özyiğit, “Yapılan müdahaleleri kabul eden, ancak araştırmaktan kaçan bir anlayışla karşı karşıya kaldık. Gelişmeler maalesef toplum menfaatine değil” dedi.
“En Gerçekçi, En Makul Federasyondur”
Mustafa Akıncı’nın 2015 yılında Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte yeniden başlayan müzakerelerin, Crans Montana’da sonuca ulaşamamasının ardından durağan bir sürece girildiğini, ancak geçtiğimiz yılın Kasım ayında Berlin’de gerçekleştirilen görüşmede yol haritasının netleştiğini anımsatan Özyiğit, 2021 yılının Şubat ayında gayrı resmi 5’li toplantının yapılacağını kaydetti.
5’li toplantı öncesinde gerek yeni kurulan azınlık hükümeti, gerekse de Cumhurbaşkanı Tatar ile TC’li yetkililerin 2 devletli çözümü gündeme getirdiklerini anımsatan Özyiğit, 2 ayrı devletli çözümün bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün olmadığını kaydetti. Özyiğit, Kıbrıs’ta en makul, mümkün ve en gerçekçi çözüm şeklinin Federasyon olduğunu vurguladı.
“2021’den beklentiler”
TDP Genel Başkanı Özyiğit, 2021 yılının pandeminin yarattığı olumsuzlukların en aza indiği, sivilleşme ve demokratikleşmenin gerçek anlamda sağlandığı, adaletsiz uygulamaların son bulduğu bir yıl olması temennisinde bulunarak, “2021 yılının tüm sevinçlerin ve üzüntülerin ortak olarak paylaşılacağı bir yıl olmasını temenni ederim” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.