• BIST 8822.84
  • Altın 3007.928
  • Dolar 34.2845
  • Euro 37.163
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C

Nereye Gidersen Git…

Kıvanç BUHARA

Bu gün; Bu garip ülkenin, Tüm mantıksız, seviyesiz, terbiyesiz sorunlarını bir yana bırakarak… …Bir günlüğüne, hatta birkaç saatliğine olsun beynimizi, psikolojimizi rahatlatmak adına, buralardan uzaklaşalım! Biliyorum, “- Nereye gitmek istersiniz?” diye sorsam, hepinizden değişik yanıtlar gelecek! Bazılarınız “ Rio karnavalına “, bazılarınızVenedik’e, bir kısmınız ise beyaz gecelere Rusya’ya, Finlandiya’ya gitmek isteyeceksiniz. Hem ziyaret, hem ticaret düşüncesiyle; insan, araba ve egzoz dumanı denizinde boğulmak isteyenleriniz İstanbul’u tercih edebilir! Günümüzde, insan beyninin algılayabildiği tüm özgürlükleri yaşamak isteyenler ise Hollanda’yı, Amsterdam’ı görmelidir. Siz iyisi mi, kimsenin gitmeyi düşünmediği Çin’e gidin. Bir milyar üç yüz milyon insanın karnı nasıl doydu, açlık nasıl yenildi, ekonomi ve teknolojideki başarılar nasıl elde edildi görün, inceleyin! Yeni evlenen çiftler için Havai adaları çekici gelebilir. Kuş sütünün bile eksik olmadığı kral dairesi… Yer yer yeşil ile mavi renklere bürünmüş; sakin, sessiz Okyanus, sizi ve sevgili eşinizi çağırmaktadır. Düğünde topladığınız paracıkları, bir haftalık kısacık bir tatil için harcamanız, yaşlı yakınlarınız tarafından eleştirilse de, en doğru kararı verdiğinizden dolayı sizi kutlarım! Neden mi? Dünyanın o dağılmamış, bozulmamış, talan edilmemiş cennet köşesini görünce… … Güle oynaya, sevinç çığlıkları atarak indiğiniz uçağa, bir hafta sonra ağlayarak bineceksiniz! Kahredeceksiniz… Niye cennette değil de cehennemde doğduğunuzu sorgulayacaksınız ve oralarda yaşayan insanların Tanrının sevgili kulları olduklarına karar vereceksiniz! Ülkenize, düzensiz kentinize veya bu yüzyılda hala daha tavuk kümeslerinden, hayvan mandıralarından pis kokuların yayıldığı, hayvan leşlerinin dere içlerine atıldığı köyünüze dönünce… Ben şimdi, moralinizi düzeltmek ve yaşamınızı güzel hayallerle süslemek için başladığım bu yazının içine ettim. Ancak uykudan uyanınca hayaller uçar, kaybolur. Karşınıza dikilip bir cehennem zebanisi gibi sırıtan gerçeklerinizdir! Yine de ne gam, ne keder! Bin bir türlü çirkinliklerle doldurulsa da; doğduğumuz, ilk soluğu aldığımız yurdumuz, yuvamız, meskenimiz! Ne alınır, ne satılır! Ne yaşanır, ne terkedilir… Bahçemizdeki büyük ceviz ağacının altında oturmuş “ telgırafın tellerine kuşlar mı konar?” türküsünü söyleyen rahmetli babamın hayali, hatırası… Deredeki eski un değirmeni! Saatlerce hiç durmadan yağ değirmenini çeviren “ siyerga” (*) eşeğimizin boynundan süzülüp akan ter… Üzümlerin ezilmesinden arta kalan zıvananın kokusu! Heey deli fişek; Almış başını nereye böyle? Dönüp dolaşıp geleceğin yer Trodos dağlarıdır! Görüşmek üzere… (*) Boz eşek.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları