Sn. Tufan Erhürman, CTP’nin her devirde hortlayan bir hastalığı var. CTP kendi ayağına kurşun sıkmadan rahat edemiyor. KKTC’de görsel açıdan Al Benisi yüksek olan Değirmenlik Sahasını, Cihangir Sahasının yanına ek kullanım binası, halı saha, Cihangirin kaldırımlarını yapma, Gaziköy’e park, birçok köyün yollarının asfaltlanması için 3 milyonluk asfalt dökme, ama en önemlisi yaşlılar için rehabilitasyon merkezi ile her türlü aktivitenin yapıldığı rahatça yapıldığı sosyal aktivite merkezi yapan Osman Işısal ismi üzerinde tartışma yaratılması bence ayağınıza kurşun sıkma ile eş anlam taşır. Sn. Erhürman, hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Ya yanlış tercihler sonrasında gelecek tepkiler sonrasında kalbiniz sinir ve öfkeden üç buçuk atar. Yada doğru tercihlerin yarattığı keyif ile siyasi hayatınızda dört dörtlük yaşarsınız.
**
Sn. Mehmet Çakıcı,dün bizim Minik Kuşların birisi bana gönderdiği mesajında, Sonay Adem ile Mustafa Emiroğlularının, sizin yönetim tarzınızdan şikayetçi olduğunu ve bu konu ile ilgili toplantı yaptıklarını belirtti. Elçiye zeval olmasın, dün gerçekleşen toplantı sonrasında bir parti ileri geleni ile de bir araya gelerek parti değişimine gidebileceklerini söyledi. Doğrusu inanmak istemedim ve dudak büktüm. Sn. Çakıcı, ancak politikada güç iktidar koltuğundan geçer. Kan ve kemik tüm insanda bulunur. Ancak farklı olan yürek ve niyettir. Tabi yürek güç ile çarparken, niyet de o güçten yararlanmaktır. Güç olmayınca parti de mafiş, Ne dersiniz?
**
Sn. Fuat Namsoy, mavinin her tonunu yansıtan eşsiz güzellikteki Lapta koylarını halkla buluşturmak için Lapta Sahil Yürüyüş Yolu Projesinin tamamlanmasına sevindik. Sahil Yürüyüş Yolu’nun 400 metrelik deniz geçişlerini de içine alan İkinci Etabı 2018’de sonuçlandırıldı. Ülke turizmcisi yanında bölge insanı için de yakın geçmişe kadar bir hayal gibi görülen, bölgenin doğasını, insanını turizmle bire bir buluşturacak projenin 25 Nisan tarihinde açılının yapılacağı açıklandı. Sanırım, bugüne kadar yerli yersiz sizi eleştirenlere karşın, güzel bir esere imza atmak sizi son derece memnun etti. Başkan, her söyleneni dinlersek kulaksız kalırız. Ama problem kolunuza takacak insanın çok ama ömrünüze ömür katacak insanın olmamasındadır.
**
Sn. Akın Aktunç, sosyal medyadaki paylaşımında fırına verdiğin kitabın ile ilgili olarak İnsan sağlığı, insan sevgisi , insana hizmet benim temel ilkem. Bugüne kadar belediyecilik ve sporla ilgili insan odaklı tüm sorunların çözümünde faaliyette bulundum. Bir yıl önce LTBBaşkent isimli belgesel dergiyi yayınlarken tüm geliri böbrek hastaları derneğine bağışlandı. Bugün başkentte sporda iz bırakanlar isimli belgesel dergi tamamlandı. Perşembe günü basın toplantısı ile tanıtılacak olan derginin tüm geliri kanser hastaları derneğine yani insana gidecek önce insan diyorsun. Sevgili Akın, senin gibi yaptıkları ile fark yaratanlar dışında, etraf kendini farklı sanan ‘Aynılar’ ile doludur.
**
Sn. Kemal Gözay, yaptığın açıklamada, yeni bakanın da ‘T’ izinlerini dillendirmeye başladığını belirttiniz. Özel araçlar ile taşımacılık yapılamayacağını, bakanın soruna köklü bir çözüm getireceğini belirtmesinden sonra yeni T izinleri vereceğini öğrendiğinizi ve bunun yapılmaması gerektiğini söylediniz. Sn. Gözay, Yunanca’da Politika ‘Yalan söyleme sanatıdır’ deniyor. Bu sanatı icra eden bizim siyasilerimiz de dün dündür bugün de bugün diyerek politikada ustalaşmaya çalışıyorlar. Ancak Tolga Atakan henüz politikanın bu sanatsal olayının öğrenmedi. Bu nedenle yalan dolan onda yoktur. Ona güvenebilirsin.
**
Sn. Şevket Şenbülbülyaptığınız açıklamada, Lefkoşa, Değirmenlik, Tatlısu, Vadili ve İnönü'de Belediye Başkan adayı çıkaracağını belirttiniz. Ayrıca partinin önümüzdeki günlerde toplantı yaparak adaylarını açıklayacağını da söylediniz.Vadili ve İnönü’yü anladık. Ama 4’lü koalisyonun aldığı kararda müşterek hareket edilecek denilen Lefkoşa ve Değirmenlik’te CTP ile TDP’ye bu noktada yamuk yapılmadı mı? Sn. Şenbülbül, 4’lüde 5’lide olsa siz siyasilerin nedense kar tanelerini örnek almak istemediğinizi gözlemledik. Hâlbuki kar tanelerini örnek almış olsaydınız, onların bir birine zarar vermeden yol aldıklarını da görmüş olacaktınız.
**
Sn. Hasan Ulaş Altıok, Şeffaflık ve Adalet adına çok samimi olarak rica ediyorum. Resmi belgelere geçmiş Ercan rüşveti iddiaları, sözleşmenin 4 yıl uzatılması, Özgürgün’ün trilyonları ve seçim öncesi özellikle de Bakanlar Kurulu tarafından dağıtılan vatandaşlıklar, yasal ise söyleyin de en azından insanlardan bir özür dileyelim. Ben bu konularda iddialara güvenerek ağır laflar ettim. Gereğini yapabilmem için şeffaflık ve adalet adına bir açıklama lütfen diyorsunuz. Sn. Altıok, özür dilemek için lütfen acele edin. Çünkü Hacı Bulgur Amca, seçim öncesinde yolsuzluklar soruşturulacak. Yapanlardan hesap sorulacak diyenler, koltuğa oturduktan sonra dut yemiş bülbüle döndü. 47 dosyanın 4’ü hariç ‘Mesele yok’ diye kapatıldığının söylenmesi, saydıklarınızın hiçbirinin yapılmadığının bir göstergesidir diyor. Sn. Vekilim söz ağızdan çıkana kadar sizin, ağızdan çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz. Ancak birileri hala daha esir olduğunun farkında değil.
**
Sn. Özdemir Berova, müşavirler ile ilgili yasa görüşülürken bu yapılan yasal değişiklikle müşavir yaratılmayacak kavramı kesinlikle doğru bir kavram değildir ve yeni yapılacak atamalar görevden alındıkları zaman fiili müşavirler yaratılacak. Kadro fazlası olacaklar ve dolaşacaklar. Gizli müşavirlik yaratıyorsunuz açıklamasında bulunarak değneğin iki tarafının da Mok olduğunu ima ettiniz. Ayrıca Y önce teşkilat yasalarının yapılması gerektiğini kaydederek yasa tasarısını ucube olarak nitelendirdiniz. Sn. Berova, hükümet kandır çocuğu da taksim istesin modundan bir türlü çıkamıyor. Ver lolipop’u çocuk oyalansın diyenler yarattıkları ucube sonrasında günü gelince Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu görecek.
**
Sn. Erol Adalıer, Cumhuriyetçi Türk Partisi, Parti Meclisi, 19 Nisan 2018 Perşembe akşamı gerçekleştirdiği toplantı sonrasında, sizin Mağusa Belediyesi Başkan adayı olmanıza karar verdi. Alınan karar sonrasında Cemil Sarıçizmeli’nin de Mehmetçik Belediye Başkan adayı olması uygun görüldü. Sn. Adalıer, aman çok dikkat edin. çok zor bir yarışa giriyorsunuz. Ringde bir zamanların ağır sıklette yenilmez armada Muhammet Ali, diğer tarafta hafif sıklette siz. Aman dikkat edin. Günün sonunda ilişki durumu nedir diye soranlara ringde nakavt demesinler.
**
Sn. Hasan Yücelen, Avukatlığın getireceği kazancın, Bankaların ve Finans kuruluşları ile tefecilerin kapısından geleceğini bildiğinden, o tarafa doğru yumuşak hatta yusyumuşak bir iniş yapmayı tercih ettin. Açıklamanda, eski polisler son dönemde işe alınan polislere nazaran maaşlarının daha iyi konumda olduğunu, ancak bir kişinin borçlarını ödeyemeyecek noktaya gelmesi gelirinin düşüklüğünden değil, kendi hesapsız harcamalarından dolayıdır demen Elmalar ile Armutları karıştırdığını gösterir. Hukuk adamı olarak Adalet terazine, üç ayda bir ana paraya bindirilen faizden yani bileşik faizden de, 5 bin TL olarak alınan kredinin nasıl 95 bin TL’ye çıktığından da bahsetmen gerekirdi. Sn. Yücelen yumuşak iniş yapayım derken etrafa saçılan yağ ve grasolara çok dikkat et. Tekerlekler kayıp pisten dışarı çıkabilirsin. Pisten çıkınca Adalet ablayı öldürür, Hak ve hukuk timsali Hakkı dayıyı bitirir. Adil düzenin kurucusu Adil Amcayı da sinirden yoğun bakıma gönderirsin.
Günün Fıkrası:
Orucumu açıyorum
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafindaki güzelliklere bakıyormuş. “Evrim ne güzellikler yaratıyor!” diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış. Adam bütün gücüyle kaçıyormus ama her arkasına bakışta ayının daha yaklasmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldirmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam ; “ALLAH” diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın uzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama:
- “Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?” demis. Adam utanç icinde:
- “Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz”. demis. Ses: “Peki.” diye karsilik vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya baslamış. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmis, iki pençesini de göğe dogru çevirmiş, ve konuşmaya başlamış:
- “ALLAH'ım, senin rızan için oruç tuttum, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere...
Günün Sözü:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.