• BIST 10643.58
  • Altın 2504.005
  • Dolar 32.1989
  • Euro 34.8984
  • Lefkoşa 31 °C
  • Mağusa 32 °C
  • Girne 27 °C
  • Güzelyurt 30 °C
  • İskele 32 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 26 °C

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar
Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

 

 

Sahibine Mesajlar

Sn. Ersan Saner, maşallah özel olarak budanan harnup ağacından mamül, Kıbrıs’ın meşhur zeytinyağı ile bulanan ancak kıynıkları temizlenmeyen ve hart diye bir yerlerimize geçirdiğiniz ‘Zam kazıklarını, çalışanlara hayat pahalılığı ödeneği vermek için yapıldığını söylediniz. Sn. Başbakan, bu zor günlerde, zor işlerin üstesinden gelmeniz için bu ülkenin insanı sizleri oralara getirdi. Yoksa kolayı bütün insanların, zoru ise büyük insanların başardığını bilenlerdeniz. Ayşaba bazı insanlar matematik gibidir ve onları anlamakta zorlanıyoruz. Çözümü zor çok bilinmeyenli bir denklemi kolay çözecek dediklerimizin, bir artı bir, kaç eder sorusuna, parmak hesabı yaparken, uzaylı görmüş gibi bakmalarını hayretle seyrediyoruz. Bakarken, hıçkıra ağlıyoruz. Olsun, ağlamak ruhun kanama şeklidir ve bu aralar ruhumuz, kanama krizi yaşıyor dedi.

**

Sn. Resmiye Eroğlu Canaltay, kesin kazanırsınız gözü ile baktığımız Meclis başkanlığı ile ilgili yapılan gizli oylamada, başkanlığınızın milletvekillerince reddedilmesini hayret ile izledik. Hadde muhalefet milletvekillerinin hayır oyunu anladık. Peki, ama UBP’nin vekillerine ne diyelim? Denizde fırtınaya tutulan gemidekilerin içini dışına taşıdığı gibi, Zorlu Töre’nin ‘’ inşallah kazanmaz bedduası’’ da galiba sizi fena tuttu. Resmiye hanım, hayatın çeşitli güçlüklerine karşı insana üç şey hediye edilmiştir. Ümit, uyku ve gülmek. Sanırım bunların yanına ağlamayı eklemeyi unuttular. Buzdan hayaller, şeker gibi beklenti sonrasında, sanırım ümit suya düştü. Buzdan hayaller suya, şeker gibi beklenti de akideye dönüştü. Bu nedenle, rahatlamak için ağlama serbest bırakıldı. 

**

Sn. Ali Pilli, Çin’de Sinovac Şirketi tarafından üretilen aşıların, Türkiye tarafından tarafımız gönderileceğini açıklamanız halk arasında memnuniyet yarattı. Ancak, Güney artan vakalar karşısında genel kapanmaya doğru giderken, bizde hala daha o kapansın mı, burası açık kalsın tartışmasının yaşanması tedirginlik yaratıyor. Hastanelerimiz doluluk oranı yaşıyor. Pandemi hastanesi açılıyor denirken,önünüze konan androş (Takoz) nedeniyle bir türlü kapılarını açmak bilmiyor. Casinoda yeni yıl kutlamaları Allah’a havale gittiğimizin sanırım bir göstergesidir. Sn. Pilli, Pandemiyi yenmek için sağlıkçılarımız ile bir savaş veriyorsunuz. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz diyenlerin aksine, savaşı kazanmak için uğraş veriyorsunuz. Bakın, her insan yağmur damlası gibidir. Kimisi çamura, kimisi gül yaprağına düşer. Siyasi rant nedeniyle dikkat edin de size destek yerine köstek olanlar, sizi gül yaprağı yerine çamura düşürmesinler.

**

Sn. Tufan Erhürman, bazı vekillerin pandemide büyük ekonomik sıkıntı yaşamakta olan halkın rahatlatılarak, nasıl esenlendirileceğini düşünmek yerine, para babalarının cebini düşünmesine ve bu yönde yasa tasarısı hazırlama gayreti içerisine girmesine fena tepki gösterttiniz. Davaların zaman aşımına uğraması konusu ile ilgili iktidar milletvekillerinin önerisine tepki gösterirken, onlar sayesinde, Meclisin,11.30’da oturum yapabildiğinden dem vurdunuz. Ve oturum başladıktan sonra, 40 dakika saçma sapan işler ile uğraştığınızı dile getirerek, Meclis başkanı seçilecek gün, abesle iştigal iş ile uğraştığınız ifadesinde bulundunuz. Tufan hocam, dolu kırar geçirir ama yağmur kiraz çiçekleri açtırır. Bizler yağmur duasına çıkmıştık. Yanlışlıkla, kır çiçeklerini açtıran yağmur yerine, her tarafı kırıp geçiren doluyu yağması için davet ettik. Dolu da görevini yaparak, ne dam nede çatı bırakıyor.

**

Sn. Kudret Özersay,  Halkın Partisi başkanı olmak için yeniden kolları sıvadığınızı öğrendik. Hayırlısı olsun diyelim. Açıklamanızda ilk kez muhalefette olduğunuzu belirterek, Halkın Partisi’nin koalisyon tecrübelerinden bir ders çıkarması gerektiğini söylediniz. Ve siyaset sadece hükümette olmak için yapılmaz, muhalefetteyken denetleme görevini üstleneceğiz dediniz. Da, Kudret Hocam, muhalefet işi, bir yerlerden destek alarak, arkadan ittirme, önden kaktırma ile hükümet yapmaya benzemez. Adamı ya bitirir, yada Zümrüdü Anka kuşu gibi yeniden küllerinden doğmasını sağlar. Pırıl pırıl gökyüzü ile gökkuşağını görmek için, önce sicim gibi yağmuru yaşamak gerekir. Sanırım bunu yaşadınız. Sıra gökyüzü ile gökkuşağını görmeye geldi. Halk olarak bizlerde, galiba yalnızca sicim gibi yağmur yağdığında birçok siyasiyi seviyoruz. Çünkü onlarında, bizler gibi yağmurdan yüzleri ıslak, başları eğik olur.

**

Sn. Hasan Ulaş Altıok, Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesinin rantabl olmayacağını dile getirerek, fizibilite çalışmaları yapılmadan, kablo ile elektrik getirileceğinin söylendiğinden dem vurdunuz. Kablo ile elektrik getirilmesi halinde, elektriğin ucuzlamayacağını, aksine daha da pahalı olacağını belirttiniz. Projenin detayları bile bilinmeden kablonun tek mi çift mi olacağının bile çalışma yapılmadan, bahsedilen projenin, ne fiyatları düşürmeye nede toplumun ayakları üzerinde durabilen bir toplum yaratmaya aday olduğunu söylediniz. Sn. Altıok, herkes giderken Mersine, bizde tersine tersine gitmek kural oldu. Biz önce çıkartırız cigaraları, yaktıktan sonra kurarız hayali. Ayşaba herkes bir yaşam seçer ve seçtiği yaşamın bedelini öder. Biz seçtiklerimizin bize layık gördüğü yaşamın bedelini ödüyoruz dedi.

**

Sn. Aybars Kutluba, genel müdür olarak Merit otellerini ‘süresiz kapatma’ kararı aldığınızı açıkladınız. Sebebinin de alınan kararlarda ekonominin tamamen göz ardı edilmesi olduğunu söylediniz. Ve Kuzey Kıbrıs’ın en büyük oteller zinciri olan Merit Grubunun da, bu belirsizlik ve kararsızlığın devam etmesi nedeniyle süresiz kapatma kararı aldığını belirttiniz. Sn. Kutluba, biz Allah Kerim’ciler ile yola çıktık. Onlar Allah Kerim derken, geldiğimiz yolda indirildiğimiz ‘Kerim efendinin’ kuyusunun derin olduğunu gördük. Kuyunun derin, Allah Kerim diyenlerin ipinin kısa olması nedeniyle de maalesef kuyuda kaldık. Bir türlü indiğimiz o kuyudan çıkamıyoruz. Bizim iktidardaki bazı siyasilerimizin açıklamaları nisan yağmuruna benzer. Balığın ağzına düşerse inci olur, yılanın ağzına düşerse zehir olur. İnci mi yoksa zehir mi olduğuna siz karar verin.

**

Sn. Vatan Mehmet, Kıbrıs Postasındaki yazında, Biontech aşısının, bilimsel olarak “aşı bile” olmadığını, çünkü İlk kez denenen ve gelecek vadettiği varsayılan yeni bir teknoloji denemesi olduğunu belirttin. Ve ne güzel derken, siz deneyin. Ben Türk aşısını olmam dedin. Ayrıca şirketin Afrika’da “rüşvete” bulaştığını ve belgeli bir sicili olmasının yanı sıra Tıp bilimleri tarihinde bir aşının geliştirilmesi için gereken sürenin genellikle 5 ila 8 yıl ve bazen 10 yıla ihtiyaç duyulması nedeniyle güven vermediğine vurgu yaptın. Buna paralel olarak, Fahrettin Koca dâhil, dünyadaki birkaç sağlık Bakanının da açıkça ‘doğruladığı’ gibi satış sözleşmesinde sorumluluk ve aşıya karşı olası tazminat davalarını kabul etmediğini belirttin. Sevgili Vatan, senin de belirttiğin gibi mesele,aşı meselesi değil. Mesele bu illetten insanları kurtarmak meselesi de değil. Galiba mesele lilli meselesidir. Ve bazı kraldan kralcı doktorların cebi ile şirketin kasasını doldurma meselesidir

 **

Sn. Emine Kamiloğlu, Göğüs hastalıkları uzmanı olarak,  kişisel sosyal medya hesabınızdan yaptığınız açıklamada, yüreğimize su serpmek yerine kuşku düşürdünüz. Yerel vakalar düşünülenden daha hızlı artıyor diyerek daha da artmasının beklendiğin söylediniz. Maske- mesafe- hijyene hiç olmadığı kadar dikkat edilmesi gerektiğine  dikkat çekerken, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Son virajı dönerken canımızdan olmayalım dediniz. Sn. Kamiloğlu, bizde ülkeye projektör olması gerekirken, kime yandığı belli olan ev lambası olan siyasetçilerimiz ile kendinden başkasını düşünmeyen, narsist insanlarımız olduğu sürece son virajı arabayı devirmeden almamız galiba imkansız olacak. Mehmet Akif Ersoy Kime ok atmayı öğrettimse, bir gün beni nişan aldı demişti. Onun sözüne ilavede bulunarak, kime ok atmayı, bıçak kullanmayı öğrettiysek, birisi bizi target yaptı. Diğeri Brütüs olup başkaları için arkadan bıçakladı diyeceğim

**

Sn. Sinem Kızılkaya Sukuşu, graso ve yağ tüccarlığına soyunduğunuz söyleniyor. Birileri için tezgaha koyduğunuz graso ve yağ pek müşteri bulamasa da sanırım adrese teslim gitti. Graso ve yağı tezgaha koyarken aman dikkat edin. Etrafa saçtığınız yağa basarsanız düşer başınızı vurur, yağ ve graso satmanın bedelini, sonra ağır ödersiniz. Kısaca kaş yapayım derken, bakarsınız gözünüzü çıkartırsınız. Ayşaba, doğru yapmak zordur, doğru kalmak ise daha zordur. Bu nedenle bu zor zamanlarda kimin ak kaldığı, kimin yağ ve grasoya bulanarak karaya dönüştüğü belli olur.

**

Sn. Metin Marasali, bu memlekette doğru ve dürüst kalan galiba sizin de içinde olduğunuz sınırlı sayıda aile kaldı. Birilerine şirin görünme yarışı içine giren bazı kişiler, Karaya,  Ak derken, Ak’ın da kara olduğunda ısrar ediyor. Bunlara senin gibi eğilip bükülmeyen, yağ ve graso tüccarlığına soyunmayanlar, yanlışsınız derken, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu öğretmeye çalışıyorsunuz. Sn. Marasali, ben pencereye baktığım zaman camdaki kiri, pencereden baktığım zamanda bahçedeki yabani otları görürüm. Bazılarının kirlettiği cam kirden gözükmezken, bu yabani otlar, tertemiz bahçenin görüntüsünü de bozuyor. Ayşaba, yahu bunlara kafanızı takmayın boş verin. Çorak tarlada bırakın üretimi ot bile bitmez. Yok hükmünde sayın geçin dedi.

**

Sn. Cenk Ozdağ Yılbaşı günü sizin evin bölgesinde, daramalı tüfek ile kutlama yapanlara tepki gösterttin.  Ve bir apartman dairesinde yaşadığını unutarak, bir aile mağarasında yaşadığını sanan bir klanın, maytap, tabanca, av tüfeği, M16 otomatik piyade tüfeği, G3 piyade tüfeği MG3 ağır makineli tüfek, en son aşamada da 81'lik ve 120'lik havan topu atışları yaptığı imasında bulundun. Dolayısıyla, yeni yıla güm, bum, ta ta ta sesleri arasında coşkulu bir giriş yaptığına vurgu yaptın. Bu Klanın, seneye füze ve İnsansız Hava Aracı (İHA) teknolojisine sahip olmaları halinde, yılbaşını bir sığınakta kutlama hazırlığı yaptığınızı öğrendik. Sevgili Cenk, bu klanlar ile ilgili benim her gece yolculuğum var. Yolculuk yaparken, gelmişlerine küfürlü hicaz faslından beste, geçmişlerine de santurlu acem aşiyan faslından güfte düzenlerim.

**

Sn. Cemal Tunceri, Kültür elçisi bulunduğunuz Polonya’daki uluslararası PDH(Good Humor Party) kuruluşunun, hizmette bulunan, ülke sanatçılarının, 2O. yılını kutlayan tanıtıcı bir yayın paylaştığını belirttiniz. Ve bu uluslar arası kuruluşun sizi de unutmadığına vurgu yaptınız. Sn. Tunceri, sizin gibi, Turgay Hilmi gibi ülkesinin kültür ve sanat elçilerini bizim erkânı umumiye ekibi gözlerindeki ‘Fago’ya rağmen görmez. Ülkenin gururu olduğunuzu, Uluslar arası kuruluşlar fark etmesine karşın onlar fark etmez. Onların görmediğini bu halk görür ve sizi baş tacı yapar. Uluslar arası kuruluşun hançeri sizi hatırlamayanlarda yerini bulduysa, bırakın acısı da onlara hatıra olarak kalsın.

 

***

Fıkra

Öpüşmem!..

dünyada sadece bir çift kalan nadir bir ayı türünün erkeği ölmüş.
bu ender hayvanın üreme ihtimali sıfır. bu yüzden soyu tükenecek.
ne yapalım diye düşünmüşler; kurullar toplanmış, çözüm yok.
bir türk bilim adamı şöyle demiş:
'bizim memlekette bir hayati abi var. söylemesi ayıp, aynen bu
ayıya benziyor, hatta daha kıllıdır.
ondan rica edebiliriz. 150-200 dolar da ödül verdik mi bu iş tamam!
ayıların soyunu ancak bu yöntemle kurtarabiliriz.'
bakmışlar başka çare yok, hayati abiye gitmişler ve durumun önemini,
yapacağı hizmetin büyüklüğünü
anlatmışlar, bir de 'karşılığında 150 dolar söz konusu' demişler.
hayati abi bir an düşündükten sonra, 'olur ama..' demiş, 'üç şartım var.'
herkes büyük bir sevinç içinde ama daha çok merakla,
'nedir şartların?' diye sormuşlar...
hayati abi bir çırpıda sıralayıvermiş:
1. öpüşmem.
2. yavru erkek olursa rahmetli babamın adını koyarsınız.
3. 150 dolar çok, en fazla 50 dolar veririm

***

GÜNÜN FOTOSU136037567_512046993113782_2013545336968440239_n.jpg136055161_733522274210445_6154951315749753513_n.jpg

GÜNÜN SÖZÜ

135906252_404684330587445_785763058543135994_n.jpg136078063_732288557392338_6023165804986387375_n.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler