• BIST 9089.86
  • Altın 2324.204
  • Dolar 32.3601
  • Euro 34.9277
  • Lefkoşa 19 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 19 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 14 °C

Bayar: “40 yılı aşkın bir süredir Kıbrıs'ta iki idare ve iki devlet var”

Bayar, iç sorunların birlik ve beraberlik içinde çözülmesi, devletin derlenip toparlanması gerektiğini vurguladı.
Bayar: “40 yılı aşkın bir süredir Kıbrıs'ta iki idare ve iki devlet var”

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Celal Bayar, 40 yılı aşkın bir süredir Kıbrıs adasında iki idare ve iki devlet olduğunu vurgulayarak, “Çözüm olmazsa öldük bittik diyenler kırk yılı nasıl geçirdiler ve ölmediler? Ölmek değil yaşamak hakkımızdır” dedi.

Bayar, iç sorunların birlik ve beraberlik içinde çözülmesi, devletin derlenip toparlanması gerektiğini vurguladı.

Celal Bayar yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni silah ve katliamlarla gasp eden Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in, “Amacımız doğal gazı gasp etmek değil” dediğine işaret ederek, Rum ve Yunan tarafının sahte federasyon kisvesi altında, tüm Ada’yı Girit örneği, Yunanistan’a bağlamak; Enosis yolunda ilerlemek arzusunda olduğunu savundu.

Açıklamasında, “2005 yılında Simitis ‘AB üyeliği ile Enosis’i gerçekleştirdik’ demişti” ifadelerini  kullanan Bayar, şöyle devam etti:

“Bir taraftan federasyon ve Birleşik Kıbrıs derken diğer taraftan Rum aşırı derecede silahlanıyor ve EOKA’cıların büstlerini dikmeye devam ediyorlar. Geçenlerde Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulas bir EOKA’cının büstünün açılış töreninde ‘Eokacılar hepimiz için örnek teşkil ediyor’ diyor ve Rum gençlerinin bu kahramanlara borçlarını ödemesi için, Kıbrıs’ın birleştirilmesi ve egemenliğinin sağlanması için savaşmaları gerektiğini öğütlemiş ve Kıbrıs’ta çözümün Konfederasyon değil federal birlik olması gerektiğini söylemiştir.”

EOKA’nın 1952 yılında kurulduğunu anımsatan Bayar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“1 Nisan 1955’de silahlı eylem ve terör estirmeye başladı. Önce İngilizler ve kendi soydaşları sonra da Türklere yöneldi. Hedef Enosis idi. En büyük engel Türklerdi. Türk halkı da boş durmadı karşı savunmaya geçti. TMT çok sonra 1 Ağustos 1958’de kuruldu. Bir denge kurulmaya çalışıldı. 16 Ağustos 1960’da Ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Yarım asır önce Rumlarla bir nevi federasyon denedik. Rum tarafı Enosis uğruna o cumhuriyeti yaşatmak istemedi. Türklerin Anayasal haklarını ortadan kaldırmak istedi. 21 Aralık 1963 Kanlı Noel ile Katliam yapılarak Türkler dışlandı ve Kıbrıs Cumhuriyeti silah zoru ile gasp edildi. Yıkıldı. Kıbrıs Türk halkı TMT’nin önderliğinde, her türlü yokluk içinde direnişini sürdürdü. Kendi yönetim kurumlarını oluşturdu.”

Rum ve Yunan tarafının son darbeyi vurmak ve Enosis’i gerçekleştirmek için 15 Temmuz 1974’de darbe yaptığını ve “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti”ni ilan ettiğini hatırlatan Bayar, kanlı darbede en az 2 bin Rum’un hayatını kaybettiğini kaydetti.

20 TEMMUZ 1974 MUTLU BARIŞ HAREKATI İLE ENOSİS DURDURULDU

20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile Enosis’in durdurulduğunu ifade eden Bayar, “Dengeler değişti, Türk halkı özgürlüğüne kavuştu. 1975’de Otonom yönetiminden K.T.Federe Devletine ve Nüfus Mübadele  Antlaşması ile Türkler Kuzey’de Rumlar Güney’de iki kesim ve iki yönetim oluştu. Gerçekler dikkate alınmadığı ve haçlı zihniyeti devam ettiği için 15 Kasım 1983’de KKTC ilan edilerek nokta kondu. Yine de nihai anlaşma ve federasyon için açık kapı bırakıldı. 2004 Annan Planı ve referandum da sonuç getirmedi. BM’nin milyonları boşa gitti. Sn. Talat’ın tek devlet, tek egemenlik tek vatandaşlık tavizi de sonuç getirmedi. Sn. Akıncı çok daha ileri gitti. Rum tarafının “Kıbrıs sorunu 1974’de başladı” yalanını kabul etti” dedi.

Türk halkının 11 yıllık acı ve kayıplarının masaya getirilmediğini belirten Bayar, Ortega Raporu’nun en güçlü tarihi belge olduğunu vurgulayan Celal Bayar, Akritas Planı’ndan hiç söz etmediğini, nüfus, mülkiyet, toprak konularında tavizler verdiğini, en önemlisi Anavatan’ın garantörlük hakkını sulandırmanın kabul edildiğini, her şey görüşüldüğü ve her şey anlaşıldığı halde netice alınamadığını vurguladı.

Bayar şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı olarak artık anlamalıyız. Rum bu Ada benimdir, ben idare edeceğim, Helen Adası’dır diyor ve bizi azınlık olarak görüyor. Federasyon acı reçetedir. Ancak Türkiye’yi , Türk askerini ve de yerleşikleri  Ada’dan  atmak ve Garantörlüğü sonlandırmak için bunu kabul etmek zorundayız. Sonra 1963’de olduğu gibi istediğimizi yaparız diyor. Son hedef Kıbrıs Türk’ünü  Anavatan’dan koparmaktır. Bunu açıkça söylediler. Göbek bağımızı koparacaklarmış. Dikkat edelim oynanan oyunu görelim. Oyuna gelmeyelim.

Anastasiadis: Rumların beklentisini karşılamayan bir anlaşmayı imzalamam diyor. Tek çıkar yol; iki devlet temelinde çözümdür. Gerçek olan da 40 yılı aşkın bir süredir Kıbrıs Adası’nda iki idare ve iki Devlet vardır. Çözüm olmazsa öldük bittik diyenler kırk yıl nasıl geçirdiler ve ölmediler!!! Ölmek değil yaşamak hakkımızdır. Ancak iç sorunlarımızı birlik ve beraberlik içinde çözmeliyiz, Devletimizi derleyip toparlamalıyız.”

Bayar, KKTC’nin 35. yaşını tamamladığını ve el birliği ile çalışarak O’nun yaşatılması gerektiğini, vatandaşların mutlu edilmesi gerektiğini kaydetti.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler