• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 29 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 20 °C

Tandoğan Yalkut yazdı... ''Bannel''

Tandoğan Yalkut yazdı... ''Bannel''
Tandoğan Yalkut yazdı... ''Bannel''

Bannel…

Iraklı, 12 yaşında bir kız çocuğu. Babamın ameliyatı için geldiğim ve benim bulunduğum hastahanede anacığı ile birlikte hastalığına o da çare arıyor. Saçları yandan örgülü ama yatmaktan dağılmış. Yüzünde bir yorgunluk, ama yaşadıkları onu yıldırmamış. Önceden gitme şansı bulduğum bir Arap ülkesinde, izlediğimiz belgesellerde, kafamda kalıplaştırdığım tipik Iraklı bir kız çocuğu. Odamızın duvarı ortak. Ben 1703 o 1704 numaralı odada kalıyor.

Her Pazartesi bu köşede Ekonomi yazalım diye planladığımızın üzerinden çok geçmedi. Henüz 2 ay bile olmadan hayat insanı ne yapacağı belli olmuyor. Hastahanenin 7. Katında 6 gündür toprağa deymeksizin yaşıyoruz. Salgının verdiği tedirginlik, geçirdiğimiz bu sağlık mücadelesinin verdiği belirsizlik, herşey zor geçerken , içimizdeki umut ve bunları babamızın yanında olarak yaşayabilmenin verdiği huzur insan olabilmenin en güzel tarafı snaırım. Şimdi Pazartesini beklemeden yazmamın , Pazar günü de Bannel’I anlatmamızın nedenine… Karaciğeri komple bitmiş ve 1 ay kadar once geldiği bu hastahanede Karaciğer nakli yapılmış. İki gündür odalarımız temizlenirken , veya aynı anlarda odada sıkılıp 21 metrelik koridorda yürüyüş yaparken karşılaştık.

 Belli ki o babasını ben de çocukjlarımı özlemişiz. O bana babasını düşünür gibi ürkek, ama özlemle, ve yaşadığı süresini benim bilemediğim sıkıntılarını ve belkide sonuna geldiği bu hastahane günlerini, daha neler yapıalacağını ne kadar daha süreceğini düşünerek bakarken, bende kendi çocuklarımın özlemi ile onu izledim. Dün içinden dışarı biriken sıvıları akıtmak için boşaltım serumu sarı akarken bugün yemyeşildi. Ben akan bu sıvıdaki değişikliği iyiye yorumluyarak geçmek istiyorum.

Burdaki hemşire arkadaşlardan durumu ile bilgileri alıp , tercüman arkadaşlar ile annesinden Bannel’I yazmamı istediğimi ve izni olup olmadığını sordum. Aldığım cevap çok düşündürücüydü. Belliki Bannel’in sağlıklı olması dışında birşey düşünmeyen anne , 40 yaş civarında ve tercüman aracılığı ile bana dedi ki; Bu güne kadar kendi özelleri veya kendi gelecekleri için onlardan kimse müsaade istememiş ve hep başkalarının yapmak isteyip yaptıklarını izlemişler. Aslında Son 50-60 yıllık Ortadoğu veya Irak tarihine bir bakarsak ne demek istediğini çok iyi anlyabiliyorum.

Koridorda yürürken Bannel belli ki yorulmuş ve odasına doğru yürüdü, anacığı ile iki hastahane yatağını birleştirmişler belli ki gece uyurken aynı yatakta yatıyor gibi hissetsinler diye. Sonra bir ameliyat görevlisi ameliyat önlüğü ile gelerek Bannel bu bünyesine çok büyük gelen önlüğü giyip tekerlekli sandalye ile o 21 metrelik koridorun başındaki sürme kapıya doğru sandalyesinin tekerleklerini döndürmeye başladılar. Çekime gidiyormuş. Belliki belirli sürelerde sağlığı için controller yapılıyor. O gitmeye başladığında başladığım yazıyı bitirmeden geldi çok şükür.

Onun geri geldiğini görebilmek için kapımı açık bırakmıştım. Bannel ile bu yazdıklarımı yazana kadar hiç konuşmadık. Anlaşabileceğimiz ortak bir dil konuşabileceğimizi bile bilmiyorum. İlerleyen günlerde ortak dilde konuşamazsak da mutlaka onların ve benzer sıkıntıları yaşayan ülkelerin buraya gelip sağlıklarına care arayanların sayısından kaynaklı yine kendi ülkelerinden gelen tercüman çalışanlar var hastahanede. Bir tercüman aracılığı ile onunla konuşup anlaşacağım. Ama o gözlerimizin birbirine bakışı, beden dilimiz, ortak beklentilerimiz, ve onun babasını, benim çocuklarımı özlemem, hissediyoruz bunu çok ortak hislerimiz var.

Baktım çocuklarıma benzetmeye çalıştım, büyük oğlum Ataöv saçları kıvırcık ve Kuzey ile Kalbene gore daha esmer ona biraz daha benziyor sanki, yaşı Kuzey ile Ataöv arasında Bannel’in , ama bir kız çocuğu tıpkı Kalben gibi çok benziyorlar. Benim çocuğum gibi, sonra bir baktım bütün çocukların gözleri aynı bakıyormuş ve bütün çocukların gözleri hep güzel bakıyormuş. Savaşların olmayacağı, çocuklarımızın sağlıklı , koşup oynayan çocuklar olarak yaşayacağı, canlarının yanmayacağı yılları olsun, kötüler ve kötülükler çocuklara bulaşmasın. Sağlıkal kalın.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler