• BIST 9475.21
  • Altın 4143.191
  • Dolar 39.0251
  • Euro 44.1494
  • Lefkoşa 20 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 20 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 14 °C

90 yaşını gören kişilerin kanında farklılıklar tespit edildi

Çalışma, bugüne kadar olağanüstü uzun ömürlü kişiler ile daha kısa ömürlü akranları arasında yaşam boyunca ölçülen biyobelirteçleri karşılaştıran en büyük araştırma niteliğinde.
90 yaşını gören kişilerin kanında farklılıklar tespit edildi

İsveç'teki Karolinska Institute'tan epidemiyologlar, 90 yaşını geçen uzun ömürlü bireylerin kanlarını inceleyerek önemli belirteçler keşfetti.

Hakemli bilimsel dergi GeroScience'ta yayınlanan çalışmada uzun ömürlü bireylerde kolesterol ve glikoz seviyeleri de dahil olmak üzere bazı ortak özellikler arandı. Daha sonra bu biyobelirteçler, daha kısa ömürlü insanların kanında bulunan özelliklerle karşılaştırıldı.

Araştırmaya 64-99 yaş aralığında sağlık muayenesinden geçen 44.000 İsveçlinin verileri dahil edildi. Bu katılımcılar daha sonra 35 yıl kadar İsveç kayıt verileri üzerinden takip edildi.

Söz konusu kişilerden 1.224'ü (yüzde 2,7) 100 yaşına kadar yaşadı. Yüz yaşını geçenlerin büyük çoğunluğu (yüzde 85) kadındı.

Glikoz, kreatinin ve ürik asit düzeyleri düştü

100. yaş günlerini gören kişilerin 60'lı yaşlardan itibaren glikoz, kreatinin ve ürik asit düzeylerinin daha düşük olma eğiliminde olduğu tespit edildi.

Araştırmacı Karin Modig, The Conversation'da kaleme aldığı yazıda, "Toplam kolesterol ve demir düzeylerinin en düşük olduğu kişilerin 100 yaşını görme şansı daha düşüktü," ifadelerini kullandı.

"Bu arada, glikoz, kreatinin, ürik asit seviyeleri ve karaciğer fonksiyon belirteçleri yüksek olan kişilerin de 100 yaşına ulaşma şansının azaldığı görüldü."

Ancak bilim insanı, genel olarak değerlerin ekstrem seviyede düşük veya yüksek olmasının uzun yaşam şansını düşürdüğünü vurguladı. Örneğin, en düşük ürik asit seviyesine sahip gruptaki kişilerin 100 yaşına gelme şansı yüzde 4'ken, en yüksek ürik asit seviyesine sahip grubun da yalnızca yüzde 1,5'inin 100 yaşına ulaştığı tespit edildi.

Modig, "Keşfettiğimiz farklılıklar genel olarak küçük olsa da, metabolik sağlık, beslenme ve olağanüstü uzun ömür arasında potansiyel bir bağlantı olduğunu düşündürüyor", diye yazdı.

"Yaşlandıkça böbrek ve karaciğer değerlerinizi, ayrıca glikoz ve ürik asit değerlerinizi takip etmek muhtemelen kötü bir fikir değil."

Çalışma, bugüne kadar olağanüstü uzun ömürlü kişiler ile daha kısa ömürlü akranları arasında yaşam boyunca ölçülen biyobelirteçleri karşılaştıran en büyük araştırma niteliğinde.

Ancak, biyobelirteç değerlerinden hangi yaşam tarzı faktörlerinin veya genlerin sorumlu olduğu konusunda herhangi bir sonuca varılamadı. Gelecek araştırmalarda bu konular daha derinlemesine incelenebilir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler