Beşeylül Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi Dilvin Ak, 31 Aralık 2019 akşamında karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetiyle Nazilli ilçesindeki özel hastaneye götürüldü. Ancak yoğun bakıma alınan çocuk hayatını kaybetti.
Çocuğun ölümünün şüpheli bulunması nedeniyle ceset savcı talimatıyla otopsi için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Dilvin, otopsinin ardından 2 Ocak’ta toprağa verildi.
‘Daha önce aynı hastaneden eve yollanmıştı’
Çocuğun dedesi Servet Akoğlan, Dilvin Ak’ın ilk olarak karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetiyle 28 Aralık 2019’da özel hastaneye götürüldüğünü, hastanenin çocukta gribal enfeksiyon olduğunu söyleyerek ilaç yazarak eve gönderdiğini aktardı.
Anne Fadime Akoğlan’ın “Durumu kötü, en azından bir serum taksaydınız” dediğini ancak “Yer yok” cevabı aldığını aktaran dede, torununun aile hekiminden iki günlük rapor aladığını ancak 31 Aralık 2019’da durumu ağırlaşınca yeniden aynı hastaneye götürüldüğünü dile getirdi.
Çocuğun hastanede bayılıp kustuğunu, dört serum takılmasının ardından bir ara kendine geldiğini belirten dede, torununun “Karnım ağrıyor, dayanamıyorum” dediğini anlattı. Çocuğun acısı nedeniyle anneannesinin elini ısırdığını, izin halen durduğunu kaydetti.
‘Çocuk doktoruyla cerrah tartıştı’
Dede Servet Akoğlan, hastanede bir ara kızının ortadan kaybolduğunu fark ettiğini belirterek daha sonra yaşananları şöyle anlattı: “Hemşirelerin odasına gittiğini öğrendim, peşinden gittim. Orada genel cerrah ile çocuk doktoru aralarında tartışıyorlardı. Cerrah, ‘Çocuğun hiçbir şeyi yok. Bu psikolojik bir olay. Belirli periyotlarla bağırıyor. İğne yapalım’ demiş. O sırada elinde bir şırıngayla bir hemşire içeri girdi. Bunun üzerine kızım Fadime ‘Baba, Dilvin’e iğne yapılsın mı?’ diye sordu. Çocuk doktoru, ‘Bu iğne nefesini keser, yaptırmayalım’ demiş. Sonradan öğrendiğimize göre o iğne, 18 yaşından küçüklere vurulmazmış. Ancak iğne vurdular. Saat 05:30 sıralarında torunumun durumu daha da ağırlaştı. Yoğun bakıma aldılar. Doktor bana, ‘Hiç korkma, bunlar psikolojik olay. Bundan insan ölmez’ diyerek sakinleştirmeye çalıştı. ‘Her şey temiz’ dedi. Biz de güvendik. Yoğun bakımının kapısında bekliyordum. 15-20 dakika sonra doktor çıktı, ‘Çocuğun nefesi kesildi’ dedi ve içeri girdi. Beş dakika sonra tekrar çıkıp, ‘Çocuğun kalbi durdu, tekrar çalıştırmak için uğraşıyoruz’ dedi. Şok oldum.”
Servet Akoğlan, şikayetçi olmaları üzerine torununun otopsiye gönderildiğini belirterek “Otopsi sonucunda gerçek ortaya çıkacaktır. Vurdukları o iğneyle torunumun nefesini kesip, öldürdüler. Ölümünde hastanenin ihmali olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
DHA’nın haberinde adını geçirmediği özel hastane ise bir açıklama yapmayarak sessiz kalmayı tercih etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.