• BIST 10268.58
  • Altın 2437.435
  • Dolar 32.2305
  • Euro 34.7462
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 16 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 15 °C

‘Corona’yı yenen hemşire: Gözünüz görüyor ama eliniz tutmuyor

‘Corona’yı yenen hemşire: Gözünüz görüyor ama eliniz tutmuyor
‘Corona’yı yenen hemşire: Gözünüz görüyor ama eliniz tutmuyor

Aydın’ın Söke ilçesinde Covid-19 ile mücadelede ön safta yer alırken sağlığına kavuşup görevlerine dönen hemşirelerden Esin Orhan, hastalığın neden olduğu halsizliği şu sözlerle özetledi: “Gözünüz görüyor ama eliniz tutmuyor.”

Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi’nde görevli hemşireler yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan 39 yaşındaki Esin Orhan’ın, geçen ay, halsizlik ve baş ağrısı şikayeti sonrası yaptırdığı testin sonucu pozitif çıktı.

Teşhis sonrası kendisini evde karantinaya alan Orhan, ağrılarının artması üzerine çalıştığı hastaneye başvurdu. Hastanede beş gün kaldıktan sonra taburcu oldu. Altıncı gün hastaneye geri döndü. Ertesi gün tekrar taburcu oldu.

Orhan şunları söyledi: “Hastaneye ilk geldiğimde daha soğukkanlıydım fakat işin içine solunum sıkıntısı girince bu sefer kaygı bozukluğu ve ölüm korkunuz daha da artıyor. Moraliniz düşüyor. Bunu tarif etmek gerçekten çok zor.”

Solunum sıkıntısı devam ediyor

Karantinada olmanın ve insanın kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor olmasının çok zor olduğunu vurgulayan Orhan şöyle devam etti: “Bir bardak suyu içecek halim yoktu. Gözünüz görüyor ama eliniz tutmuyor. O kadar halsiz oluyorsunuz ki eliniz ayağınız tutmuyor. Ölüm korkusu çok oldu. Yalnızlık duygusu insanı çok yoruyor. Solunum sıkıntım da hala devam ediyor.”

Orhan, çalıştığı bölümde kaybettikleri hastalarla ilgili ise şunları söyledi: “Yürüyerek gelip maalesef ailesine cenazesini teslim ettiğimiz insanlar oldu. Bu süreç de bizim için ayrı bir stres yarattı. Mesela nöbetteyken bir hasta gelmişti. Bir sonraki nöbete geldiğimde o hastanın öldüğünü gördüm. Genç ve yaşlı çok kaybımız oldu.”

Enfeksiyon hastalıkları biriminde çalışan İlknur Yalçınkaya (42) da belirtilerinin boğaz ağrısıyla başladığını anlatarak, iki-üç gün süren bu hastalığı grip sandığını, test yaptırdıktan sonra virüse yakalandığını öğrendiğini söyledi.

‘Düz yolda nefes nefese kalıyorum’

Eşi ve çocuğuna da hastalığın bulaştığını anlatan Yalçınkaya şu ifadeleri kullandı: “Gün gün değişen ağrılarımız oldu. Bende baş ağrısı çok ama çok fazla oldu. Korkunç bir şeydi. Sonraki süreçte nefes darlığım çok fazla oldu. Hala da nefes darlığım devam ediyor. En ufak bir harekette, merdivenden çıktığımda ve düz yolda yürüdüğümde nefes nefese kalıyorum. Bende yüksek tansiyon ve diyabet var. Dolayısıyla virüse yakalandığımda ölüm korkusunu yaşadım. Kaygı bozukluğu da beraberinde geldi.”

İlk haftanın çok zorlu geçtiğini aktaran Yalçınkaya şöyle devam etti:
“10 gün ilaç kullandık ama belirtiler devam etmişti. İlk haftayı hatırlamak bile istemiyorum. Çünkü başımızı yataktan kaldırmadan geçirdik bir haftayı. Kapıdan dışarıya çıkamamak, insan yüzü görememek çok kötüydü. Ölüm korkusunu yaşamak gerçekten çok ağır. Yemek bile yapamıyordum. Kardeşlerim yemek yapıp getiriyordu ve kapının önüne koyuyorlardı. Biz buradan alıp yiyorduk. Sonra tekrar yatağa geçiyorduk.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler