Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit bugün Meclis’te yaptığı konuşmada Kıbrıs konusu ve hükümetin icraatlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın yapılan eleştirilerin ardından en nihayet yaklaşık 2 ay sonra Meclis’teki siyasi partileri toplantıya çağırdığını anımsatan Özyiğit, bu görüşmelerin ve bilgilendirmelerin düzenli yapılması gerektiğini kaydetti.
Son dönemlerde yapılan açıklamalar ile söz konusu toplantıda alınan bilgilere bakıldığında Kıbrıs Türk tarafı olarak Şubat ayında yapılması planlanan gayrı resmi 5’li toplantıya Federasyon yerine egemen eşitlik temelinde bir görüşme talebiyle gidileceğini anlatan Özyiğit, “Öyle anlaşılıyor ki Kıbrıs Türk tarafı olmadık duaya amin demeye hazırlanıyor’ dedi.
Birleşmiş Milletlerin masasında halen 25 Kasım 2019’da Berlin’de varılan mutabakat olduğunu iki tarafın onay verdiği metnin de iki bölgeli, iki toplumlu federal çözümü içerdiğini kaydeden Özyiğit, “Bir yandan Sn. Tatar ‘iki devletli’ çözüm derken, diğer yandan Dışişleri Bakanı ‘Konfederasyon’ diyor. Kendi içlerinde bile bir bütünlük yok. Masaya da bu fikirlerle gidilecekse olacak olan nettir. Sn. Anastasides ‘Ben Berlin anlaşmasına varım’ diyecek, Türk tarafı da uzun yıllar sonra maalesef yeniden uzlaşmaz taraf olacak. Sonuçta olan da Kıbrıs Türk halkına olacak, şimdiden bu konuda sizleri uyarmak istiyorum” dedi.
Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan ve Rum lider Anastasides tarafından önerildiği iddia edilen güven yaratıcı önlemler konusuna da değinen Özyiğit, Maraş’a karşılık Ercan ve Mağusa Limanı önerisinin Türk tarafı tarafından masaya gelmeden reddedilmesinin yanlışlığına vurgu yaptı. Özyiğit, Ercan’ın direk uçuşlara açılması ve Mağusa Limanı’nın serbest ticarete açılmasının mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini, bunun üzerinde düşünülmesi gereken bir öneri olduğunu vurguladı.
Konuşmasında hükümetin icraatlarına ve geçtiğimiz hafta sonu yaşanan olaylara da değinen Özyiğit, ülkede ciddi bir kaos ve karmaşanın hakim olduğunu, UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin de aldığı ve almadığı kararlarla bu kaosu daha da büyüttüğünü kaydetti.
Aynı gün içinde Bakanlar Kurulu’nun başka Sağlık Üst Kurulu’nun başka kararlar alarak kamuoyuna açıkladığını, hemen ertesi gün başka kararlar alındığını, bu karmaşa ve çelişkiler yumağı içinde halkın da doğal olarak isyan ettiğini belirten Özyiğit, sonuçta üst kurul kararlarının toplantı bile yapılmadan revize edildiğini kaydetti. Özyiğit, “O halde üst kurulun Cumartesi gün açıklanan kararları mı yoksa dün tevize edilenler mi gerçekçi, bu kararlar verilere göre alınmıyor mu, bir günde ne değişti de kararlar revize edildi” diye sordu.
Aşılar konusunda yapılan planlama ve programın da açıklandığı gibi olmadığını, belirlenen kriterlere uygun olmayan kişilerin aşı yapıldığını, hafta sonu sağlıkçılara yönelik planlanan aşı programının da organizasyon eksikliği nedeniyle eziyete dönüştüğünü belirten Özyiğit, bu kadar basit bir organizasyonun bile yapılamadığını ifade etti.
Hükümetin biran önce kendi içinde bir bütün olarak kararlar alması, kimin yetkili kimin olmadığının belirlenmesi gerektiğini kaydeden Özyiğit, “Bu şekilde devam edecekseniz sorunları çözmek yerine daha da büyütecek, kaosa kaos ekleyeceksiniz. Bunları bu topluma yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.