• BIST 9645.02
  • Altın 2429.254
  • Dolar 32.552
  • Euro 34.8813
  • Lefkoşa 18 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 21 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 15 °C

LAÜ Tarım Fakültesi Akademisyeni Helvacı, “Zararlılarla Entegre Mücadele” konusuna dikkat çekti

Entegre mücadele metotları içerisinde pestisit uygulamaları en son uygulanacak metot olarak görülmekte
LAÜ Tarım Fakültesi Akademisyeni Helvacı, “Zararlılarla Entegre Mücadele” konusuna dikkat çekti

Lefke Avrupa Üniversitesi  (LAÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Murat Helvacı,  “Zararlılarla Entegre Mücadele” konusunda açıklamalarda bulundu.

“Tarımsal üretimde, hastalık, zararlı ve yabancı otlar nedeniyle ekonomik zarar oluşmakta ve bu zararın önüne geçebilmek için, çevre ve insan sağlığını göz önünde tutarak alınan önlemlerin tümü bitki koruma olarak tanımlanmaktadır” diyen Helvacı, zararlılara karşı savaşta, uygulanabilecek yöntemler arasından çoğunlukla kimyasal mücadele (pestisitler) ilk olarak akla gelmekte ve uygulanmakta olduğunu söyledi. Helvacı sözlerine şöyle devam etti; Pestisitleri sürekli uygulama yerine, diğer savaş yöntemlerine öncelik ve ağırlık vererek insan ve çevre için daha sağlıklı bir şekilde bitki koruma işlemlerini gerçekleştirme yolları araştırılmıştır. Önceleri biyolojik ve kimyasal mücadelenin birbirlerini tamamlaması şeklinde düşünülmüştür. Ancak bu görüş daha sonra genişletilerek bütün uygun savaş metotlarının entegrasyonu şeklinde daha kapsamlı bir şekle dönüştürülmüştür. Böylece günümüzde entegre mücadele olarak tanımlanan bütün uygun teknik ve yöntemlerin kullanılabileceği bir bitki koruma stratejisi ortaya çıkmıştır.

Helvacı sözlerinin devamında Entegre mücadele yöntemi ilgili bilgiler aktararak açıklamasında şu ifadeleri kullandı; Entegre mücadele yöntemi Entegre mücadele düşüncesinin 19. yüzyılın sonlarında oluşmaya başlamış ve 20. yüzyılın başlarında bazı uygulamaları görülmüştür. Bu ilk uygulamalarda kimyasal savaşın yanında sadece biyolojik savaşın düşünüldüğü ve uygulandığı dikkati çekmektedir. Ancak bugünkü anlamıyla entegre mücadele kavramı ilk defa 1954 yılında ortaya atılmış olup ilkeleri, 1965 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) tarafından Roma'da yapılan sempozyumda belirlenmiştir. Bitki koruma alanında geliştirilmiş en modern uygulama olarak kabul edilmektedir. İngilizcede yaygın olarak, Integrated pest management (IPM) ve Integrated pest control (IPC) olarak ifade edilen bu uygulama önceki yıllarda ülkemizde ve Türkiye’de, Tamamlayıcı mücadele, Tüm savaş, Tamamlayıcı zararlı savaşı, Entegre savaşım, Entegre zararlı yönetimi gibi isimlerle tanımlanmış olup günümüzde yaygın bir şekilde Entegre mücadele olarak bilinmektedir. Bu mücadele yönteminin amacı ise dengeli ürün yetiştirilmesini garanti altına almak, zararlıların sebep olduğu kayıpları en yüksek ekonomik kazanç sağlayacak seviyede tutmak, çiftçilerin diğer amaçlarını karşılamak, pestisitlerin insanlar, hayvanlar ve çevre üzerindeki risklerini en aza indirmek için çok yönlü taktiklerin iyi bir koordinasyon içinde kullanılması şeklinde ifade edilebilir. Bu bağlamda bu mücadelede gerek faydalı ve gerekse zararlı hiçbir canlının ortadan tamamen kaldırılması istenmemektedir. Sadece, zararlı etmenlerin popülasyon yoğunluklarının ekonomik zarar seviyesinin altında tutulması amaçlanır. Bu nedenle, entegre mücadele programlarında zararlıların ekonomik zarar eşiklerinin mutlaka bilinmesi gereklidir. Yine tabiatta mevcut doğal düşmanların korunması ve desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Kullanılan bu taktikler şimdiye kadar ele alınan tüm metotlar içerisinde ağırlıklı olarak özellikle hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılık gösteren bitki çeşitlerinin kullanıldığı kültürel önlemler, biyolojik mücadele, biyoteknik mücadele uygulamaları (tuzaklar) ve kimyasal mücadeledir. Bunlardan her biri Entegre mücadelede önemli rol oynamaktadır. Avantajları nedeniyle pestisit uygulamaları hızla artmasına rağmen zararlılarla ilgili sorunları tam anlamıyla çözemediği gibi sosyal ve çevresel sorunları da beraberinde getirmiştir. Pestisitlerin yan etkileri ilaçların toksikolojik ve kimyasal özellikleri nedeni ile hedef dışı canlılar ve çevre ortamında ortaya çıkmaktadır. Kullanılan pestisitlerin büyük bir kısmı agroekosistemde kimyasal kirleticiler olarak yayılmakta, bunun sonucunda doğal denge bozulmakta ve insanlarda çeşitli yan etkiler meydana getirmektedir.

Helvacı son olarak, “Entegre mücadele metotları içerisinde pestisit uygulamaları en son uygulanacak metot olarak görülmekte ve tarımsal üretimde entegre mücadele yönteminde ağırlıklı olarak kültürel mücadele, biyoteknik mücadele (tuzaklar) biyolojik mücadele (faydalı böceklerle zararlı popülasyonlarını baskı altına almak) metotları uygulanmakta ve böylece pestisit uygulamalarından kaynaklanan çevre kirliliği problemi de minimum seviyeye inmektedir” diyerek, ülkemizde de çevre kirliliği sorununu minimuma indirmek için entegre mücadele metotları birlikte uygulanmalı ve pestisit uygulamalarının en son çare olarak düşünülmesi gerektiğini vurguladı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler