Borrell, Anastasiadis’le Telefonda Görüştü

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in salı akşamı Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Kıbrıs ziyaretinin tarihine ilişkin yeniden değerlendirmede bulunduğu bildirildi.
Fileleftheros gazetesi, “Süreçte Rol İstiyor” başlığı altında verdiği haberinde, AB’nin Kıbrıs sorununun çözümü sürecinde etkin rol almak istediğini, bunun arzusunu ise AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell aracılığıyla ortaya koyduğunu yazdı.
Borrell’in salı akşamı Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la telefon görüşmeleri gerçekleştirdiğini belirten gazete, Borrell’in ziyaretinin Mart ayı başı için yeniden planlandığını vurguladı.
AB’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözümü desteklemediğini, Borrell’in de Kıbrıs ziyaretinde Tatar’a bu görüşü ileteceğini öne süren gazete, Borrell’in Güney Kıbrıs temaslarında ise AB’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması konusunun ele alınmasının beklendiğini de ifade etti.
Gazete haberinin devamında, Cumhurbaşkanı Tatar’ın dün iki devletli çözüme ilişkin yeni açıklamalarda bulunduğunu belirtti ve Tatar’ın açıklamalarını okuyucusuna yansıttı.
DİSİ BAŞKANI NEOFİTU TEMASLARINI SÜRDÜRÜYOR
Öte yandan, gazetenin bir diğer haberinde, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun Kıbrıs sorununa ilişkin temaslarını sürdürdüğünü, Pazartesi günü Fransa ve Rusya’nın Güney Kıbrıs büyükelçileri, Salı günü ise BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’la gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından dün de Çin ve Yunanistan büyükelçileriyle bir araya geldiğini yazdı.
Habere göre, Neofitu, görüşmelerine ilişkin açıklamasında, Kıbrıs sorununa “iki toplumlu iki kesimli federasyon çözümü temelinde çözüm bulunmasını sağlayacak müzakerelerin başlaması amacıyla gayrı resmi beşli konferansa koşulsuz şartsız katılma” yönündeki görüşünü ilettiğini belirtti.
Partisinin bilindik tezlerini de yineleyen Neofitu, Kıbrıs Rum tarafının beşli konferansa katmasına karşı olanlara ise, “konferansa katılmamaları durumunda kapalı bölge Maraş’ı da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olacakları” sözleriyle yanıt verdi.