• BIST 8822.84
  • Altın 3007.928
  • Dolar 34.2845
  • Euro 37.163
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C

Hollanda Peyniri, Fare Ve Yılan!

Kıvanç BUHARA

2015’in Mart ayını da yarıladık. Ilık, güneşli günler; Pesimist, moralsiz, tembel yaşantımıza pozitif bir enerji katar mı? Doğa uyanıyor; Ekinler başağa, ağaçlar çiçeğe durdu. Böcekler, karıncalar, sinekler uçuşmaya başladı! Aylardır ortalıkta görünmeyen, bahçe duvarının altındaki oyukta yaşayan kara yılan, dün otlar arsında, güneşin ısıttığı yerde kıvrılmış uyuyordu. Beni sezdiği halde istifini hiç bozmadı. Onunla iki yıldır dostluğumuz var. Yazın çok sıcak günlerinde bahçedeki çeşmeye kadar gelir, su içer; sonra ürkmeden yavaşça sürünerek, geldiği duvar dibine doğru kaybolur. Çoban ile yılanın hikayesini düşündükçe… … dostum kara yılan, bir gün bana bir altın lira getirecek diye hayal ediyorum! Arkadaşım yıla; altın, gümüş işleri ile uğraşmasa da; İki yıldır etrafta fare diye bir canlı kalmadı. Tuzaklar, yapışkanlar derken; Özellikle fındık farelerini tüketememiştik. Öyle akıllı yaratıklar ki şu fare milleti… İnanamazsınız; Bir defa tuzakta yakalanan fare, bir daha ayni tuzağın üzerine katiyen basmaz. Fare avında uzmanlaşmış bir arkadaşım “- Hollanda peynirini çok sever, bir parçacık koy, bir haftada hepsini yakalarsın “ demişti. “-Vay be… Fareler de ağızlarının tadını bilir. Bir parça hellim koysam yemez mi?” “- Yer yemesine de Hollanda peyniri daha çekici gelir. Vallahi ben denedim, peyniri reddetmedi. Her gece birini yakaladım. Kökü kesildi!” Sevgili arkadaşımın dediğini yaptım. Mahalle bakkalımıza gittim! Bakkal Mehmet dayımızın kulakları biraz ağırdır. Yüksek sesle: “ –Mehmet Efendi, Hollanda peynirin var mı?” Super ve mega marketler ile AVM denen  “ alış-veriş “ manyaklığı türeyince, mahalle bakkalları da bir bir tarihe karıştı. Veresiye defterlerini, kredi kartı kılığında artık bankalar tutuyor. Bakkalın veresiye defteri hem vicdanlı hem de insaflıydı. Kredi kartı veresiyeleri, insanların insanlığını yok etti… … Sınırsız tüketim derken, insanlar tükendi! Mehmet Efendi sinirli, boğuk bir sesle: “- Mahalle arasındaki bakkaldan Hollanda peyniri kim alsın ya be deliganlı? Git o soyguncu kocaman marketlere bak!” Şu işe bakın ya! Yılandan fareden başladık, nerede durduk, değil mi? Hikayemize geri dönelim, isterseniz. Büyük bir AVM’den , en lezzetli Hollanda peynirinden aldım. Elimin kokusu peynirin üstünde kalmasın diye plastik eldiven giydim. Küçük bir parça peyniri usulca tuzağın üstündeki çıkıntıya yerleştirdim. “- Şimdi de yeme bakalım “ diyerek kıs kıs güldüm! Tuzağı, aş evindeki  karton kutunun arkasına yerleştirdim.  Ayak uçlarıma basarak, usulca kapıyı kapattım. Ertesi sabah, büyük bir heyecanla karton kutuyu yerinden kaldırdım! Haahaa… Fındık tuzakta yatıyor. Hollanda peyniri o gece işe yaradı. Ondan sonraki günlerde hiç biri o tuzağa basmadı. Ta ki; Dostum, arkadaşım kara yılan bahçeye gelene kadar! Doğanın dengesi adına… Yılanları öldürmeyin!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları