İster Haram, İsterse Helal Olsun…

Cami İmamı, Müslümanların cennete ne kadar inandıklarını test etmek için cemaate sormuş: “ – Ey cemmat- ı Müslimin, cennete gitmek isteyenler ellerini kaldırsınlar…” Camide bulunan tüm Müslümanlar ellerini kaldırmışlar! “ – Güzel “ demiş Hoca, “ – Herkes cennete gitmek ister, peki cennete gitmek için ölmek isteyen var mı aranızda? “ diye sorunca… … hiç kimseden tısss çıkmamış! İmam öfkelenmiş: “ – Ya cennete inanmıyorsunuz, ya da ölümden korkuyorsunuz! “ diye azarlamış Müslümanları… Ancak; Ölünce cennete gideceğine inanan binlerce Müslüman, en erken bir zamanda kendilerine cennet yolunun açılması için, her şeyi yapmaya hazır beklemektedir! Beyinleri; cennetteki “ sihirli, bereketli, hiç zahmetsiz elde edilen “ sonsuz yaşamın varlığı ile yıkanan birçok insan, inandıkları, taptıkları ‘Halifenin ‘ emirlerini derhal yerine getirirler… Vücuduna sardığı bombaları hiç gözünü kıpmadan patlatan ve paramparça olan canlı bomba eylemcileri, doğru cennete gideceklerine inanmışlardır! Beyniniz almıyor, insanlığınız kabul etmiyor, bilinciniz, soluğunuz, kalbiniz durmuş… Öylece bakakaldınız tv. ekranlarına! Kendinize gelmek için, muhterem eşinizin size, “ – Ne oldun, ansızdan durgunlaştın, hasta değilsin ya!” demesi gerekir… Yoksa, daha bakalım kaç saatler boyu öyle donuk bakışlarla cam ekrana bakacaksınız! *** Çalışmadan, zahmetsiz elde edilen nimetler nerden gelirse gelsin makbuldür, muteberdir! Helallik istemenin İslam’daki mantığı budur! Başkasının bağından toplanan bir sepet üzüm, bostandan kesilen iki karpuz, her türlü buluntu helallik alınırsa, haram değildir! “ – Müslümanın malı ortaktır” söylemi, tam da bu durumu anlatmaktadır! Öyle olunca, Malına, ürettiklerine sahip çıkamayan üretici, üretmekten vaz geçer! Tembellik, atalet ve “ Allah ne verdiyse “ düşüncesi, geri kalmışlığa neden olur ki… Bu gün İslam ülkelerinin hiç birinde kalkınmanın olamayışının ana nedeni ortaya çıkmakta… Fakir, yer altı zenginlikleri olmayan İslam ülkeleri neyse de… Petrol ve gaz zengini Arap ülkelerinin bilimde, teknolojide Batı’ya zincirlenmiş olmaları da “ – Bu dünyadan sana ne, cennetteki nimetlere bak!” felsefesinin getirdiği sonuç karşımızda zebani gibi duruyor! *** Mesarya’nın Kuzeyinde, Beşparmakların eteklerindeki vadilerde, taşıma su ile Rumların yetiştirdiği bin bir çeşit meyve, sebze bahçeleri, Güneyden gelen Kıbrıslı Türk göçmenlerin eline geçince hepsi kurudu… Neden? Rum’dan kalma kayısı, zerdali ve incir bahçesine bakan Köfünye’li rahmetli Cemal dayıya sordum: “ – Bahçe neden kurudu be Cemal dayı…?” Yanıtı sert oldu yaşlı adamın: “ -  Ay oğlum, iki ayaklı hayvanlar gece meyveleri çalarken, dallarını da kırdılar ağaçların, beytambal kalsın! Kurusunlar daha iyi…” dedi. *** Rum’un mülkiyetinde yemyeşil olan vadiler, 1974’ten sonra yapılan yüzlerce gölete rağmen çöle dönüştü! Fakir Müslüman ne güzel yalvarmış Allah’a… “ – İster haram, isterse helal olsun, Ver Yarabbi, kulların yesin doysun!”