• BIST 8718.11
  • Altın 2240.877
  • Dolar 32.3243
  • Euro 35.1697
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

İnsanlar bazen gider, sessiz sedasız...

Hare Ergen

İnsanlar bazen gider, sessiz sedasız... Bazen ise gürültülü bir şekilde giderler...

Öyle olması gerektiğine karar verir ve ardına bile bakmadan çekip gider. Arkada çok şey bırakarak, arkada hiç birşey bırakmayarak...Belki de öyle olduğunu sanarak...

Vicdanı değil de aksine kendini tesellidir herşeyi yoluna koyduğunu sanıp gitmek...

Giden bilir...Gidilen de bilir...Yolunda olmayan çok şey olduğunu...Buna rağmen kalıp mücadele etmek için neyin eksik olduğunu da bilirler; yine de herşey suyun aktığı gibi akar ve gider...

Çok gördüm ben etrafta...Gidenleri...Sonradan daha bir kendini paralarcasına  dönmek istemelerini, ya da burnu yere düşse almayacak iradede olup kaf dağında bitmeyen bir yolculuğa çıkmalarını...

Çok gördüm ben kalanları da; aşk gibi muhteşem bir duygunun gel zaman git zaman, bizi kendimizden alan bir lanete dönüştüğünü de...

Dokunuşların ve  öpüşmelerin masum olmadığını hissettiğinizde, şüphe ve kuşku zinciri, ele geçirir hala masum kalabilenleri...

İnsan her gün birini sevemiyor, insan her gün birini bırakıp gidemiyor...

Yine de işte o an geldiğinde; insanlar gider, sessiz sedasız...Bazen ise gürültülü bir şekilde giderler...

Bazen veda ederek, bazen etmeyerek...Bazen ise kendilerini ve gittiklerini sandıklarını Akdeniz’in tuz kokulu rüzgarlarına bırakırlar...

Kimi zaman sıcak, sarı renkler , kimi zaman hüzün dolu kahverengiler,

Kimi zaman ise sonsuz gibi gelen kurşuni ve lacivert zamanlar...

“Sözler hakikat değildir, ağzımdan çıkan seslerdir. Hakikati öğrenmek için söze değil, yaşamaya ihtiyaç vardır” demiş Şems-i Tebrizi…

Sabırlı ol Sevgili,

Okşaya okşaya şeker kamışından nöbet şekeri yaparlar…

İpekböceğinden zaman içerisinde atlas yaparlar.

Bir gün bakacaksın ki tuz kokulu rüzgarlar esen Akdeniz; aşk kokan rüzgarlara teslim olmuş...Ya esaretim olacaksın, ya özgürlüğüm…

Dağların reyhan ve sen kokan rüzgarının beni savurduğu yüreğindeki karanlık, kimsenin girmediği hapishanede seni bekleyeceğim.

Ne de güzel söylemiş Ahmed Arif, “Görüşmecim yeşil soğan göndermiş”

Sen de yüreğinin ışığını gönder bana...Kimi zaman sıcak, sarı renkler, Kimi zaman hüzün dolu kahverengiler,kimi zaman ise sonsuz gibi gelen kurşuni ve lacivert zamanlar ve sen...

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları