• BIST 8822.84
  • Altın 3007.928
  • Dolar 34.2845
  • Euro 37.163
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C

Parasız “Kıro”, Paralı “Çılgın”…..

Ayşegül Garabli

Girne kalesinin altında, adamın birisi donla denize girmiş. Hoş bir davranış mı? Değil tabi ki. Ama tabiri caizse ,uluslar arası bir sorun haline getirecek kadar da önemli bir konu değil bence. Gören kişi, fotoğraflarını çekip, gazetelere göndereceğine, yanına gidip uyarabilirdi. Eğer, direnç gösterirse, o zaman da konuyu polise bildirirdi ve halledilirdi bu konu. Bu denli magazinleştirilip, tartışma konusu yapılmasına hiç gerek yoktu. Çünkü büyütüldükçe, olay başka noktalara çekilip, başka tartışmaları da beraberinde getirdi. Sosyal medya üzerinden, yapılan tartışmaların bazıları, çirkin boyutlara vardırıldı. Kıbrıs sorunu görüşmelerinin, hassas bir döneme girdiği bu günlerde, bu konu  vesile yapılıp, Kıbrıslı- Türkiyeli tartışması, tekrar hortlatıldı mesela. Hiç gereği yokken, birkaç kişinin Türkiyeliler için yaptığı çirkin eleştiriler, çözüm karşıtı kişiler tarafından kullanılmaya başlandı. Diğer yandan bu olay, plajlara girişin, paralı mı parasız mı, olması tartışmalarına da neden oldu. Kimileri, plajların bu tür görüntülere sahne olmaması için, girişlerin ücretli olması gerektiğini savunuyor. Kimileri ise, plajların ücretsiz olmasını  ama, “bu tür insanların” sokulmaması gerektiği inancında. Her iki düşünceye de katılmıyorum. Birincisi, toplumdaki hiçbir sorun, kapitalizmin semirdiği, özelleştirme yöntemiyle çözülemez. İkincisi ise, sınıfsal ayrım yaparak, hak savunuculuğu yapamazsınız. Konu, kültür ya da ekonomi, sorunudur. Kültürden kastım sadece, denize mayo ile girilmesi gerektiğinin, biliniyor olup olmaması ile ilgili değil tabi ki. Kültürü, ekonomiye göre değerlendirip, fakirin donla denize girmesini kültürsüzlük görüp, zenginin, çıplak denize girmesini, yüksek seviyeli kültür olarak görmek de bir kültürsüzlüktür. Elbette ki, olayı, fakir- zengin olayına getirmek istemiyorum. Ya da, her fiyata mayo bulmak mümkünken, birilerinin donla denize girmesini onaylamıyorum. Ama savunduğumuz ilkelerde, eşitlik ve adalet duygusu olmalı. İstikrarlı olmalı insan. Bir tarafa “hak” gördüğünü, diğer tarafa, “yasak” olarak koymamalı. “Plajlara parasız giriş, halkın hakkıdır” derken, “kimin gireceğine ben karar veririm” demek, sosyal adalete darbedir. Giriş kuralları, ya da davranış kuralları elbette, toplumun huzuru için önemli ama plaja girişte, sınıfsal ayrım değil, kurallar önemli olmalı. Parası olmayanın, “karıma kızıma bakar” diyerek “ potansiyel ahlaksız” kabul edip; plajlara girmemesi gerektiğini savunurken; parası olanın, kendisini kaybedip, yaptığı sarkıntılıkları, “eğlence” olarak görmemeli mesela. Kısacası, denize donla giren parasız biriyse, “kıro”, Paralı biriyse, “hayatı seven çılgın” olmamalı.          

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları