• BIST 10181.03
  • Altın 2391.91
  • Dolar 32.3216
  • Euro 34.6843
  • Lefkoşa 29 °C
  • Mağusa 29 °C
  • Girne 25 °C
  • Güzelyurt 27 °C
  • İskele 29 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C

Pazartesi günü kalbe iyi gelmiyor

Britanya Manchester’daki Britanya Kardiyovasküler Derneği (BCS) konferansında sunulan yeni bir araştırma, ciddi kalp krizlerinin pazartesi günü meydana gelme olasılığının, diğer günlerden daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Pazartesi günü kalbe iyi gelmiyor

Britanya Manchester’daki Britanya Kardiyovasküler Derneği (BCS) konferansında sunulan yeni bir araştırma, ciddi kalp krizlerinin pazartesi günü meydana gelme olasılığının, diğer günlerden daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre, kalp krizi geçirme olasılığı çalışma haftasının ilk gününde yüzde 13 daha fazla.

Belfast Sağlık ve Sosyal Bakım Vakfı ve İrlanda Kraliyet Cerrahlar Koleji’ndeki araştırmacılar, 2013-2018 arasında İrlanda hastanelerine yatırılan toplam 10 bin 528 hastanın verilerini analiz etti.

Bunlar en ciddi kalp krizi türü olan ve ana koroner arter tamamen tıkandığında meydana gelen ST-segment yükselmeli miyokard enfarktüsü (STEMI) nedeniyle hastaneye yatırılmıştı.

Geçtiğimiz günlerde sonuçları paylaşılan araştırmanın sürpriz bulgusuysa, pazar günü de beklenenden daha yüksek oranda STEMI kayda geçmişti.

Araştırmacılar krizin, dinlendirici bir hafta sonunun ardından çalışma hayatının baskısıyla artan stresten kaynaklanmasının muhtemel olduğunu söyledi.

Aslında kalp krizleriyle pazartesi arasındaki bağlantı daha önce de gösterilmişti. Ancak sebep hala net olarak bilinmese de vücudun uyku-uyanıklık döngüsüyle (sirkadiyen ritim), hafta sonu alınan fazla alkollü içki veya kullanılan maddelerle (kokain gibi) ilişkisi işaret ediliyor.

Pazartesi krizleri daha ölümcül  

Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, söz konusu araştırmanın pazartesi kalp krizlerini daha ölümcül olduğunu da ortaya koyduğunu söyledi.

Pazartesi ve kalp krizleri arasındaki ilişkinin aslında 1990’ların başından itibaren çeşitli çalışmalarda gösterildiğini hatırlatan Koylan şöyle devam etti: “Hatta konuyla ilgili veri toplama tarihleri 1980’lerin ortasına kadar gidiyor. Son çalışma da bu durumu geniş tabanlı olarak bir kez daha ortaya koyuyor. Aynı etki inme (felç) vakalarında da görülüyor.

Pazartesi günleri inme görülme sıklığı, diğer günlerden daha yüksek bulunmuş. Ayrıca kalp krizlerinin, kış aylarında ve sabahın erken saatlerinde meydana gelme olasılığının da daha yüksek olduğu biliniyor. Son çalışmada saatlerin yaz saati uygulaması için ileri alınmasını takip eden günlerde kalp krizi oranının daha yüksek olduğu da gösterilmiş.”

Kalp sağlığının temel beş koşulu

Sirkadiyen ritim dolaşımdaki hormonları etkilediğini hatırlatan Koylan, “Hormonlarsa kalp krizi ve inme üzerinde etkili olabiliyor. İşe dönmenin yarattığı stres de var. Artan stres, kalp krizi riskiyle bağlantılı olan stres hormonu kortizol seviyelerinin yükselmesine neden olur” dedi.

Pazartesi ve kalp krizleri, kalp krizlerinden ölüm, ani ölümler ve inmeler arasındaki ilişkinin nedenlerini ortaya koyacak daha fazla araştırmaya gerek olduğu hatırlatan Koylan, şöyle konuştu: “Ancak, pazartesi günleri kalp krizlerini önlemek için hafta sonunda hafta içi yaşam düzeninin (uyku ve yemek saatleri) korunması, fazla alkollü içki almaktan kaçınılması, kokain ve benzeri maddelerden uzak durulması büyük önem taşıyor. Kalp sağlığının temel beş koşulu olan sağlıklı beslenme ve uyku, düzenli egzersiz, sigara ve benzeri toksinlerden uzak durulması, stres yönetimi de önemli.”

Sosyal belirleyiciler giderek önem kazanıyor

Kalp ve damar sağlığı üzerinde, sosyal belirleyicilerin etkisi ve önemi giderek daha iyi anlaşılıyor.

Sosyal belirleyicilerden kasıt, günlük hayatını şekillendiren ekonomik, sosyal ve fiziksel çevre koşulları. Koylan, eğitim, iş ve gelir düzeyini içeren sosyoekonomik durum, gıda erişebilirliliği ve sağlığı, sosyal ilişkiler ve destek, hava kirliliği gibi çevresel faktörler, kronik stres ve toplumsal ayrımcılığın (etnisite, cinsiyet, din vs.) da sosyal koşullar kapsamında olduğunu söyledi.

Sosyal belirleyiciler arasında, uzun çalışma saatleri de yer alıyor. Örneğin, uzun çalışma saatlerinin yol açtığı kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yılda 745 bin kişi ölüyor.

Bunların 347 bini kalp krizi, 398 bini inmeden hayatını kaybediyor. Koylan, “Sağlık fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali. Ancak, sağlığın sosyal boyutu yakın zamana kadar büyük ölçüde ihmale uğradı. Oysa ki sağlığın belirleyicilerinin bir bütün olarak ele alınması zorunluluk” dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler