• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 29 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 20 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Gülşah Sanver Manavoğlu, Halkın Partisi, Lefkoşa İlçe Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. İlçe Başkanı olduktan sonra ilçe toplantısı yaptığınızı da öğrendik. HP Genel Sekreteri, Yenal Senin, mesajında, Lefkoşa seni bekliyor dedi. Da, sizin ülkenin bir Milletvekili olduğunuzu, görevinizin Lefkoşa ile sınırlanmadığını unutmuş olacak. Vallahi İlçe Başkanı mevkine oturduktan sonra önce Beyzbol sopası sonrasında da kırbaç ile işleri sanırım daha kolay halledeceksiniz. Sn. Manavoğlu, dobra, dobra sözlerin başına taçsınız. Braev Hard madalyonun takılacak boynusunuz. Kadınların ‘5 dakikaya hazırım’ cümlesi ile erkeklerin ‘5 dakikaya geliyorum’ cümlesi ölümüne kapışırken, ufukta beliren hareketli günlere sizin dobra, dobra sözleriniz ile beyzbol sopanız ve kırbacınız sanırım bu kapışmaya değil ama siyaset arenasındaki kapışmaya bonus olmaya adaydır.

**

Sn. Erhan Arıklı, Meclisi Mebusan’ın kürsüsünden konuşurken, Maria Kasırgası gibi estin, Japonya’yı vuran, Tsunami gibi hükümet ortaklarını fena vurdun.Başbakan Ersin Tatar’a, ya İmar planını imzala, 500 milyon sterline yaklaşan ‘İmar Adaleti’ tazminatlarını öde. Yada Hükümet olarak istifa edin, seçime gidilsin dediniz. 31 Aralık’ta süresi sona ermesi gereken emirnamenin uzatılacağı iddialarına da ateş püskürerek, buna tek bir kişi değil, sadece kabine karar verebilir ifadesinde bulundunuz. Emirname 2018 yılı aralık ayında, Bakanlar Kurulu kararıyla alınmıştı. 31 Aralık 2019’da da bitecekti. Bir yıl içinde imar planı çıkacaktı. Bir yıl içinde imar planı çıkamazsa bu otomatik olarak sona erecekti. Şu an emirnamemin süresi bitti. Başaramadınız. Bu imar planı, Rant planı oldu. Artık bunun uzamaması gerekir dediniz. Sn. Arıklı, Tsunami kelimesi Japonca'da liman anlamına gelen "tsu" ve dalga demektir. Bizler halk olarak ülkeyi yöneten hükümetleri hep güvenli bir liman olarak gördük. Ancak o limanlar harap ve bitap olduğundan dalgalar anamıza döblek, babamıza tambura çaldırdı. Ayşaba, yerdeki çorabı bile ayak parmaklarını büzüştürerek alan erkekten, Romantizm beklemek kadınların hayal gücünün en üst katmanı  ise, Zam şampiyonu hükümetlerden, halkı esenlendirecek şeyler beklemek de halkın beklentisinin sürünmesidir dedi.

**

Sn. Fikri Maraşali, babacığın Metin Marasali gibi yürekli bir insan oldun. Çok güzel bir olaya imza atarak, uyuyan bir toplumun dürterek uyanmasını sağladın. Bir kıvılcım ile sönmeyecek bir ateş yaktın. Yaktığın bu ateş inşallah olabildiğince büyür ve bundan sonra ülkeyi idare etmeyi soyunanların yüreğine korku salar. Sevgili Fikri, söylemlerinden dolayı seni eleştirmeye kalkıp topa tutmaya çalışanlara boş ver tırıs gitsinler. Bu girişimi siyasi boyuta taşımaya kalkan, yağdanlık ve graso takımı,guruba üye olan 25,000'i aşkın kişi arasında UBP'lisinin, CTP'lisinin,TDP'lisinin ve hükümetin küçük ortağı   HP'lisinin de olduğunu görmeyenler, gözlerine gözlük olarak ‘FAGO’ taksınlar. "Yol Yoksa, Seyrüfer da yok" sloganı rahmetli Arif Hoca’nın sözü gibi efsane sözler arasında yerini alacak. Fikri, bu güne kadar hükümetlerin yaptıklarını bu halk görmezden geldi. Görmezden gelmeyi kim bulduysa harika bir şey yapmış diyenlerin alnını karışlarım.Bir kızın çantasından çıkanlar ile ıssız adada yeniden hayat kurulabileceği gibi, siyasilerin vaatleri ile o adada bir şehir bile oluşturulabilir. Yola devam abim.

**

Sn. Orhan Durgun,hükümetin kabına sığmayan zamları sonrasındaki ‘Yol Yoksa, Seyrüfer da yok’ uyanışında başı çekenler arasında olduğunu görüyoruz. Bu etkinlik çok ses getirecekve birşey olmaz deyip bildiğini okuyan hükümetler ile bundan sonraki hükümetlere yok guzzum 25 kuruşa balık ekmek bir zamanlardı. O iş bitti sözünü hatırlatacak. Bizim Minik Kuşlar bu etkinlikte rol alman sonrasında, seni işinle tehdit ettiklerini söyledi. UBP-HP hükümet yetkililerinin evine götürdüğün ekmeğine takoz koyacağı ileri sürüldü. Siyasi bir oluşum olmayan bu hareket sonrasında, alın terin ve emeğin ile 3 kızına ekmek götürmeni engellemeye çalışanlara, merak etme birileri, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu hatırlatır. Sevgili Orhan, nedense bir birine zarar vermeden yol almasını beceren Kar Taneleri kadar olamadık. İlla, iri dolu taneleri gibi, yaprak döke döke, dal kıra kıra, cam ve gönül kıra kıra yol almayı hedefleyeceğiz. Ne diyeyim Allah’a, don giydirdi bazı Fellahlara desem bıarak söylemeyeyim. Boş ver.

**

Sn. Erdal Güryay, Kıbrıs İlim Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Ekonomist Prof. Dr. Olarak yapmış olduğunuz açıklamada, ünlü ressam Van Gogh’un muhteşem tablolarının aksine, siyah renklerin hakim olduğu bir tablo ortaya koydunuz. Türkiye’nin Akdeniz’de yaşadığı sorunlar ve kendisinin isteyerek dahil olduğu Libya gibi sorunların Türk lirasında istikrarsızlığa yol açacağını belirterek, bu sorunlardan doğacak krizlerin bize de yansımasının kaçınılmaz olacağını söylediniz. 2020 yılının da 2019 yılından daha iyi olmasının söz konusu olmadığını belirterek, hatta daha da kötü olma olasılığının yüksek olduğunu vehem ekonomik hem de politik yönden zor bir yıl olacağını belirttiniz. Ciddi bir kriz var derken kollayın dütü yoksa olursunuz bir zamanların ünlü fahişesi Abbas’ın Şerif’inin sütü imasında bulundunuz. Hocam, özgür sokak kedisinin felsefesini öğrenemeyen ciğercinin kedisi olmanın bedeli gıdım gıdım ödeniyor. 3-4 hamle sonrasını hesaplayarak oynanan Satranç yerine, dikili taş altında, attığı zarın getirdiği oyunun oynanmasını gerektiren tavla oynamayı tercih edenler ile gidilen yol bitti. Desenize iyi dümen çevirmek için kaptan olanların idare ettikleri gemi ‘Mercan Kayalıklarına bindiriyor.

**

Sn. Ayşegül Özmen Garabli, Sosyal medyadaki paylaşımınızda, sevgili dostlar.  Hükümet beni yolunacak kaz olarak görebilir. Ama bende ne tüy kaldı ne de yapılmayan yollarda verilen canlara dayanacak güç. O yüzden, Şemsiyemle beraber,8 Ocak, Çarşamba günü saat 18:00’ de Lefkoşa Terminalinde olacağım. Ya sen de gel ya da ömür boyu sus dediniz. Hocanım, bugüne kadar hep ‘Sus’ küçük olarak görülen ve ensesinde boza pişirilen halkındı. Sanırım bundan sonra ‘Sus’ kendini büyük olarak gören hükümet bireylerinin, ‘Susmamak’ ve konuşmakta küçüğün yani halkın olacak. Ve sanırım o halk yediği zam kazıklarından sonra, ağladığını gördüğü halde gelipde, ne o ağlıyormusunuz diye soran siyasilere,yok, bizler gözümüzden işiyoruz mu diye soruya soru ile karşılık verecek. Bir başka deyişle bugüne kadar hep bal almayı düşündükleri arının kuyruğunda iğnesi olduğunu da hatırlatacak.

**

Sn. Cihangir Tip, maşallah senin sabıka dosyası, uyuşturucu ve hırsızlık suçlarından doldu ve taştı. Ancak dolup taşan dosyadaki sabıkalara rağmen yine rahat durmadın. Bu kez Girne’de bir bet ofis içerisinde olay çıkartarak, oynadığın bahsi yanlış yatırdıkları gerekçesiyle bet ofis çalışanlarına bağırıp çağırarak olay yarattın. Sonrasında cebinden çıkardığın bıçağı, kendi boğazına dayayarak, "Kendimi öldüreceğim, sorumlusu da sizsiniz" diyerek herkesi korkuttun. Yakalandıktan sonra bir taner yetmezmiş gibi, üzerinden iki adet çakı çıktı. Sn. Tip, vallahi anlatılanlara bakılırsa soyadın gibi Tip’sin. Cihangir efendi,buralarda işler 3 şekilde yürür. Doğru şekilde, yanlış şekilde, birde sen ve senin gibilerin istediği şekilde. Doğru şekilde işleri yürütenler sürekli gönlümüzün sevgi alanının kapsama alanından çıkmazlar. Yanlış şekilde yürütmeye çalışanlara, şuanda kapsama alanı dışındadır. Daha sonra tekrar arayın ile karşılık verilir. Ama senin gibilere, sürekli kapsama alanı dışındadır. Arasanız da bloke edildiği için ulaşmanız imkansızdır denir.

**

Sn. Bülent Şengül, Turunçlu yol kavşağında yaptığınız eylemde, Kurudere Muhtarı olarak yapmış olduğunuz konuşmada, tüm bölge halkına ve destek veren muhtarlara teşekkür ederek, tüm kavşaklarda iyileştirme talep ettiğinizi söylediniz. Ancak Kurudere – Turunçlu kavşağına dönel kavşak (çember) ve Ulukışla kavşağına da ışıklandırma istediğinizi belirttiniz. Ayrıca Turunçlu kavşağına 70 metre mesafesi olan hız tespit kamerasının, 30 metreye çekilmesi ve azami süratin 50 km/s çekilmesini da talep ettiniz. Yerinde olan bu istekleri, bugüne kadar üç maymunları oynayarak görmeyen, duymayan ve konuşmayan siyasilerimiz, şu sıralar Cumhurbaşkanlığı seçimi heyecanı yaşadıkları için dikkate alacaklarına pek ihtimal vermem. Seçim ve oy zamanı kαfαdαki stil Murαt Boz.Amα seçimden sonrasındaki sonuç  İsmαil Türüt.

**

Sn. Niyazi İnancı sosylal medyadaki paylaşımında, KKTC’de 32 seneden emekli olan polislere maaş vemeyen hükümetleri esefle kınıyoruz dedin. Sevgili Niyazi, esefle kınamak sanırım kafi gelmez. 25 sene yerine 37.5 sene çalıştırdıkları polise söz vermelerine karşın hakkını vermemeleri sanırım bir protesto ile geçiştirilemeyecek kadar vahimdir. Polise sen emekliye çık ama maaş yok. Bu iş, evine ekmek götürmek için ne mok istersen sat demenin bir başka versiyonudur.Bak Mehmetali Kozan Benim 36 ful ama ciksam aylik almam diyor. Peki polis ile birlikte GKK baklı olan askerlerden emekliye çıkanlar da emekli maaşını almazlar mı?Denildiği kadar okumayan bir toplum değiliz. Erkekler bildiğini okuyor, kadınlar da onların canına okuyor. Ama oy zamanı söz verip,sonrasında cırlayan siyasilerde hep birlikte önce polisin sonra hem kadınların hemde erkeklerin canına okuyor.

**

Sn. Gürşah Üregūl,sosyal medyadaki paylaşımınızda,polis teşkilatına atıfta bulunarak terfi koltuk kavgasından personeli düşünen yok. Siyaset dersen onlar da ayni.Koltuk sevdası ve külliyen yalan dolan. Normal memur 25 yılda 48 bin saat geceleri hafta sonları resmi tatilller bayram yılbaşı hep evinde ailesi ile birliktedir.Polisin ise normal görevi 72 bin saat bayram seyran resmi tatilde boşta olsa bile eksra göreve çağrılır. Mesaileri adil dağıtılmaz.Nakil tüzüğü altında ezilir.Gidenler gelenler hep aynı kişiler.Adı koruma elit personeli güya da o işleri başkası yapamaz.Eşitlik yok.Adaletin olması gereken yerde adaletin varlığından eser yok dediniz. İstenmeyen bir olay yaşadım.Vatandaşı darptan aldım 3 polisin baş edemediği adama mudahale ettim. 2 telefonum kırıldı ana avrat sövdü saydı.Tutuklayıp karakola götürürken 2 kez tabancama el atıp küfürler ve tehditler savurdu.Gereken gücü kullanıp etkisiz hale getirdim.Aynı adam 3 ay sonra kaldığı apartmanda 3 genci darp edip bıçak çekti ve böyle bir karakter için 6 aydır açıktayım.Beni ifşa edenlerden haber yok ve ust makamdan bir allahın kulu ne de o 3 polis beni arayıp napan nasıl gider diye sormadı.Polisin polis bile dostu değil boşuna beklemeyin mezarda emeklilik kesin ifadesinde bulundunuz. Sn. Üregül, bu polis teşkilatında alem kαşαr olmuş ama tost yαpαn yok. Bu nedenle,bazılarından sana hayır yok. önceden αltını çizdiklerinin, şimdi üstünü çizmeye bak.

**

Sn. Hüseyin Cumaoğlu, sosyal medyada öyle bir eleştiri yaptın ki bana, pardon hemde mi pardon dedirtti. Paylaşımında, arayan arkadaşının sana ölüyorum böbreklerimden taş düşürüyorum dediğini, onu Mağusa’ya doktora yetiştirmek için arabana koyduğunu, İskele Boğazına kadar gidip geri döndüğünü söyledin. Neden geri döndün diye soranlara da acele etmedim. Boğazda bir köşede durdum ve arkadaşıma git bir ağacın arkasında den bakalım idrar çıkartacakmısın dedikten sonra arkadaşım yüzümde bir tebessüm ile geri döndü ve rahatladım dediğini söyledin. İnce mizah türü kokan yazında, yollarda seke seke giden aracından taşın böbreğe hadde bana Allah’a ısmarladık gidiyorum dediğini anladık. Da taşın, böbrekten düşükten sonra cuk diye yerine oturduğunu belirtmedim be hocam. Vallahi senin de belirttiğin gibi yollarımız böbrek taşı düşürmeye, uyuma zorluğu çeken çocuklara,hamile kadınların kolay doğum yapmasına birebirdir. Denemesi de bedavadır.

**

Sn.Hüseyin Çağan‎ yol yoksa seyrüsefer de yok. Be arkadaşlar kendinize gelin lütfen.  Aha size açıkça ne yazıyorum iyi okuyun da konunun ciddiyetine varın.  Benim ailem olduğu gibi UBP'lidir. Siz boşverin 4’lü koalisyonu.Boşverin geçmiş zamları. Hatta boşverin bu son yapılan zamları. Yol yok be arkadaşlar. Güvenlik yok be arkadaşlar. Birbirimize saygı yok be arkadaşlar. Trafik kurallarına saygı yok be arkadaşlar. Bu yapılacak olan eylem veya siz ne derseniz deyin partiymiş oymuş buymuş değildir. Bunun UBP ile HP ile CTP ile bir alakası yoktur. Biz bu kafaynan gidersek bırak yolu düzeltmeyi yolumuzu bile bulamayık diyerek haklı olarak serzenişte bulundun.  Sevgili Hüseyin, Köroğlu, tüfek icat oldu mertlik bozuldu demişti. Vallahi koltuk ve sağladığı güç icat olunca, dürüst siyasette bozuldu. Dürüst siyaset bozulup, gıccaccığın işe girmesini, oğlancığın sözleşmesinin uzatılmasını doğurunca toplum da bozuldu be abim. Önce Adalet ablayı. Sonra hak hukuk diyen Hakkı amcayı, adil düzen diyenlere sinir olan Adil dayıyı, en sonda vijdan ablayı hakkın rahmetine kavuşturduk. Haaa Umut ne oldu diye sorarsan onu da söyleyeyim. Umutcuğumuz bisikleti ile tomofilin altında kaldı. Kırılmadık kemiği kalmadı. Sargılar içerisinde hastanede yatıyor.

**

Günün Fıkrası81420364_2375370655901660_1643567852558483456_n.jpg

Günün Fotosu81631359_3359745164067051_4226489969520148480_n.jpg

81638084_644027323003825_4744922818846654464_n.jpgGünün Sözü81619272_474338476608440_7524748862544674816_n.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler