Sahibine Mesajlar
Sn. Ayşegül Baybars, Şartlı tahliye ile ilgili olarak Barolar Birliği’nden, İnsan Hakları Vakfı’ndan, polis örgütünden ve savcılıktan görüşlerimizi aldık. Önce tüzük değişikliği sonrasında da bu yılsonu itibari ile şartlı tahliye veya denetim serbestliği için yasa tasarısını gündeme getirmeyi düşünüyoruz dediniz. Yani arkadaşlar eşeğimiz ölme eşeğim ölme, yakında arpa ekeceğiz. Onlar boy verecek. Başak atacak. Toplayıp başaklarını size yedireceğiz demek istediniz. İzlediğiniz yol güzel bir yoldur sayın bakan. Ömrümüz yeterse görürüz. Yetmezse torunumuza vasiyet ettik. Çıkan yasayı mezarımız başında gelip bize okuyacak.
**
Sn. Ahmet Hüdaoğlu, yönetim kurulu başkanı olduğunuz Kıb-Tek ile ilgili olarak eskiden tadı beğenilmediği için buzdolabına kaldırılan ‘Özel’ pilav ısıtılıp yine masaya getirilmeye çalışılıyor. Bardo pirinçten yapılan pilav, güzel görünümlü sos ile süsleniyor. Bukez ‘Gandır çocuğu da Taksim istesin’ şiiri için Öz- Dil kullanılacak. Pilavın yanında bonus olarak verilecek pastanın büyük dilimi Anaya, ufacık mini minnacık dilim ise yavruya kalacak diyorlar. Hacıbekir amca, hibe denilen su, don ve pantolon bırakmadı. Karanlıkta yenecek pilav, sanırım ishalden ve mide bulantısından bizi tuvaletten çıkartmayacak diyor. Sn. Hüdaoğlu, 4 adet santral alınmazsa kalacağımız karanlık, nüfusun artmasına neden olacak. Sanırım bu noktada ülke nüfusuna büyük katkıda bulunacaksınız.
**
Sn. Hüseyin Cumaoğlu, sosyal medyadaki paylaşımında, Bafra Turizm bölgesinde devasa oteller büyük yatırımlarla, mükemmel bir sahilde parlamaya başladı. Ancak oteller parlarken, eskiden anlayışlı yardımsever ve hoşgörülü insanların yaşadığı bölge kimlik değişimi, ekonomik ve kültürel olarak paslanıyor. Çevre ise Allah’a emanet bir şekilde, kirlilik değişimine doğru hızla yol alıyor imasında bulundun. Hüseyin hocam, bölgede yaşanan bu değişime halk olarak acılı gözler ile ağlamaklı bakmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Ancak, acıların dermanı ağlamak olsaydı Eczacılar soğan satardı. Bakmak OUT, neşter IN olmalı.
**
Sn. Fevzi Katip, Lapta Karakol Amirliğinde okumak istemediğin ‘Dayak Cennetten çıktı’ kitabını sana zorla okutmaya çalışmışlar. Bu sayfa değdiydi, yok bu sayfa değmediydi diyerek mideden girilip, burun, ağız ve dudak bölgesinden çıkılmış. Ben estetik uzmanıyım diyen bazı polisler, yüz hatlarında operasyon yaparak değişim gerçekleştirmiş. Sn. Katip, İnsan sevdikleri şeyleri parçalamaya daha sonra da parçaladıkları şeyleri daha da çok sevmeye meraklıdırlar. Polis de sizi sevdiği için dörde katlayıp sekize böldü. Parçaladıklarını daha çok sevdiği için daha da güzelleştirmek için estetik ameliyatı yaptı.
**
Polis Genel Müdürlüğü Basın Subaylığı yaptığınız yazılı açıklamada, Lapta Karakol Amirliği’nde, Fevzi Karip’in şiddet gördüğü yönündeki iddialar üzerine Başsavcılık ve Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Denetleme Kurulu tarafından, hem idari hem de cezai yönden soruşturma başlatıldığını kaydettiniz. Ve soruşturma kapsamında, suç tespit edilmesi halinde, suç işleyen polis mensupları hakkında gerekli yasal işlem yapılacağını belirtildiniz. Habibe Teyze, suç samur kürk olsa onu giymeyi kimse istemez derken, Hacı amca da Fevzi Katip’in, Lapta Polisinden çektiğini ABD, Usame Bin Ladin'den çekmedi. Fevzi kadayıf kadar tatlı, lahmacun kadar sıcak, çiğ köfte kadar yakıcı, dolma gibi çekici, bulgur gibi asil ve içli köfte kadar dayanılmaz olunca Allah yarattı demeyip sanırım kalayı bastılar dedi.
**
Sn. Emrah Yeşilırmak, 7 adayla en fazla adayın olduğu Yenierenköy Belediyesi için yapılan seçimde, en genç belediye başkanı olarak Pandoranın kutusundan çıktın. 24 Haziran'daki seçimde 111 aday arasından seçilen 28 belediye başkanının en genci olma unvanını elde ettin. Yaş 31, yaş kemale ermedi ama inanıyoruz ki yaptığın işler sonrasında yeteneğin kemale erecek. Deneyim para ile satın alınmaz. Yaşanarak kazanılır diyenlere, gençliğimin verdiği pozitif enerji de Ferrari gibi deneyimi sollayıp geçerim demeni arzu ediyoruz..
**
Sn. Tolga Atakan Uzunca bir süredir bölge halkının korkulu rüyası olan Gemikonağı Cengiz Topel Anıtı önündeki tehlikeli viraj artık tarihe karışıyor. Bugün itibariyle yeraltı telefon ve iletişim hatlarının ötelenmesine müteakip yarma ve dolgu işleri başlayacak. 400 metrelik alan içerisinde 1000 tonluk asfaltlama ve 1200 metre termoplastik yol boya uygulaması yapılacak. Mevcut 6 metre olan genişlik 8 metreye çıkarılacak diyorsunuz. Kolay gelsin. Siz ve sizin gibi bir iki bakanı gördükçe, eskiden altını çizdiklerimin şimdilerde üstünü de çiziyorum. Hacı amca, şiir yazma meraklısıyım ve şu bizim Tolga’ya baktıkça, ona şiir yazmak istiyorum. Ancak ne haddime onun varlığı ve yapmaya çalıştıkları şiir diyor.
**
Sn. Atfiye Soybir, Kaleburnu Kanser Hastalarına Yardım Derneği sorumlusu olarak toplamış olduğunuz bir Van dolusu bağışı, ilaçsız hasta kalmasın diyerek gelen ekibe teslim ettiniz. Sonrasında da Dipkarpaz’dan, İskele ’ye kadar bağış yapan tüm duyarlı insanlara teşekkürlerinizi ilettiniz. Sn. Soybir, tabi ki bu bağışı yapan insanlara teşekkür edilmeli. Ama esas olan o yemeğin konması için kabı hazırlayan sizlere de teşekkürün en büyüğü yapılmalı. Ben durmadan farklıyım diyen insanlara inanın gıcık oluyorum. Yahu diyorum sizin farkınız ne? Sizi babanız mı doğurdu diye soruyorum. Ve farklı olmanız için Atfiye Soybir’e bir bakın diyorum.
**
Sn. Salim Akbaş sosyal medyadaki paylaşımınızda, AKP-MHP ortaklığında imkansız olan bir şey, Kıbrıs’ta Rum komşularımızla uzlaşıdır... Bahçeli, adada toprak tavizine, garanti antlaşmasının iptaline ve Türk askerinin adayı terkine, ölümüne karşıdır. Rumlar için hayati olan bu üç konuda onları tatmin etmeden masada uzlaşı sağlanamaz. Bu durumda Anastasiadis ve Akıncının masaya geri dönmesi, zivaniya ve ekmek gadayıfından ibarettir. Dostlar Barışa çok uzaktayız diyorsun. Sn. Akbaş, bizimkilerin tomofilin makinesine şeker dökmesi. Anastasiadis’in tekerlek rulemaları ile aksona gardasını bozmaya çalışması sanırım çok bilinmeyenli bir denklem değil. Tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Klavye icat oldu, delikanlılık bozuldu. Emir erliği icat oldu, siyasetçi bozuldu.
**
Sn. Güneş Onar Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bizim Hatçe Teyze, Güneş ovlucuğumuz, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur. Uzun yıllar Dışişleri Bakanlığında diplomat olarak çalıştı; KKTC Washington temsilciliğinde diplomat olarak yurt dışı görev yaptı; Annan Planı döneminde müzakerelerde yer aldı; Cumhurbaşkanlığında kurulan müzakere heyetinin üyesi oldu ve müzakereci olarak görev yaptı. Yani kısacası bu işlerin erbabıdır dedi. Sn. Güneş Onar, Hatçe Teyzenin sizin ile ilgili ‘Buzdan’ tertemiz hayalleri var. Yakıcı güneş olup o buzdan hayalleri suya dönüştürmeyin.
**
Tecavüzcü Coşkun’un kopyaları, gözünüz aydın ‘Hadım Yasası ‘ geliyormuş. Cinsel saldırıya maruz kalan ve cinayete kurban giden 8 yaşındaki Eylül’ün ölümünden sonra TC Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu tür suçlara karşı “cinsel kastrasyon” yönteminin devreye sokulacağını söyledi. Eeeee anada pişen yavrunun tabağına da düşer. Bu nedenle kollayın dütü demeyeceğim. Kollayın mavro yerimoyu bumburo kesilecek diyeceğim. Sn. Tecavüzcü Coşkun kopyaları, İnanın usta bir bilardocu olsaydım, sizi fazlalıklarınız kesildikten sonra tek vuruşla çıktığınız deliğe sokardım.
**
Sn. Lica Şemmedi ülkemizde ağırlık olarak hangi tip turistler var? Bilmeyen mi var? Hırsız, tecavüzcü,, soyguncu ,cebinde beş kuruşu olmayan, ve banklarda, açık havada yatan, turist tipi bol diyorsun. Da, Mümine Teyze, Lica kızım, cami köşelerinde bekleyen ‘Tarikat Mensubu’ saç sakal bir birine karışmış, entarili turistleri, gemiden iner inmez kucağındaki çocuk ile kapı kapı dolaşıp para isteyen, Cami köşesinde avuç açan yeni turistlerimizi yazmadı diyor. Sn. Şemmedi, uyuşturucu, hırsızlık, cinayet, dolandırıcılıkta Uluslararası bir ülke olmanın yanında karma din yaşayan bir ülke olduk. Hacı ne haber? Dün Pederle ‘Papaz ‘ olduk. Ne yapalım ‘Hafız’ takma modunda gidiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.