• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 29 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 20 °C

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar
Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Sn. Ersin Tatar, sosyal medyaya düşen açıklamanızı dikkatlice okudum. Daha fazla test yapıldığı için vakalarda artış görüldü dediniz. Vallahi çok haklısınız. Sağlık Bakanı olacak Ali Pilli’ye bin defa bu test işinden vazgeç, bak vakalar artıyor rekor rakamlar ortaya çıkıyor. Günde 10 tane yap ki 5 vaka ortaya çıksın dedik. Dinletemedik. Bence full dolu olan ve sürekli koşuşturmaca içinde olan Pillerini boşaltmak gerek. O zaman ne kadar ekmek o kadar köfte olacak. Sn. Cumhurbaşkanı, bu ülkeyi idare ettiğini sananlar da dahil, sağlık ve sevgi dilenilmeyeceğini bilemedik. Çünkü narsis gibi aynaya bakınca kendini en güzel ve erişilmez sananların, sağlık dilencilerine kıymetli şeyler vermeyeceğini düşemedik.

**

Sn. Ali Pilli, pandemi ile mücadelede, tüm uğraşlarınıza karşın, söylenenlere kulak asmayanları, kulaksız bırakmamak için, yetti artık be kaz diyoruz koz anlıyorsunuz. Evde kalın diyoruz, yolları yüro yüro arşınlıyorsunuz. Be ama dünya kadar işimiz varken, siz başka işimiz yokmu sanıyorsunuz imasında bulundunuz. Ve sizin ile artık uğraşamam ne haliniz varsa görün noktasında,  herkes evlerinde izole olsun dediniz. Sn. Pilli. Sen kaptansın, aslansın, kaplansın diyerek, mutluluğu çorba yapıp, elinize çatal verdiler. Sizi çıkmaz sokak sonundaki uçurumun kenarına bırakıp, yolun açık olsun ne halin varsa gör dediler. Ancak uçurum kenarındakilerin kanatlarını da vermeleri gerektiğini bilemediler.

**

Sn. Erhan Arıklı göreve geldiğiniz andan itibaren, pandemi nedeniyle ekonominin dibe vurması nedeniyle geliri düşmesinin yanı sıra, artan pahalılık sonrasında geçim sıkıntısı yaşayan halka devletin şefkatli elini uzatması gerektiğini dile getirdiniz. İşini kaybetmiş, kirasını ödeyemeyen, elektrik parasını ödeyemeyen kişilere fedakarlık yapma üleşme dönemi olduğu için zenginden alıp fakire verelim dediniz. Adaletli olmalıyız, derken Taşel şirketine işten durdurduğu işçiler için sopa gösterterek yaptırım yaptınız. Ancak büyük harflerle özene bezene süslediğiniz bu tabloya ama elektrikte zam kaçınılmaz diyerek zam kazıklarını da dahil etmeniz, tablonun güzelliğini tümden bozdu

**

Sn. Tufan Erhürman, hükümete yaptığınız göndermede, hazırladığınız bu yol haritasında, ne yeterli istişare, ne plan ve nede bir program var. Her tarafı dökülen bu harita, bu ‘Kıbrıs’ı almaz be Annem imasında bulundunuz. Bu haritaya göre yol almaya çalışan halk yolunu kaybederek yolunu kaybetti. Paniklendi. Ancak sizler daha çok paniklediğiniz için yol gösterici olamadınız. Kibri bırakarak ‘Sorry be Annem’ diyerek, ustalardan yardım isteyin dediniz. Sevgili Tufan hocam,  sen hadım bir adamdan hadde be tam çocuk yapma zamanıdır. Elini çabuk tut da bir gıccaccık veya bir oğlancık yap diyorsun. Ayşaba, almaz be annem bu harita bu Gıbrısı diyor. 

**

Sn. Cemal Özyiğit, ilçeler arasında seyahat edeceklerden önce PCR testinin zorunlu hale getirildiğini, sonrada kararın geri alındığını ve bu PCR testlerinin merkezde alınıp alınmadığını sordunuz. Başkan, bu sorunun cevabını, beni Cavit Efendi (Covit 19) Fuar Alanındaki PCR test sırasında öptü diyen Seyhan Yıldırımbora verdi. Cemal hocam, damda gezer takyanoz vur beline baltayı modunda iş yapmaya ve yönetim sergilemeye çalışanların bizi getirdiği nokta budur. Ayşaba Kaderimizse, dünya küçüktür bunlar ile bir daha karşılaşacağız. Ama kaderimiz değilse, inşallah bunlar ile çıkmaz sokakta bile karşılaşamayız dedi.

 **

Sn,  Bertan Zaroğlu, KKTC’deki bu ahali bir türlü seni anlamıyor. Senin vekil olduğunu hala daha anlamayıp, senden vatandaş gibi davranmanı bekliyorlar. Mesela dün gittiğin İçişleri Bakanlığında, kapıdaki görevli koskoca vekilin, yani senin, maskesiz olduğunu görünce, senin vekil olduğunu unutarak, maskeni tak dedi. Ve tabi senin maskesiz, sorgusuz sualsiz istediğin yere girip çıkacağını bilemediğinden seni kızdırdı.  Sevgili Bertan, Hacı amca, kibir bele bağlanmayacak kadar ağırdır. Onula ne yüzülür nede yürünür dedi. Ne demek istediğini anlamadım. Siz anladıysanız sorun yok.

**

Sn. Derlen Özgeç Ruso, Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak durumun cidden de öte olduğunu dile getirdiniz. Ve virüsün yayılım hızı ve şiddetinin de arttığından dem vurarak, mutasyonun ülkeye gelmiş olma ihtimalinden söz ettiniz. Doktor hanım, doktor hanım, siz Başbakandan daha mı iyi bileceksiniz. Bakın Sn. Başbakanımız ile Cumhurbaşkanımız rahat olun, bunlar som ağızlıların çıkardıkları yaygaralardır. Sokaklar full çekiyor. Öyle olsa insanlar evlerinden çıkar mı  imasında bulunuyor. Ve test çok yapıldığı için rakamların fazla çıktığını belirtiyor. Şimdi kalkıp uzman doktor olan size mi inanalım, yoksa Boşbakan pardon elim sürçtü, Başbakana mı inanalım? Doktorum şaka bir tarafa, toplumlar layık oldukları şekilde yönetilirler. Elimiz ile seçtik boynumuz ile pardon Cavit amcanın (Covit 19) öpücükleri ile çekeceğiz.

**

Sn. Beliz Belgen Kaygısız, Lefle Avrupa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi ve Kıbrıs Türk Fiziksel Aktivite Derneği Başkanı olarak kapalı kalınan günlerde,“güçlü bağışıklık sistemi’ için fiziksel aktivitenin ihmal edilmemesi tavsiyesinde bulundunuz. Sn. Kaygısız, size evde kapalı kaldığımızı kim söyledi? Biz fiziksel aktivitemizi sokaklarda yapıyoruz. Arabalarımızı caddelerde cayırdatarak, şovumuzu sunuyoruz. Siyasilerimiz bizim söylediğimize kulak asmayın. Biz denetlemeyeceğiz siz sokakları arşınlamaya devam edin imasında bulunduğu için lütfen caddelerdeki arabalara ve sokaklardaki insan sayısına bir bakın. Hocanım darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.

 

Sn. Sezgin Ahmet, Güney Kıbrıs’tan gelen aşıların hangi milliyetçilerin salındığını çok merak ettiğinizi yazdınız. Sezgin hanım, bu bir devlet sırrıdır. Ne siz sormuş olun nede bizi yönettiğini sananlar buna cevap vermiş olsun. O isimleri 9 çelik kapıdan geçilerek girilen son derece güvenli çelik kasada saklıdır. CIA, MOSSAD, KGB ve Scotland Yard Ajanları M16’lar bile onlara ulaşamaz. Sezin hanım, bizim demir pаrаmız, inanın bu lilliyetçiler ve torpilliler kаdаr bile bozuk değil.

**

Sn. Ayşemden Akın Hükümetin bundan böyle kendisini koruma kişilere kalmışsa ve teslim bayrağını çekiyorsa, sağlıkçıların hükümete el koymalarını bekliyoruz dedin. Ayşemden bu açıklamayı sen yanlış anladın. Adamlar yetenek meselesinden biz sizi korumaktan aciziz. Siz şimdilik bu virüsten kendinizi koruyunuz. Çünkü siz kendinizi koruyamazsanız bizim yetenekten defolu olduğumuz ortaya çıkacak ve bizi sandıktan çıkarken, sizden kimse koruyamayacak demek istediler. Sevgili Ayşemden, yetenek sonradan değil, doğuştan kazanılır. Bardaktaki su bu kadar be abim. Hatçe Teyze, gençliğinde bilgi ağacı dikmeyen, yaşlılığında rahatlayacağı bir gölge bulamaz. Koltukta sefa sürerken, yeteneksizlik sergileyenlerde Pandora’nın seçim kutusundan çıkacak delik bulamayacak dedi.

**

Sn. Ayşegül Özmen Garabli, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, olayı önemsemeyip, vakaları güzel saklıklarını, ancak Sağlık bakanlığının kalkıp test yapınca foyalarının ortaya çıktığını söylediğini ima ettiniz. Ah Ayşegül hocanım ah. Bir taraftan gazeteler. Bir taraftan siz köşe yazarları ve sosyal medyada halk, dürte dürte Kaptanı kızdırdınız ve öperim ben böyle kaptanlığı, ne haliniz varsa görün diyerek kamarasına çekilmesini sağladınız. Şimdi bu gemi kaptansız ne yapacağımızı o dürtenler bize söyler mi? Bakın bu dürtme işine devam ederseniz, Cumhurbaşkanı yani geminin baş makinisti, başbakanı yani miçosu da istifa ederse gemi hepten başsız kıçsız kalır. Yapmayın durun lütfen.

**

Sn. Yaşar Mehmetoğlu, bugüne kadar hep sağlıkçıların, pandemiye karşı fedakârca çalıştıklarını dile getirdik. Tabi ki sağlıkçılar başımızın tacı. Ancak, fırtınalı havalarda karda, yoğun yağmurlarda meydana gelen arızaları gidermek ve bizleri elektriksiz bırakmamak için hayatlarını hiçe sayan Kıb-Tek çalışanlarını göz ardı ettik. Soğuk ve yağmurda gerekli önlemlerin alınması için yollarda bekleyen polisin yanı sıra, dükkan dükkan gezerek kontrol mekanizmasını sağlamaya çalışan belediye zabıta ekiplerini de görmezden geldik. Fırınalı havada arızaya müdahale ederken ayağınızın iki yerden kırıldığın ve ameliyat olduğunuzu öğrendik. Sn. Mehmetoğlu, Türkan Şoray, Yeşilçam’ın kanunlarını, taş bebek Gönül Yazar tarihini, KKTC’nin insanına değer vermeyen, fırtınalı havalarda gereken güven ortamını sağlamayan tarihini de bizim Ali-ül hükümetimiz yazar.  

**

Sn. Mehmet Harmancı eğri oturalım ama doğru konuşalım diyerek bulaşma oranındaki hızın, Ferari gibi hız kesmeden yoluna devam ettiğini belirttiniz. Buna da sebep ilk zamanlarda gösterilen ciddiyetin 100’de birini halk olarak göstertmemizden kaynaklandığına vurgu yaptınız. Lefkoşa Belediyesi olarak fedakarca çalışıp sizin de belirttiğiniz gibi 5 günde sayısız dükkan kapatma ve ceza işlemi uygulamasında bulunmanıza karşın, Nato Mermer Nato Kafa yapısında olanlar tedbirlere uymamada ısrar ettiler. Tedbirlere uymamayı marifet sayan halk sizi zor durumda bırakarak nanik yaparken, maşallah hükümetimizde siz belediyelere bayda atmaktan geri durmadı. Mehmet başkan kişinin yaptığı iştir aynası, lafa bakılmaz. Sizlerin duruşunuzun rüzgarı bile eser o dа bunlara yeter.

**

Sn. Saffet Aşıksoy birilerinin kuyruğuna değil bu defa nasırına fena bastın. Ulumaları, auvvv çığlıkları taaa bizim buralardan bile duyuluyor. Neymiş efendim, senin elinde iğne hafifçe dokundurdukça fena ağrıtıyormuş. Bu nedenle de seni görev yerini değiştirmekle tehdit ederek elinden illallah çektik. Elinden ve gerçekleri yazan kaleminden kurtulmak için eski görevinden başka bir görev yerine sürgün ettiler. Sevgili Saffet eşeğini dövemeyen semerini döver. Bugün kendini kaf dağında görenler ve burnundan kıl aldırmayanlar, ağacın ne kadar yüksek olursa olsun, bir gün yapraklarının yere düşeceğini unutmamaları gerekir. Çünkü yere düşen o yaprak, rüzgarın önünde bir oraya bir buraya savrulmaya mahkumdur. 

***

GÜNÜN FIKRASI

 

Bir daha dene evladım

Kızının hamile olduğunu öğrenen anne can havliyle haykırır; -

Kimden peydahladın be o.... bu çocuğu söylee!

Kız birisine bir telefon açar, bir süre sonra evin kapısına bir Ferrari yanaşır,

İçinden yakışıklı uzun boylu bir delikanlı iner ve durumu

 hem anneye hemde babaya  anlatır -Efendim, ben konumum gereği

kızınızla evlenemem ama çocuk kız doğarsa, 1milyon dolarlık hesap ve

triblex villa, erkek doğarsa 10 milyon dolarlık hesap,

1 fabrika 1'de villa. Ama düşük yaparsa kusura bakmayın der.

Tam o sırada kızın babası lafa girer ve ‘Düşük yaparsa bi daha dene evladım..."

GÜNÜN SÖZÜ

122035363_2643321842646295_3469121753183581679_n.jpg146703253_426051055116663_1530945973290638119_n.jpg

GÜNÜN  FOTOSU

146389908_446939463162342_8028754266401983548_n.jpg146842743_857013205087209_540606551777205335_n.jpg

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler