• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 29 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 20 °C

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar
Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Sn. Ersan Saner, dün, dünya sağlık bakanlarının arasında, bizim bakanımız en başta gelir dediğiniz Pilli’ye, kısa bir süre sonra pillerin oksitlendi. Eskiden full çeken pillerin ile benim kapsama alanımdan çıkmazken, şimdi oksitlenen pillerin nedeniyle, kapsama alanım dışında kalıyorsun. Ağır ağır bohçayı hazırla ve Angonciklerin yanına git dediğinizi gözlemledik. Tabi halkın şarj aleti ile Pilli’nin pillerinin full çekmeye başlaması ve halkın kapsama alanından çıkmaması sonrasında,  tornistan ettiğinize tanık olduk. Sn. Saner, ben, Fatih’in İstanbul’u fetih ettiği ‘Bal döken’ Şahi topları gibiyim. Ve vurduğum yeri devirim dediğiniz noktada, sanırım barut bol geldi ve topu patlattı. Aman topun parçaları koltuğu darmadağın etmemesine dikkat edin.

**

Sn. Erhan Arıklı, Köroğlu silah icat olundu, mertlik bozuldu derken, herhalde bizim buralarda siyasi hırsın, yol arkadaşları ile kankalar arasındaki dostluğu bozacağını düşünmemişti. Sevginin ve dostluğun kurduğu partilerin devamlılığını, ayni arkadaşların kol kola girerek sağlayacakları adaletin devam ettireceğini düşünüyordum. Demek ki, yanlış düşünmüşüm. Adalet abla, parti içerisinde arkadan sallanan bıçakları, sallanan bıçaklara karşılık ben bıçak sallayanları bitireceğim sözlerini duyunca, sinir ve öfkeden kalp krizi geçirdi. Hocanın rahmetliyi nasıl bilirdiniz sorusuna, Allah b….  diyemeden gitti.

**

Sn. Ali Pilli, sağlıklı kararlara imza attığınız için sağlıksız düşünenler,  koltuğu altınızdan çekmeye çalıştı. Hadde mahalleye kitabının, 22’nci sayfasındaki ‘Güle güle sana’ mısrasını nazikçe okuman istenirken, 25 kuruşa balık ekmek eskidendi. Şimdi o devir çoktan geçti be ‘Gumbaro’ diyerek teklife ‘Nayır’ dediniz. Daha sonra, Ünel Üstel ile Divan-ı hümayuna çağrılarak, yollardaki çukurlara dikiş, toprak banketlere neşter atmanız için Ulaştırma Bakanlığına geçmeniz önerildi. Hacı amca, Eğitime, Maliyeci, Maliyeye Tarımcı, Tarıma Eğitimcinin verildiği bu noktada, yollara da dikiş ve neştercinin atanması doğrudur dedi. Ayşaba, siyaset turşu suyu gibidir. İçmeyenin ağzı sulanırken, içenin midesi bulanır. Bulanınca da midedekileri üzerinize boca eder. Aman Pilli dikkat etsin diyor.

**

Sn. Hulusi Akar, PKK ve PKK/KCK unsurlarını temizlemek için Türk Askerinin, Irak'ın kuzeyinde bulunan Gara bölgesine yaptığı hareket sona erdi. Ancak daha önce PKK tarafından kaçırılan, aralarında 2 MİT mensubunun da bulunduğu 13 asker ve polisten oluşan rehinenin, bir mağara içerisinde şehit edildikleri duyumu var. Jandarma Uzman Çavuş Mevlüt Kahveci'nin annesi Ayşe Kahveci daha önceki açıklamalarında, oğlumu zor şartlarda yetiştirdim ölümüne dayanamam demesine karşın, şehit edildiği haberini sanırım henüz öğrenmedi. Bunun yanı sıra İran’ın desteklediği 3 Tugaydan oluşan Haşdi Şabi örgütüne mensup birliği Sincar’a konuşlandırdığı söyleniyor. Brütüs ABD, İran, Irak, Suriye ve Kıbrıs derken başınızdaki bela büyük. Sn. Akar, her şey nasiptir. Bir bardak çay söylersiniz nasipse içersiniz. Bu belaların üstesinden de nasiptir. Geleceksiniz. 

**

Sn. Tufan Erhürman Federasyon öldü. Cenazesini kaldıracağız diyenlere atıfta bulunarak be ‘Gumbarolar’ ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu imasında bulunarak, öldü demekle ölmüyor dediniz. Tufan hocam, siz üniversite bitirerek birçok şeyi dağarcığınıza koydunuz. Ancak her üniversite okuyan, okumuş sayılmaz. Bazıları okuduklarını anlama yeteneğinden yoksun oldukları için, 1977-1979 Doruk anlaşmalarında, 2003 - 2004 -2006-2008  tarihlerinde yapılan görüşmelerde hep federasyon tezinin masaya yatırıldığını herhalde öğrenemediler. Albert Einstein, mantık sizi A noktasından B noktasına götürür. HayaI gücü ise her yere demişti. Vallahi mantık yerine hayal gücünü kullananların soluğu nerde aldıklarını görüyoruz. Yeter ki, bizi de o girdap içerisine sokmasınlar.

**

Sn. Bertan Zaroğlu, YDP’nin başkan adayı olduğunuzu açıkladıktan sonra, sanırım parti içerisinde sert rüzgârlar esmeye ve durgun seyreden sular kabarmaya başladı. Yeni Kıbrıs Gazetesinde çıkan ve Erhan Arıklı’nın Fuat Oktay’dan fırça yediğine dair haber sonrasında, gazetenin adminleri arasında senin de isminin olması nedeniyle sanırım kılıçlar çekildi. Siyasette fazla koltuk göz çıkarmaz tamam. Ama gözünüzü sokmayıp korumanız gerekir. Ayşaba, arabanın önündeki çocuklar kazalara, arkasındaki kazalar çocuklara, siyasetteki kazalar ise siyasi hayata neden olur. Aman Bertan evladım dikkatli olsun dedi.

**

Sn. Metin Bilmem,   cezaevi Müdürü olarak, cezaevinde yaşanan firarları, ahristo olan kameraları hükümet değişti, görevden alınabilirim ve işim yokta bunlarla mı uğraşacayım diye düşünmeniz nedeniyle bilmemeniz çok normal. Babasının akçası, anasının bohçası kızlar için makbulse, hükümetin görevden alınmayı bekleyen kâhyasının da Cezaevindeki mobeselerin %50’sinin ahristo ,%25’i de acaba çalışayım mı? Çalışmayım mı? Dediği noktada kim öper kameraları demesi de makbuldür.  ‘Mafya’cılığa soyunan. Ve yine para karşılığı tetikçilik yaparak ‘Para tahsilatçılığına’ soyunanların kol gezdiği ülkemde, ne yazık ki ‘Asayiş Berkemal’ olmadığı gibi, kamuda da asayiş berkemal değil. Cavit amca (Covit 19) öpmekten anamızı ağlatırken, bizi yönettiğini sananlarda, arkada play back ile vokal yapıyor.

**

Sn. Ali Riza Altay, Boşbakanın, aman pardon Başbakanın, ‘KKTC ihya olacak’ açıklamasının ardından, Maliye Bakanının ‘Kasa boş’ demesine eleştiri getirerek biri bana bunu izah etsin diyorsun. Ali Riza hocam vallahi sizleri memnun etmek de çok zor. Ne yani şimdi koskoca hükümetin başı yalan mı söyleyecek? Nasreddin hoca alacaklısına, çit ekiyorum. Koyunlar geçerken takılan yünlerden iplik yapıp satacağım. Ve sana borcumu ödeyeceğim dememişmiydi? Başbakanımız da, Anadan alabilirsem size vereceğim diyor. Para var tamam. Ama erken seçim de var. Çıkını bir yere saklamak gerekir. Ah be hocam, sert akan nehirde iki defa yıkanılmaz sözüne uymadık. Dinlememenin ceremesini akıntıya kapılıp, boğulma ile karşı karşıya kalarak çekiyoruz.

 **

Sn. Selma Eylem, eski eğitim Nazırı’nın, okullar olmasaydı ben Maarif’i çok güzel idare ederdim dediği gibi bizimkiler de okullar, kamu daireleri, belediyeler, hatta muhtarlar ile azaları da olmasa ülkeyi çok iyi idare ederiz diye düşünüyorlar. Tam da bu noktada sizlerin yine eleştiri oklarına hedef oldular. Hocanım yani adamlar daha ne yapsın? Ana başın tacıdır diyerek, ne var ne yok kullü hepsini anaya devrederek ana sağ, bizler selamet diyor. Ciğercinin kedisi gibi camdaki ciğere bakarken, arasıra tekme yemelerine karşın, yalanarak bir parça ciğerin atılması için cam önünde nöbet tutuyorlar. Selma hocanım, bugüne kadar hatalar sonrasında işaret parmağı onları gösterirken, avuç içindeki üç parmağımız da sanırım onları seçen bizleri gösteriyor.

**

Sn. Salih Kayalı,  Gardiyanlar olarak, 600 küsur mahkumun bulunduğu mahpushanede, sorumlu sorumsuzlar, 100 kameranın 50’sinin çalışmaması, 25’nin ise kaliteli görüntü vermemesi nedeniyle neler çektiğinize aldırmıyor. Be ama bu insanlar, nöbet yerlerinde böcekler ile nöbet, içeride de bitler ile yer kapmaca oynuyor diye düşünmüyor. Yeni cezaevi bitmesine karşın, tüzük hazırlanmadığı gerekçesiyle, neredeyse Mahkûmların üst üste yatmasına göz ucu ile bile bakmıyor. Ve KKTC Sorma Gir Hanının kapıları gibi gındırık değil sonuna kadar açık hapishaneden firar olunca da ‘Şahurga’ kabacığı kafanızda patlatılmak isteniyor. Ah be Salih, diğer ülkelerdeki gardiyanların başına Hülya Avşar gibiler düşerken, sizin başına da kuşum Aydın gibiler düşüyor.

**

Sn. Raziye Kocaismail, saçınızı süpürge bandoflalarınızı mop yaparak, büyük emeklerle kurduğunuz ve kanser hastalarına büyük yardımlar yaptığınız Kanser Hastalarına Yardım Derneğinin, kapanmakla karşı karşıya kaldığını belirttiniz. Birçok kişiye istihdam sağlayarak, maddi destek veren Derneğin, salgın nedeniyle etkinlik yapamaması ve bağışların dibe vurması nedeniyle zor günler yaşadığını dile getirdiniz. Raziye hanım, hazıra dağ dayanmaz. Destek gelmeyince birikmiş paralarınız da kuruyan göller gibi suyunu çekti sanırım.  Kitapsız yaşamak, kör sağır, ve dilsiz yaşamaksa, Kanser Hastaları Dernekleri de ülkelerin can suyu hayat kaynağıdır. Bizi yönetenler, sizlerin kime yandığı belli olan ev lambası değil, belli bir kesimi aydınlatan sokak lambası gibi de değil, ülkeyi aydınlatan projektör olduğunuzu artık anlamalı ve gereken desteği vermeleri gerekir.

**

Sn. Serdinç Maypa, bugüne kadar gerek yaşanan afetler sonrasında, gerekse içerisinde bulunduğumuz salgında, birçok insana yardım elini uzattın. Salgın nedeniyle açlık yaşayan Afrika kökenli insanlara destek olmaya çalıştın. Ancak halktan takdir görürken, böyük böyük şahsiyetler sana bestesi küfürlü, güftesi santurlu makamından eserler sunmaya çalıştı. Diyanellos Sigara fabrikasından bozma Meclisimizin, ceylan derili koltuklarına oturma şansını yakalayan bazıları, bardak ve suları havada uçururken, dolarları havada savururken, Meclisin prestijini Gutsilli’ kadar bırakmışlardı. Biz gözyaşı dökerek bizi ağlatanları sileceğimize gözyaşlarımızı silmekle yetindik. Sevgili Serdinç, o silemediklerimiz, yaptığın tüm yardımlara karşın sana ağaçtan yere düşen çürümüş bir meyve gözü ile bakıyor. Ancak yere düşen o meyvelerin, dışlarından çürümüş gözükseler bile içlerindeki çekirdeklerinden çok güzel bahçeler hasıl olacağını bilmezler. Yola devam.

**

Sn. Cafer Gürcafer,  inşaat sektörünün alınan kararlar sonrasında krize girmesine tepki gösterttiniz ve alınan kararlara karşı saygı değil saygısızlığın artmaya başladığını belirterek, “Dikkat edin, Tansiyon çıkmaya başladı” uyarısında bulundunuz. Firmaların kendi aralarında sivil itaatsizliği konuştuğunu ve bunun hiçte iyi olmadığına vurgu yaparak, bu durumun, hükümetin doğru yolda olmadığının kanıtı olduğunu belirttiniz. Sn. Gürcafer, bizim ülkemizde un var. Şeker de var. Üstüne üstlük helvanın alasının yapılacağı irmikte var. Tek sıkıntımız helvayı kıvamında pişirip yapacak usta yok. Helvanın ortası ya hamur kalıyor yada dibi tutuyor. Kısacası helva ölü helvası gibi oluyor. Sorun sanırım ustalardadır.

**

Sn. Ekonomik Örgütler Platformu üyeleri, yapmış olduğunuz açıklamada, haklı olarak hükümete çağrıda bulunarak, tüm sektörlerin kapalı olduğu bu dönemde çekler ile ilgili tedbir alınmasını istediniz. Paranın yeterince olamayacağı bu dönemde bankaların açık olması nedeniyle birçok işletmenin sıkıntı yaşayacağını dile getirdiniz. Ve acil bir düzenlemeye gidilerek, çeklerin üzerine “karşılıksız” mühürünün vurulmaması, bunun “yerine Covid-19 nedeni ile yetersiz bakiye” işlemine tabi tutulmasını talep ettiniz. Vallahi haklısınız Stres adamı bitiriyor, net. Kadını bilmiyorum. O konuda ukalalık yapamam. Ama yönetme ve karar alma yeteneğini kaybedenlerin yaşatacakları stres nedeni ile adamı bitireceğini kesinlikle söyleyebilirim.

**

Sn. Doğuş Derya, hükümetin, Memleketin kurumlarını, arazilerini ve iradesini peşkeş çektiğini dile getirin. Ve memleketi bu hale getirenlerin, küçük esnafa, özel sektör emekçilerine çare üretecek kararlar almasının mucize olduğunu söyledin. Hükümetin sanki bir yıldır ülkeyi bitirmeye ant içtiğine vurgu yaptın. Sevgili Doğuş, bugün yaşananlara bakıp feryat ederken, keşke elim kırılsaydı da o sandıkta bunlara oy vermeseydim diyenler sürekli ağlıyor. Ağlamak ruhun kanama şeklidir. Bugün gözyaşlarını silenler, yarın gözyaşları yerine, kendilerini kapsama alanından ve haritadan silenleri inşallah sandıkta siler.

***

GÜNÜN FIKRASI

Sınırı geçtik mi?

Trafik Polisi, Temel’in kullandığı arabayı durdurur ve sizi tebrik ederim beyefendi, bugünkü kontrollerimizde, emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz. Bu yüzden size 300 milyon lira ödül vereceğiz. Ne yapmayı düşünürsünüz der.

Temel hemen cidup bir ehliyet alacağum demiş. Trafik Polşi Ne senin ehliyetin yokmu demeye kalmadan yan koltukta oturan Fadime söze girerek, siz ona bakmayın Memur bey içince hep böyle sapitiyi.

Polis iyice sinirlenmeye başlayınca, Arkadan Dursun, Ula ben size demedim mi çalinti araba ile yola çıkmayalim.

Başımıza bir iş geliy diye. Trafik Polisi iyice zıvanadan çıkarken, bagajdan atlayan İdris, Sınırı geçtik mi daa... demezmi?

GÜNÜN SÖZÜ

119556351_3550693191616927_1130972940960858071_n-001.jpg

GÜNÜN FOTOSU

149893608_250066603402918_7894669721605975031_n.jpg149993269_1240225689704518_1489420929032562374_n.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler