• BIST 8822.84
  • Altın 3007.928
  • Dolar 34.2845
  • Euro 37.163
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C

Uçsuz bucaksız bir umman!….

Hatice İNTAÇ

Köpek havlamalarıyla başladı günüm. Son zamanlarda hep öyle oluyor. Kimbilir zavallıların ne sıkıntısı var!. Mahalle son zamanlarda sokaklara terk edilmiş kedilerle, köpeklerle doldu. Terk edilmiş diyorum çünkü bazılarının boynunda hâlâ tasmaları var. Onların işi sokakta büyüyenlerden daha da zor.. Sokakta büyüyenler nasılsa soğuğa ve açlığa alışık da bu zavallılar!… Bunların sıkıntısı sadece açlık ve soğuk değil; bir de özlemleri var alıştıkları hayata,  eve ve sahiplerine. Onların da duyguları var. Yıllarca yaşadıkları evi, sahiplerini arıyorlar. Kimbilir daha yavruyken alınmışlar, ilgi görmüşler, sevilmişler ve yaşadıkları yeri yuvaları bilmişler, kendilerini ailenin bir ferdi saymışlar. Yıllarca evlerinin koruyucusu olmuşlar ve sonunda bilmedikleri sokaklara atılmışlar. Hem de güvendikleri insanlar tarafından. Bazıları ihtiyarladı; bazıları hastalandı diye… Alışılmış hayatlarından zorla koparılan bu hayvanlar bir bakıma ölüme terk edildiler. Bu nasıl bir vicdansızlıktır anlamakta zorluk çekiyorum.Sahiplerine yıllarca sadık kalmış, dost olmuş belki de onları eğlendirmiş olan Allahın yarattığı bu varlıkları böyle bir akıbete sürüklemeyi kabul eden vicdan nasıl bir vicdandır ve o vicdanı taşıyan insan nasıl bir insandır?. Bu acımasızlığı dilsiz hayvanlara reva görenler insanlara nasıl davranıyorlar acaba? Çıkarları varken el üstünde tutuyorlar da yaşlanınca onları da mı evlerinde istemiyorlar. Bunun da çok örneklerini gördük, duyduk. Sırf yaşlandı diye kendisini dünyaya getiren, bakan, büyüten ve hayata hazırlayan büyüklerini kendisinin de bir gün ayni duruma geleceğini düşünmeden, vicdanı sızlamadan yurtlara, bakımevlerine gönderen nankörler de var maalesef. Onun için hayvanlara yapılan bu zalimliği de yadırgamıyorum artık. Her gün biraz daha yitirdiğimiz insani duygularımız için hayıflanıyorum ve herkes kendi vicdanından sorumludur diye kendimi avutmaya çalışıyorum sadece. Peki de devletimiz ne yapıyor bu konuda? Kış kıyamette sokaklar aç hayvanlarla dolmuşsa onun yapacağı yine her konuda olduğu gibi “hiçbirşey” mi?. *** Yerlerin ıslaklığından anladım, dün gece yağmur yağmış ama bugün hava güzel. Toprakla bahçedeki çiçeklerin kokusu birbirine karışmış. Güzel duygular uyandıran bir koku bu. Gecenin mahmurluğundan arındırıp, insanı güne, hayata çağıran ve “yaşamak herşeye rağmen güzeldir” dedirten…  Doğa neler bahşetmemiş ki bize… Keşke kıymetini de bilseydik!.. Gökyüzü kış mevsimine rağmen o kadar berrak ki bugün; kalın fırça darbeleriyle uçuk maviye boyanmış, üzerine resim çizilmeyi bekleyen uçsuz bucaksız bir tuval gibi.. Kaleme kâğıda gerek duymadan gözlerinizle istediğiniz resimleri çizebilirsiniz bu mavi fona. Başı sonu olmayan bir sonsuzluktur gökyüzü… Bu sonsuzluk bana nedense özgürlüğü hatırlatır hep. Biz onun sadece dünyayı kuşatan bölümünü, atmosferi görüyorsak da o; sayısız gök cisimlerini,  güneşi, yıldızları, galaksileri bünyesinde barındıran uçsuz bucaksız bir umman... Eskiden beri bilinmeyen, ancak bilim adamlarının teleskoplarla bir kısmını görebildiği diğer gezegenlerde, hatta diğer galaksilerde hayat olup olmadığı merak konusu olmuşsa da dünya bilimi bununla ilgili bir kanıta henüz ulaşamamıştır. Tarih öncesi insanları binlerce yıl boyunca, “nereden geldik” sorusuna cevap aramak için gökyüzünü gözlemlemiş ve yıldızlarla gök cisimlerinin hareketlerini izlemişlerdi. O zamanlar hiçbir gözlem aletine sahip olmadıkları için de yıldızların, ayın ve güneşin;  insanları izleyen tanrıların görüntüleri olduğunu düşünmüşler ve onlara tapınmışlar hatta adaklar sunmuşlardır. Şimdiki dünya insanı bu konuda çok şey öğrenmiş olsa da gökyüzünün gizemi hâlâ çözülmüş değildir. Gökyüzündeki değişik görüntüleri izlediniz mi hiç?.. Meselâ, genellikle yağmur sonraları beliren gökkuşağını? Yedi rengiyle nasıl da büyüler insanı… Ya bulutları!..Öyle ilginç görüntülere bürünürler ki bazen, dakikalarca onlardan gözünüzü alamazsınız. Hele pamuk tarlaları misali kümelenmiş beyaz bulutlar!.. İnanılmaz güzellikleriyle özgürce dolaşırken semada, onlarla birlikte bir yolculuk hayal edersiniz bilmediğiniz diyarlara…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları