Dışişleri Bakan’lığı mehter marşı eşliğinde ilk icraatını büyük bir coşku ile gerçekleştirdi.
Diplomasiden yoksun, insan haklarına zincir vuran, ırkçılık kokan, özgürlükleri sınırlayan bir uygulamaya imza attı.
Derin bir nefes aldık.
Yutkunduk ve işte bu dedik.
Nihayet yıllardır fellik fellik arayıp da bir türlü bulamadığımız Dışişleri Bakanını bulduk.
İşte alın size diplomasi.
Politikanın hasını.
Duayen politikacı Tahsin Bey bu.
Bakın neler yapmış; Kuzey’deki Rum ibadet yerleri olan kilseler de ayin yapmak isteyen Rumlara kısıtlama getirmiş.
Buna göre artık Rumlar Kuzey’de bulunan 3 kilsenin dışında kalan kilselerde çok çok özel günlerinde yılda 1 kez ayin yapabilecekler.
Peki gerekçe nedir?
Hangi kriterlere göre böyle bir kısıtlamaya gidilmiştir?
Gerekçe falan yok.
Güya güvenlik.
Bu insanlar Kuzey’e geçip kilselerde ayin yaptıkları günler de herkes biliyor ki öyle abartılı bir güvenlik sağlanmıyor.
Kimselere bir zararları da dokunmuyor.
Kendi kendilerine gelip inançlarını yerine getirip gidiyorlar.
Hoş bugüne kadar da bu bağlamda bir sıkıntının yaşandığı görülmemiştir.
Kriter işine gelince de; Tahsin Ertuğruloğlu ve bariyası kriterleri bunlar.
Özgürlükleri kısıtlamak, din ve inanç özgürlüklerine kota getirmek ancak onların körelmiş milliyetçilik anlayışlarından mütevvellittir.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu böyle uygun gördü ve uyguladı.
Ha şaşırdık mı?
Hayır şaşırmadık.
Bu Tahsin Bey o Tahsin Bey nihayetinde..
Hani Kıbrıs’ta olası bir çözümle birlikte icap ederse botlarını giyip eline silahını alıp dağa çıkacağını söyleyen Tahsin Bey vardı ya, işte o Tahsin Bey’dir bu.
Hoş dağa çıkamadı belki ama lüks otellerin VIP salonlarından çıkmaz oldu.
Hani otel odalarına saklanıp, bir halkın geleceğini çöpe atmaktan çekinmeyen Tahsin Bey.
İşte bu Tahsin Bey o Tahsin Bey’dir.
Hani kişisel ikbali ve makam sevdası için bir günde parti değiştirebilen Tahsin Bey.
İşte o Tahsin Bey bu Tahsin Bey’dir.
Ercan’a 11 milyon 250 bin dolarlık tartışmalı hizmet alımını verdiği şirketi dostları aracılığı ile bulabilecek kadar devlet adabını kendine uyarlayabilen Tahsin Bey.
İşte o Tahsin Bey de bu Tahsin Bey’dir.
Hani kasaba politikacılığını bitireceğini iddia eden Tahsin Bey.
UBP eski Genel Başkanı Tahsin Bey, Cumhurbaşkanı adayı Tahsin Bey. Şimdi ismini hatırlamadığım ve emin olun ki kendisinin bile hatırlamadığı tabella partisinin kurucusu ve Genel Başkanı Tahsin Bey, sonra seçilememe kaygısı ile yeniden basıp, ezip geçtiği birçok ithamda bulunduğu tükürdüğünü dönüp yaladığı partiye geri dönen Tahsin Bey.
Gördüğünüz gibi Kıbrıs Türk Siyasi tarihinde Tahsin Bey’in ayrı ve müstesna bir yeri vardır.
Bu coğrafyada siyaset yapabilecek tüm meziyetlere sahip bir insandır kendisi.
Şimdi Rumlar’ın Kuzey’deki ayinlerini yapabilecekleri kilselere sınırlama getirmiş çok mu?
Koskoca Dışişleri Bakanı.
Yasaklar yasaklar..
Kısıtlama getirir getirir.
Tahsin Bey bu.
KKTC Dışişleri Bakanı.
Var mı dahası?
Diplomasi diplomasi.
Tecrübe tecrübe.
Kılık kıyafet 10 numara.
Saçlar jön.
Viskinin kıymetini de iyi biliyor.
Toplumlar yakınlaşmış yakınlaşmamış,
İnanç ibadet özgürlüğüymüş,
Güven yaratıcı adımlarmış,
İyi niyet politikalarıymış,
Bunları geçelim.
Esas olan Kuzey’deki sarsılmaz otoritedir.
O otorite de engin bilgi ve birikimi ile Tahsin Bey’de toplanmıştır.
Ötesi de yok.
Oturur tek başına karar verir.
Kriteri de kendisi koyar,kilseyi de kendisi belirler.
Dönem Tahsin Bey’in dönemi.
Tahsin Bey’in üyesi olduğu hükümet de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya müzakerelerde tam destek ya.
İşte o destek bu destek.
Artık kıymet kadir bilene.
Hele bir de müzakere masasına dahil etsinler Tahsin Bey’i de işte o zaman görün siz hükümetin çözüme olan desteğini.
Görün bakalım yasakçı zihniyetle ne kazanımlar elde ediyoruz masada..
Yürü be Tahsin Bey daha yürüyecek çok dağ yolumuz var!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.