Ekonomik durum, dövizin yükselmesi ve akaryakıt zamlarına yönelik sorulan bir soruya Oğuz, hükümet üç aydır yolsuzluk araştırıyoruz söylemi ile halkı oyalamakta ve gündemi şaşırtmaya çalışmaktadır. Bırakın yolsuzluk varsa hukukçularınız araştırsın siz ekonomik tedbirleri ivedi şekilde alın dedi.
Dursun Oğuz, iki hafta önce hükümetin dövizin yükselişine tedbir alma amaçlı bazı siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle toplantı yaptığını fakat bu toplantı sonucunu iki haftadır göremediklerini söyledi. Bazı iktidar partilerinin gerek muhalefette gerekse iktidara geldikten sonra ekonomi ve dövizin yükselişi ile ilgili çözüm formülleri olduğu şeklinde popülist açıklamaları olduğuna da değinen Oğuz bu formülleri biran önce ortaya koymaları gerekmektedir, halk bu beklenti içerisindedir çünkü muhalefetten iktidara bu umutları aşılayarak geldiklerine değindi.
Ulusal Birlik Partisi – Demokrat Parti hükümet döneminde fiyat istikrar fonu kullanılarak yaklaşık dokuz ay akaryakıta zam yapılmadığını ve fiyat istikrar fonunun bu amaçlar için orada olduğunu söyleyen Oğuz, hükümet fiyat istikrar fonunu kullanmasına rağmen yine zam yapmak zorunda kaldıysa bunu da halka açıklaması ve şeffaf olması gerekmektedir dedi.
Dövizle çalışmada kur sabitlemesi yapılmalı
Dövizin ekonomik zararını önlemek için gümrüklerde ve devletin dövizle çalıştığı noktalarda kur sabitlemesine gidilmesi gerektiğini de söyleyen Oğuz, bütçe açığını kapatmak için oyalama taktiği yapıyorlar, tedbirler ne kadar geç alınırsa devlet bütçesine giren rakam o kadar fazla olur mantalitesi ile hareket ediyorlar ve bu da halka büyük zarar veriyor şeklinde konuştu.
Dursun Oğuz, hükümetteki partilerden TDP muhalefetteyken asgari ücret çıtasını çok yüksek noktalara çekti ve hükümete gelince çuvalladı, ayni şekilde Halkın Partisi de popülist söylemleriyle halkı büyük umutlara itti ve hükümete gelince o da çuvalladı. Muhalefette ekonomiyi düzeltme anlamında büyük söylemlere giren Halkın Partisi geçtiğimiz hafta bu ülke batmıştır diyerek büyük bir gafa imza atmıştır, siz halka bu ekonomiyi düzelteceksiniz diye söz verdiniz yapamayacaksanız bırakın o koltukları ve gidin dedi.
Muhalefette suçladıklarını ortak olarak aldılar
Oğuz, bizim CTP ile hükümet döneminde yedi ayda bıraktığımız koltukları, halka umut aşısı ekenler kapmak için muhalefette yerden yere vurdukları kişiyi ve partisini ortak alarak hükümete gelmişlerdir. O gün etik olmayan işler nedense bugün etik hale gelmişlerdir. Şimdi ise yerel seçimlerde ittifak arayışı içerisindeler. Bu ittifak arayışı partilerin kendilerine güvenlerinin kalmadığının bir ispatıdır. Parti iseniz ya adaylarınızı çıkarırsınız ya da destek vereceğiniz adayları belirler yolunuza bakarsınız. Ulusal Birlik Partisi kendi içerisinde bazı sorunlar yaşasa da bugün destek vereceği adayların tümünü belirlemiş durumdadır.
Seçilmiş Meclis Üyeleri de otomatik adaydır.
Meclis üyelerinin de tamamlanma aşamasına geldiğini söyleyen Dursun Oğuz, seçilmiş belediye başkanlarının otomatik aday olduğu gibi şu an görevde olan meclis üyeleri de kendi istemeleri halinde otomatik aday olduklarına, geri kalan adaylıklar için ise çalışmaların son aşamaya geldiğine, Ulusal Birlik Partisi’nin Kurumsal ve örgütlü şekilde çalışan büyük bir parti olduğuna vurgu yaptı.
Etkin ve yapıcı muhalefet yapma konusunda sorulan bir soruya karşılık ise Oğuz, “hükümetin her getirdiği konuya “evet” deme gibi bir durumumuz olamaz. Yapacağımız muhalefet ülkenin doğru yönetilmesine, huzuruna ve ekonomik düzenine uygun şekilde olacaktır. Bu çerçevede gelen önerilere de yıkıcı değil yapıcı muhalefet yapacağız. Bizim amacımız ülkenin ekonomik ve sosyal huzurunun daha ileriye götürülmesidir” dedi.
Hükümet Cumhurbaşkanı ile uyum içerisinde değildir.
Hükümetin Cumhurbaşkanı ile uyum içerisinde çalıştığını açıklamasına rağmen özellikle Cumhuriyetçi Türk Partisi organlarının bunun aksine açıklamalar yaptığına da değinen Oğuz, “halkla dalga geçmeyi bırakıp doğruları söylesinler, daha fazla koltukta oturmak için halkı yanıltmasınlar çünkü ülke siyaseti değişmiştir halkla dalga geçerseniz sandık günü halk da sizle dalga geçer ve sizi yok eder” şeklinde konuştu.
Oğuz, bazı belediyelerin batması veya batma noktasına gelmesinin en büyük sebebi partizanca ve hesapsız istihdamlardır. Halk belediye seçimlerinde de uyanmıştır, artık toplum eski, yeni gözetmeksizin partizanlık yapan, baskı yapan, belediye kaynaklarını doğru kullanmayıp belediyeyi batağa sürükleyen belediye başkanlarını da değiştirecek aşamaya gelmiştir. Dolayısıyla belediye başkanları da artık doğru adımlar atmak zorundadır dedi.
Dursun Oğuz, batan belediyelerin başka bir belediyeye bağlanmasına yönelik ise, borçları devlete yükleyip, tüm personelin işine son verip bir belediyeyi başka bir belediyeye bağlamak kolaycılıktır, çözüm bu şekilde olmaz, uzun vadeli planlarla bu sorunlar aşılmalıdır ve bu planlar da ortak akılla yapılmalıdır dedi. İstihdamın kendisini değil istihdam yapanı sorgulamanın gerektiğine de değinen Oğuz, “bu tip durumlarda işçiler hedef seçilmektedir halbuki bu suçu işleyen bu istihdamları yapan belediye başkanlarıdır onlardan hesap sorulmalıdır” diyerek en büyük sorunun altını çizdi.
Uçuşlar Firmaların Kendi Kafasına Göre Durdurulmamalı
Atlas Global Hava Yollarının ülkeye sefer sayılarını azaltmasına yönelik ise Oğuz, siz ülke olarak bir firmayla antlaşma yapıyor ve bazı olanaklar sağlıyorsunuz, reklamlarınızda da güvenli ve zamanında uçuş diyerek bu firmalara devlet olarak dünya nezdinde kefil oluyorsunuz fakat firma aniden bir gün ben uçuşlarımı azalttım diye karşınıza çıkıyor, bu olacak iş değil. Bu konuda ciddi tedbirler alınmalı ve ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu ülke turizmi oyuncak değildir. En büyük girdisinin yolcu olduğu bir ülkede siz hükümetle istişare etmeden ve oluşabilecek bir zararı en asgariye indirmeden böyle bir karar alamazsınız. Ümit ederim bu durum ülke turizmimizi çok fazla etkilemez çünkü bu durum ülkeyi çok fazla geri götürür dedi.
Uçak bilet fiyatlarının çok pahalı olduğuna da değinen Dursun Oğuz, tur operatörleri koltukları yıllık ödeyip kapattığı için kalan pahalı koltuklar da halka kalıyor bu durum da belli teşvik yöntemleri ile aşılmalı ve bilet fiyatları da kontrol altına alınmalıdır. Bir Afrikalı öğrenci bugün dövizin de yükselişiyle ülkesine 5000TL’den daha ucuza gidememektedir. BU da öğrencinin sürekli ülkede kalmasına ve kaçak işçinin artmasına sebep olmaktadır dedi.
Uçuşların yoluna sokulması, ihtiyacın karşılanması ve bilet fiyatlarının makul seviyeye çekilmesinin sadece bizim değil ekonomik protokolde turizm büyümesini mevcut koşullarda öngören Türkiye Cumhuriyetinin de bir görevi olduğunu hatırlatan Dursun Oğuz, eminim Türkiye Hükümeti de bu duruma el atacaktır dedi.
Mahkemeden Dönecek Yasaları Desteklemeyeceğiz
Hükümet yaptığı yasaları meclise getirirken dikkatli olmalı, şimdi üzerinde çalıştıkları Müşavirlik yasası mahkemeden geri dönecek bir yasadır. Bu tip durumlara desteğimiz söz konusu olamaz. Mahkemelerden dönmeyecek ve daha fazla mağdur yaratmayacak yasalara destek vereceğiz. Hükümet ülkenin her kesimi, halkın refahı ve huzur için çalışmalıdır. Üç ayı aşan bu süreden sonra bahaneler üretmeyi bırakıp icraat yapmalıdırlar. Halkı muhalefetteyken bu beklentiye sokanlar şimdi iktidardayken görevlerini yapsınlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.