Milletvekilleri İçin: Sus Sus Sus! Kimseler Duymasın Şarkısı

KKTC kurulduktan sonra ilk hükümet programı,13 Aralık 1983 tarihinde okundu. Yani ilk gece kulübü veya çağımızın “genelevi”nin açılışından(ilk önce lokanta olarak açıldığı iddia edilse de, “gabareye” dönüşmekte pek geciktiğini sanmıyorum), tam 10 yıl önce… 12 Ocak 1994 tarihli 1’nci CTP-DP ve ondan sonra gelen ve Ağustos 1996 yılına kadar sürdürdüğünüz 2’nci ve 3’ncü CTP-DP Hükümet Programlarınızda, sanki de SEKS KÖLELİĞİ bu ülkede hiç yokmuş ve YAŞANMIYORMUŞ gibi sorunu görmezden geldiniz. 19 Ocak 2004 tarihli CTP-DP Hükümet Programı’nda da nemelazımcılığınızı devam ettirerek, bu sorun ülkede hiç yokmuş gibi davranmaya devam ettiniz. 1973 yılından, aklınıza gelinceye kadar tam 32 yıl geçmesini ve sorunların “Kıbrıs Sorunsalı” gibi kronikleşmesini bekledikten sonra, nihayet: 3 Mayıs 2005 tarihli CTP-DP Hükümet Programı’nın 13’ncü sayfasında: “Gazinolar ve Gece Kulüpleri ile ilgili yasalar yeniden düzenlenerek, etkin denetimleri sağlanacaktır.” diyerek, ilk kez bu soruna bir hükümet programında yer verdiniz. Zaten ilgili yasayı çıkartmak da, ilk BATAKHANE açıldıktan tam 27 yıl sonra aklınıza gelmişti. 30 Eylül 2006 tarihli CTP-ÖRP Hükümet Programı’nın 14’üncü sayfası: “Casinolar(programda böyle yazılmış), Gece Kulüpleri ve Müşterek Bahis Evleri ile ilgili yasalar yeniden düzenlenerek, sosyal sorunlar yaratmayacak biçimde çalışmaları ve etkin denetimleri sağlanacaktır.” demektedir. 13 Haziran 2013 - 31 Ağustos 2013 tarihleri arasında, KKTC’nin ilk KADIN Başbakanı olan Sayın Sibel Siber’in Hükümet Programında da, maalesef GECE KLÜPLERİ veya SEKS KÖLELİĞİ ile ilgili hiçbir söz söylenmemiştir. Lütfen şimdi kalkıp da;“süre çok kısaydı ya da program acelece hazırlandı” mazeretine sakın sığınmayınız. Çünkü “hayvansal atıkların bile nasıl yok edileceğine” değinme fırsatı bulduğunuz programınızda, pekâlâ bu konuya da değinmeniz gerekirdi. 6 Eylül 2013 tarihli CTP-DP Hükümet Programı’nın 20’nci sayfasında ise: “7/2000 sayılı Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası’ndan ötürü İnsan hakları kuruluşları tarafından insan ticareti konusunda birçok eleştiri alınmaktadır. Özellikle ABD tarafından her yıl yayımlanan ve tüm dünya ülkelerini kapsayan İnsan Hakları Raporu’nda ülkemiz insan haklarını en çok ihlal eden ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Hükümetimiz, söz konusu yasayı insan haklarına saygı temelinde yeniden düzenleyecektir.” diyerek ve cümleleri çoğaltarak laf ebeliğine soyunuyorsunuz. Peki, UBP bu süreçte nerede? Ortalarda hiç yok. 1983 yılından, hükümetten son gittiği tarih olan 2013 yılına kadar HİÇBİR HÜKÜMET PROGRAMINDA BU KONUDAN TEK KELİME DAHİ BAHSETMEMİŞTİR. Demek ki bu konuda söyleyecek sözleri yoktur. Gidişattan mesut ve memnundurlar. Çok geç uyanıp da söz verenler bu sözlerini neden tutmamaktadırlar? Onları bu İNSAN BAZARINI türbinlerden seyretmeye iten sebep ne olabilir? Bu sorulara mutlaka cevap vermelisiniz. İlk sözünüz 2005 tarihli ve üzerinden 10 yıla yakın bir zaman geçmiş. Daha kaç ailenin yok olmasına, kaç insanın vurulup öldürülmesine ve kaç insanın köle gibi alınıp satılmasına müsaade edeceksiniz? Sayın Milletvekilleri! Bu işler ağlaşmakla ya da susmakla ya da “kendimi suçlu hissediyorum” demekle veya “gönlünüzden geçeni söylemekle” olmuyor. Seyirci konumunda olan bizleriz. Aktör sizlersiniz. Ağlaştıkça aciz duruma düşüyorsunuz. Önünüzde 2 seçenek var. Ya yasalar çıkartarak bu işi, seks KÖLELİĞİNDEN, seks İŞÇİLİĞİ durumuna getireceksiniz ve insan haklarına uygun kurallar ve denetim metotlarıyla yapılmasını sağlayacaksınız veya kapılarına kilit vuracaksınız. İkinci seçenek, SİYASİ İRADE ya da SİYASİ ERK gerektirdiğinden ve o da sizde bulunmadığından, önünüzde duran tek seçeneğe ACİLEN girişiniz. Konuştukça batıyorsunuz!  

   BİLGİ DAĞARCIĞI… BİLGİ EDİNME HAKKI YASASI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER: Bilgi Edinme Hakkı Yasası(BEHY), KKTC Meclisi’nde 30 Ocak 2006 tarihinde OYBİRLİĞİ ile kabul edildi. TC Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nda tanımlanan İDARE, KKTC’de çok daha geniş tanımlanmıştır. KKTC 12/2006 sayılı BEHY’na göre: Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar, Merkezi İdare, Mahkeme Mukayyitlikleri, yalnızca idari nitelikli görevleri açısından Yüksek Seçim Kurulu ve İlçe Seçim Kurulları, Başsavcılık, Polis Genel Müdürlüğü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Belediyeler, Kamu Kurum ve Kuruluşları, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve diğer tüm kamu tüzel kişilerini ve Üniversiteleri anlatır. “Kamu Personeli”, hangi yasa altında istihdam edildiğine ve istihdam şekline bakılmaksızın, idarenin personelini anlatır. BEHY’nın amacı: DEMOKRATİK ve ŞEFFAF yönetim gereği olan; EŞİTLİK, TARAFSIZLIK ve AÇIKLIK ilkelerine uygun olarak, kişilerin bilgi edinme hakkını kullandırtmaktır. Bilgi Edinme Hakkı: HERKES bu HAKKA sahiptir. Bilgi Verme Yükümlülüğü: İDARE, bu yasada mevcut İSTİSNALAR hariç her türlü BİLGİ veya BELGEYİ, başvuranların yararlanmasına sunmak ve bunu ETKİN, SÜRATLİ ve DOĞRU sonuçlandırmakla YÜKÜMLÜDÜR. Başvuru Usulü: Matbu bir form mevcut değildir. Başvuruda; ad-soyad, imza, oturma yeri bulunması YETERLİDİR. İstenecek Bilgi veya Belgelerin Niteliği: İdarenin elinde bulunan veya görevi gereği bulunması gereken BİLGİ veya BELGELERE ilişkin olmalıdır. Erişim Süreleri: İdare, başvurunun ALINDIĞI tarihten itibaren 15 İŞ GÜNÜ içinde cevap vermelidir. Ücretler: Başvuru sahibi, maliyet tutarının kendisine BİLDİRİLDİĞİ tarihten itibaren 15 İŞ GÜNÜ içinde ücreti Gelir ve Vergi Dairesi veznelerine yatırıp makbuzu idareye ulaştırmalıdır. Neler İstenemez: Devlet sırları, ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin olanlar, istihbarata ilişkin olanlar, idari soruşturmaya ilişkin olanlar, adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin olanlar, özel hayatın gizliliği kapsamında olanlar, haberleşmenin gizliliğini ihlal eden, ticari sır teşkil eden, idare içi düzenleme teşkil eden BİLGİ ve BELGELER bu yasanın SINIRLARINI teşkil eder. Cezalar: Bu yasayı uygulamaktan sorumlu olanlar; İHMALDE BULUNMAK suretiyle başvuru sahibinin bilgi veya belge edinmesini ENGELLERSE GÖREVİ İHMAL SUÇU işlemiş olur. Bu suç KASTEN engelleme yoluyla yapılırsa; GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA suçu oluşur. Raporlama: İlgili kurumlar bilgi edinme başvuruları ile ilgili raporlarını her yıl ŞUBAT ayı sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na elektronik ortamda gönderirler. Bunlar toplanarak kurul tarafından NİSAN ayı sonuna kadar Cumhuriyet Meclisi’ne gönderilir. Takip eden iki ay içinde de Cumhuriyet Meclisi’nce halka açıklanır.