• BIST 10276.88
  • Altın 2398.482
  • Dolar 32.2398
  • Euro 34.6949
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 3 °C

Osteoporozdan Korunma

Gaye TAŞKENTLİ

Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, kemik kütlesinin azalması ve kemik dokusunun bozulması sonucu ortaya çıkar. Osteoporoz çoğu zaman başlangıçta belirti vermez. Hastalık ilerlediği zaman, sırt ve bel ağrısı, boy kısalması, sırtta kamburlaşma görülebilir. Kemik kütlesinin azalmasıyla kemikler zayıflar ve kırılabilir duruma gelir. En sık kırılan bilek, kaburga ve kalça kemikleridir. Genetik yatkınlık, artan yaş, bazı hastalıklar (hipertiroidi, diyabet, felç, böbrek yetmezliği vs.), menopoz döneminde östrojen hormonunun azalması, erkeklerde testosteron hormonunun azalması, aşırı zayıflık ve hareketsizlik gibi faktörler osteoporoz riskini artırır. Ayrıca yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı, sigara ve alkol kullanımı, aşırı kafein ve tuz alımı, kalsiyum atımını artıran yada kalsiyum emilimini azaltan ilaçlar da bu hastalığın oluşum nedenleridir. Kadınların osteoporoza yakalanma riski erkeklerden daha yüksektir. Osteoporozdan nasıl korunabilirsiniz? Çocukluk ve ergenlik döneminde kemik yapımı hızlı olur. Otuz yaşından sonra ise kemiklerdeki yıkım, yapımın önüne geçmeye başlar. Yaşam boyu yeterli miktarda kalsiyum alımı kemik kaybına karşı koruma sağlar. Kalsiyumun en iyi kaynağı süt ve ürünleri olmakla birlikte, pekmez, susam, yağlı tohumlar (fındık, fıstık vb.), yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kuru meyveler iyi kaynağı arasında yer alır. D vitamini, kalsiyumun bağırsaktan emilimine ve kemikler tarafından depolanmasına yardımcı olur. Uygun saatlerde güneşlenerek D vitamini ihtiyacı karşılanmalıdır. Fazla protein tüketimi idrarla kalsiyum atımını artırır. Proteinin az alınması da kemik yapısını olumsuz etkiler. Bu nedenle uygun miktarda protein alınmalıdır. Balık, içerdiği yağ asitleri sayesinde kemik sağlığını korur. Haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir. Sebze ve meyve tüketiminin kemik metabolizması üzerinde olumlu etkisi vardır. Fazla tuz tüketimi idrarla kalsiyum atımını artırarak, kemik yoğunluğunu azaltır. Gün boyunca bir çay kaşığından fazla tuz tüketilmemelidir. Fazla sodyum içeren hazır besinler de  (konserve, salamura ürünler, salam, sucuk vs.) az tüketilmelidir. Fazla miktarda doymuş yağ (kuyruk yağı, tereyağı vs.) tüketimi, kalsiyumun bağırsaklardan emilimini azaltır. Siyah çay, kahve, kola gibi kafein içeren içeceklerin alımı sınırlandırılmalıdır. Sigara, kalsiyum emilimini ve kadınlarda östrojen hormonunun seviyesini azaltır. Alkol de kalsiyumun emilimini azaltır ve kemik hücrelerine zarar verir. Bu nedenle sigara ve alkolden uzak durulmalıdır. Gençlik döneminde kemik kütlesini artırmak, yaşlılıkta ise kemik kaybını önlemek için düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Doğru beslenmeyle, güçlü bir kemik oluşumu sağlanabilir ve kemik kaybı önlenebilir.  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları