• BIST 10247.75
  • Altın 2400.636
  • Dolar 32.257
  • Euro 34.6756
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 26 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 23 °C
  • İskele 26 °C
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 24 °C

Sayın Talat benden bu kadar dedi..

Derviş DOĞAN

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat tüzük kurultayında açıkladı.

Bundan sonra başkanlığa aday değilim dedi.

Ve aslında doğru olanı yaptı.

Gerektiği zaman geldi.

Gerektiği zaman da gidiyor.

Bir lider gibi.

Bir ağabey gibi.

Sayın Talat’ın bu kararı sadece CTP için değil, aynı zaman da  Kıbrıs Türk Siyaseti için de büyük öneme haizdir.

Zor bir dönemde,CTP içerisinde kendisine karşı yapılan vefasızlığa içerlenerek verdiği bir karardı CTP Genel Başkanlığı Sayın Talat’ın.

Riskli bir karardı.

2. Cumhurbaşkanı sıfatı yanında CTP Genel Başkanlığı’nın ağırlığını taşımanın olumsuz etkileri mutlaka olacaktı.

Ve zaman zaman oldu da..

Malum kırık dökük, grublara bölünmüş bir CTP devralmıştı Sayın Talat.

CTP’de hırslar vardı,egolar yarışıyordu, makam mevki ve kişisel menfaat çatışmaları hat safhalara ulaşmıştı.

Sevgisizlik vardı CTP’de.

Hoşgörüsüzlük hakimdi.

Güven erozyonu yaşanıyordu.

İdeolojiler yerini kişisel ikballerin akibetine bırakmıştı.

Birlik beraberlikten yoksun parti disiplininden çok uzaklarda bir CTP yaratmışlardı hep birlikte.

İşte Mehmet Ali Talat böyle bir CTP’ye Genel Başkanlık yapmak için kolları sıvamıştı.

Ve/fakat bu kolay değildi.

Hırslarından arındırılmış CTP’lileri yeniden ortak bir paydada buluşturmak çok kolay olmayacaktı.

Sayın Talat da bunun idraki içerisindeydi.

Kendince birşeyler yapmaya da çalıştı.

İyi niyetle uğraştı durdu.

Kimseyi incitmemeye büyük özen gösterdi.

Parti içi yönetim kadroları tercihleri, tüzük kurultayında öngörülenler vs.

Ama yeterli oldu mu?

Hayır.

CTP henüz arzu edilen noktada değil.

İçte kişisel çatışmalardan mütevvellit  mevcut sıkıntılar devam ediyor.

Gruplar perde gerisinde kırıp dökmeye devam ediyor.

Lakin bütün bu yaşananlar ideolojik farklılıklardan kaynaklanmıyor.

Ya da düşünsel fikir ayrılıkları da değil CTP’de yaşananlar.

Tamamen güç elde etme odaklı bir mücadeledir bu anlamsız tepişme.

Ha bu mücadelenin içerisinde  toplum var mı?

Ya da toplumu ileriye taşıyacak unsurlar?

Bana göre yok.

Peki neden yok?

Sebebi gayet açık; yıllarca omuz omuza vermiş birlikte aynı yolu her şartta yürümüş aynı sıkıntıları hayatlarının her evresinde çekmiş, hakla iç içe olmuş  insanların, şimdilerde birbirlerini kırarak, dökerek verdikleri mücadele ancak toplumun CTP’ye karşı olan saygısını ve güvenini sarsar.

Hatta bitirir.

Zira bu kavganın nedeni sadece kişisel hırsların şişirdiği egolarla güç elde etmenin ve bu gücü bireysel kazanımlar için kullanmanın sarhoşluğunda yapılan bir kör dövüşü olmasıdır.

CTP’ye bu alışkanlık iktidar olduğu dönemlerden kaldı.

Dolayısı ile bu durumun  CTP’de şu an için bittiğini söylemek yanlış olur.

Belli ki Sayın Talat’da bundan rahatsız.

Kendi geleceği için öngördüğü bir Cumhurbaşkan’lığı adaylığı ihtimalinin varlığı elbette sır değil.

Bu durum Sayın Talat’ın elini açıkçası daha da zayıf bırakıyordu.

Ki bunu kendisinin de  farketmesi çok uzun sürmedi.

Dolayısı ile denge dediğimiz hassas unsur ve bu yönde duyulan kaygılar parti içerisinde alınacak önlemleri de imkansız kılıyordu düne kadar.

Peki tek sebep yanlız bu mu?

Deği elbette.

Kamuoyu nezdinde de CTP Genel Başkanı olan ve iktidar dönemi yıpranan bir partinin başındaydı Sayın Talat.

Üstelik bu topluma liderlik etmiş eski bir Cumhurbaşkanı idi.

Bu da haliyle bir kez daha gönlünden geçen Cumhurbaşkan’lığı adaylığında Sayın Talat’ın lehine gelişen bir süreç değildi.

Ha şimdi tüzük kurultayı ile  bu gidişata set çekilir mi?

Daha demokratik, daha özgürlükçü, daha sosyalist, daha disiplinli bir CTP’yi inşa eder mi?

Kamuoyu nezdinde yitirilen güveni yeniden tesis eder mi?

İşte bütün bunları zaman gösterecek.

Halk da ona göre takdirini yapacak.

Bugün CTP’de Genel Başkanlık koltuğunu layiki ile doldurabilecek bir çok isim var.

Önemli olan birleştirici meziyetlere sahip liderlik vasfına haiz olan isimlerin insiyatif üstlenerek bir adım öne çıkacak cesareti gösterebilmeleridir.

CTP Kıbrıs  Türk Siyasi Tarihinin önemli bir dinamiğidir.

Bu dinamiğin toplumsal zeminde dirayet gösterebileceği koşulları oluşturabilecek ekiplerin CTP içerisinde etkin görevler alması kaçınılmaz olmuştur.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları