Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Serhat İncirli’nin sabah programına katılarak ülke gündemini değerlendirdi. Serhat İncirli’nin sorularını yanıtlayan Özgürgün, Belediye seçimleri adaylıklarından, hükümetin icraatlarına, Ulusal Birlik Partisi’nin geldiği noktadan müzakerelere kadar bir çok konuda açıklama yaptı.
“BELEDİYELER İÇİN ADAYLIKLARDA SIKINTILAR AŞILIR”
Belediye Başkanlık yarışı hakkında konuşan Özgürgün, sıkıntıların aşıldığını ifade ederek, Değirmenlikte yapılan adaylık seçimi ile ilgili Töre- Özgürgün koalisyonu şeklindeki soru üzerine şu ifadelere yer verdi; “Sorunlar aşılır, sadece şöyle aşılmaz; fazla aday olduğu zaman biri seçilir, diğerleri içerler, o zaman oyları etkiler. Zorlu Töre- Özgürgün ittifakı mümkün değildir. Parti içinde bu dengelere ben çok dikkat ettim. Zaten oy birliği ile arkadaşlar üyeye gidilsin istedi. Üyeye gitme kararını örgütler aldı. Çok yüksek katılımla seçim oldu, seçildi. Ben kimseyi aramadım, sormadım, işaret etmedim. Öyle olmuş olsaydı “bu olsun” derdim olur biterdi. Lefkoşa’da sıkıntıyı aştık. MYK’da oy birliği ile karar verildi.”
“İŞÇİLERİN ÇIKARILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Yenierenköyde yaşanan sıkıntılarla ilgili konuşan Hüseyin Özgürgün, sıkıntıların UBP-CTP döneminde başladığını, CTP’li Belediye Başkanının CTP’li Başbakan döneminde istifa ettiğine vurgu yaparak çözümün işten durdurma olmadığını söyledi ve ekledi: “Çözüm bulmak gerekiyor. Orada yapılması gereken en son şey oradaki işçilerin ekmek parası ellerinden almak. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bir önceki CTP’li Başkan da işçileri işten atmamak için istifa ettiğini söylemişti zaten. Tazminat verip durduracağız noktasına geldi bugün. Böyle bir şey kabul edilemez. Belediyeler yasası, Belediyelerin nasıl kapanacağı, nasıl birleştirileceğini belirliyor. İlgili 10. Maddede yer alıyor. Ona göre yapılabilir. İşten attım demekle olmuyor. Açık hüküm de var. Biri mahkemeye gider aynı şekilde ödemek zorunda kalırsınız.”
“5’Lİ KOALİSYONUN BERABER OLMASI KOLAY DEĞİL”
UBP yalnız mı sorusu üzerine “Ben UBP ve diğerleri demesem de gerçek bu değil mi?” diye cevap veren Özgürgün, 4 Partinin ve Cumhurbaşkanının birlikte hareket ettiğini, Erhan Arıklı’nın da iktidarı desteklediğini, İktidar partisi gibi davrandığını söyleyerek, biz bir taraftayız, onlar diğer tarafta diye ekledi. “En uzun hükümetin ortalaması 13 ay. 3-4 yıl süren de var. 3-4 ay sürüp kötü sonuçlanan da var.” Hatırlatmasını yapan Özgürgün, ikili koalisyonların bile kısa sürdüğüne vurgu yaparak “4’lü bir koalisyonun, Cumhurbaşkanı ile 5’li koalisyonun hep beraber götürülmesi kolay bir şey değil. Bir de seçimde yüzde 36 ile 21 Milletvekili çıkarmış bir partiyi ekarte ederek hükümet kurmaya çalışmak varsa, bu durum daha da zordur. Seçimlerde halk yüzde 36 oy almış hükümete iktidar görevi işaret ederken, intikam hükümeti kurdurulmuşsa,- ki bu sadece bizden değil halktan da- o zaman bunun ömrünün ne olacağını söylemem gerekmiyor. Bu intikam ve hırsın nereye kadar gideceğine bağlı. Diğerleri demem de ondan.. mesela bunlar sandığa gömülmüş ama UBP kurultayını konuşuyorlar. Onun için hükümet buna bağlı.” Dedi.
“ONLARIN DEDİĞİNİ YAPARSAN ALET OLURSUN”
Hükümetin icraat için kurulmadığına vurgu yapan Özgürgün, UBP’yi dışarda bırakıp, parçalayıp, küçülmesini istediklerini söyleyerek şöyle konuştu: “Bir tanesi diyor ki; Özgürgünü ekarte edin, birlikte koalisyon kuralım. Bu bizim içimizde muhalifler tarafından kullanılıyor. Üzücü olan bu. Dışardan sana bunu söyleyen, Özgürgün çekilirse şunu da yap diyecek, yapacaksın. Bunu göremeyecek kadar parti içinde buna alet olanlar var. “
“DIŞARDA MÜCADELEYİ DOĞRU YAP”
Parti içi ile ilgili de konuşan Özgürgün adaylıklara değindi. Özgürgün, “Bir argümanla aday olunur. Mesela Hüseyin Özgürgün yüzünden dışarda kaldık, bu bir argümandır. İtirazım olmaz. Bunu üyeye anlatırsın olur biter. Ancak bunun zamanı yerel seçimlerin yaklaştığı zaman olmaz. Parti seçime gidiyor. Football takımı maç için sahaya çıkıyor, antremanda olan kavgalar belli olur, sonra mücadele karşıyladır. Yaşanan bu. Takım başarılı olsun, giden gider.. takım ruhu önemlidir. Siyasetin de ta kendisidir. Dışarıyla mücadeleyi doğru yap, sonra içerde devam et. Kalıcı değilim. Parti içinde çözümler kolay. Yapan ve yaptıranlar neden hırslı anlamış değilim. “ ifadelerine yer verdi.
“HEDEFLERİME ULAŞTIM”
Yaptıklarını ve yapmayı planladıklarını anlatan Özgürgün, kırgınlıkları aşmanın hep çabası olduğunun altını çizerek, partinin özlediği noktaya geldiğini söyledi. Özgürgün, “Seçimler için demiştim ki, seçimlerde birinci parti çıkarmazsam giderim. Nitekim 7 ocak seçimlerinde birinci parti çıktık. 21 UBP- 22 CTP olsaydı sabahtan istifamı koymuştum. O gün de söyledim, 2013’te. Hedefim partiyi büyütmekti. Kırgınlıkları gidererek yapacaktık. Şu anda parti benim özlediğim noktaya doğru geldi. Hedefe ulaştım. Sözlerimi de tuttum. 4’lü koalisyon parçalamak isteyecek, buna izin vermem. 2020 CB seçimlerine birlik beraberlik içinde gitmeyi hedefliyorum. 2020 benim için siyasette son nokta olabilir. Partiyi parçalamadan daha da büyüterek 2020’ye ulaşması ve görevlerimizin tamamlanması diye düşünüyorum. Benim siyasette yıllarca kalma gibi bir derdim yok. 5 sene doldu, 1 sene de önce var. Partiyi parçalamak isteyenlere fırsat verilmeden çalışmak gerekir. “ dedi.
Kıbrıs müzakereleri hakkında da konuşan Özgürgün, Ulusal Birlik Partisinin tavrının net olduğunu söyledi. Özgürgün, Akıncı’nın açıklamalarının da ortada olduğunu söyleyerek, sonuç alınmayacak süreçte masaya oturulmayacağını hatırlattı. “Yine böyle olacaksa iznimiz yok.” Diyen Özgürgün, “Akıncı işsiz kaldı diye buna müsaade edemeyiz. Sonuç alıcı nihai tarih verilirse, görüşme sürecine itirazımız yoktur. Konuşulmayan bir şey kalmadı. Ama tekrar konuşalım, kahve içelim, bulgur köftesi yiyelim de sonra bakarız derlerse, bunlarla oyalanmaya başlamak Rum tarafına hizmet etmekten başka bir şey değil.” Dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.