• BIST 10257.54
  • Altın 2400.636
  • Dolar 32.257
  • Euro 34.6756
  • Lefkoşa 29 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 24 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 22 °C

Yaklaşım Farkı...

Özlem KAVAZ

Bardağın yarısı dolu, yarısı boşken iki şekilde de düşünebilirsiniz. İyimser bakarsanız yarısı dolu, kötümser bakarsanız yarısı boştur. Ne gariptir ki insan oğlu yakınmak ve şikayet etmek için çok kolay sebep üretebilirken, memnuniyetini dile getirmekte, şükretmekte o kadar üretken değil. Şikayet herkesin enerjisini  aşağıya çeken bir olgudur. En başta da şikayet edenin enerjisini emer, sömürür ve kişiyi tüketir. Yaşanan olumsuz olaylar karşısında sarfedilen şikayet kelimelerini ve buna ayrılan zamanı çözüm üretebilmek ve sorunun giderilebilmesi için kullansa insanoğlu çok daha mutlu yaşar. Herşey mükemmel olamayabilir, sorunlar gerçekten çok fazla olabilir ama bunları gündeme getirmenin, çözüm için fikirler üretmenin de çeşitli yolları vardır. İşte buna çok güzel bir örnek. Ukrayna’da yolların düzgün olmamasını protesto etmek için Kolomiya şehrinde bir gurup protestocu yollardaki çukurların içerisine çiçekler ektiler.  Bu protestoyu alıştığımız şekilde de yapabilirlerdi. Örneğin, belediye binası önünde eylem yapabilirler, yada siyah çelenk bırakabilirlerdi, ama bu şekilde dünyanın diğer ucundaki insanların dikkatini çekecek kadar etkileyici olamazlardı.

 UKRAYNA

  Bir ben vardir bende benden içeri. Frued tarafından pisikanalizde kullanılan EGO kelimesi sıklıkla kullandığımız kelimelerden birisidir.  Ego onu ele geçirmiş... Egosu şişmiş... Bu bir yaratık mı ki kişiyi ele geçiriyor. Kim bu ego. Yunus Emre’nin  çok bilinen dizelerinde birisi olan bir ben vardir bende benden içeri bence egoyu çok iyi anlatıyor. Ego ben, benlik anlamında kullanılmaktadır.  Ego insanın hem irade, bilinç ve vicdanı hem de onun nesne boyutunu tanımlayan, dürtülerini, iç isteklerini, tutkularını, içsel enerji kaynaklarını içine alan çok boyutlu bir komplekstir. Gurur, öfke, kin, korku bunlar hep egonun beslendiği duygular. Otomatik olarak işleyen ancak irade ve bilinçle kontrol edilebilir olan bu mekanizmalar, psikolojide ego savunma sistemleri olarak adlandırılır. Ego her türlü arzuya, hırsa, kurnazlığa sahiptir, her şeyin her zaman zirvesinde olmak ister. Ego ve zihin arasındaki en güçlü bağ yok olma yani ölüm korkusudur. Bir insan zihniyle özdeşleştiği sürece egodan kurtulamaz ve yaşamını yönetir. Ego sürekli kendisini tehdit altında görür ve güvensizdir. Ego dıştan çok güvenli görünse bile beden sürekli olarak sahte benlik egodan mesajlar alır. Tehlike, ben tehdit altındayım gibi ve sürekli bu mesajlar tarafından üretilen duygu tabi ki korkudur.   Egosal zihnin ayrılmaz bir parçası olan duygusal acılar da insan yaşamını olumsuz etkiler. İnsanda tedirginlik, yeterince iyi olmadığı düşüncesine ve duygularına neden olur. İnsan, egosal zihin yaşamını yönettiği sürece gerçekten huzur içinde olamaz. Çünkü ego bir şeylerden alınan benlik duygusu olduğundan o dışsal şeylerle özdeşleşmeye ihtiyaç duyar. En yaygın ego özdeşleşmesi mal mülk sahibi olma telaşı, yaptığınız iş, toplumsal statü, itibar, bilgi, eğitim, fiziksel görünüme verilen aşırı önemde gizlidir. Bunların hiç birisi insanın gerçek kendisi değildir.   İnsan gerçekten zihinsel özdeşleşmeyi bırakıp, zihinden özgürleşmesi, anda mevcut ve kendisine karşı çok dürüst olması gerekir. Eğer kendinizi çok hafif, berrak ve derin bir biçimde huzurlu hissederseniz bu sizin gerçekten teslim olduğunuzu gösteren açık bir işarettir. Çünkü zihinsel pozisyonlarla özdeşleşme ortadan kalktığında, gerçek Öz Varlıkla iletişim başlar ve kendinizi mutlu ve huzurlu hissedersiniz.   Egodan uzak, huzurlu bir hafta sonu dilerim.  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları