Kadınların tanıklıkları Kahire'nin Tahrir Meydanı'nda kadınlara yönelik cinsel saldırılardaki artışın dehşet verici düzeylere çıktığını gösteriyor.
Bir sivil toplum kuruluşu meydanda bir kadının cinsel organlarının keskin bir aletle parçalandığını belgeledi.
İnternette gösteriler sırasında meydanda kadınların aniden onlarca erkek tarafından kuşatılıp cinsel saldırıya uğradığını gösteren videolar bile bulunuyor.
Geçen yıl kızkardeşi ile birlikte muhalif gösteriler sırasında meydanda ciddi bir saldırıya uğrayan Şoruk Attar, "Bana yardım etmeye çalışıyor gibi görünenler daha çok taciz ettiler" diyor.
"Herkes oramdan buramdan tutmuş, beni güya kalabalığın dışına çekmeye çalışıyorlar ama o sırada taciz ediyorlardı. Kim gerçekten yardım etmeye çalışıyor, kim taciz ediyor ayırdedemiyordunuz. O arada bazılarının olan bitene güldüklerini de duydum" diye sürdürüyor.
Şoruk, bu saldırıdan sonra evden çıkmaya korkar olmuş.
Genç kadın "Üç dört gün evden çıkmadım, yalnız başımaydım. Olayı hatırlıyor ve ağlamamı durduramıyordum. Kendi kendime, 'neden benim başıma böyle bir şey geldi' diyordum" diye devam ediyor.
Kendi kendine bu soruyu soran kadınların sayısı müthiş bir artış gösteriyor.
Bu yıl Ocak ayının sadece tek bir gününde 22 kadın ağır cinsel tacize uğradı.
Kahire'de bu tür saldırıların protesto edildiği bazı gösteriler de yapıldı.
Ama bu gösterilere katılan kadınların bile saldırıya uğramış olması, sorunun ne kadar vahim boyutlarda olduğuna ve bazı çevrelerin bu meselenin dile getirilmesinden bile rahatsız olduklarına işaret ediyor.
Kim bu adamlar?
Peki ama kim saldırıyor kadınlara Tahrir Meydanı'nda?
Meydanın yakınlarında gruplar halinde dolanan gençlerden biri bu soruya cevaben "Buralardasınız, kızın birinin açık saçık giyindiğini görüyorsunuz. Ne yapacaksınız? Elinizde olmuyor" diye cevap veriyor.
"Moralimiz bozuk. İş bulamıyoruz, para yok, ne bekliyorsunuz? diyor adını vermekten kaçınan bir başkası.
Son yıllarda kalabalık yerlerde toplu tacizle giderek daha fazla karşılaşmaya başladı. Bayramlarda Kahire'de şehir merkezine inmenin çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar.
Şu aralar ise, ülkedeki devrimin kalbinin attığı Tahrir Meydanı, kadınlara dokunmak, taciz etmek hatta açıkça saldırmak için fırsat kollayan erkek grupları için bir cazibe merkezi olmuş görünüyor.
Saldırılar 'örgütlü' mü?
Konuştuğum gençler meydana kadınlara bakmaya gittiklerini itiraf ettiler. Yaklaşımları tam tersine işaret etse de, fiilen taciz ya da saldırılara karışmadıklarını iddia ediyorlar.
Oysa kolayca tecavüz ile dalga geçebildikleri görülüyor.
"Kadın kendisi istemese öyle dar şeyler giyinmez, kalkıp buraya gelmez" diyor biri gülerek.
Acaba son zamanlarda bu tür saldırılarda görülen artış sadece sosyo ekonomik, kültürel bir bağlamla açıklanabilir mi? Yoksa arkasında daha karanlık şeyler mi var?
Mağdur edilen kadınlardan bazıları bu görüşte.
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler hareketine karşı bir gösterye katıldığı sırada saldırıya uğrayan Şoruk Attar da öyle düşünüyor.
"Bir toplumu, topluluğu çökertmek istiyorsanız, önce kadından başlamak gerektiği tezi vardır, çünkü kadına bunları yaparsanız erkekler korkar. Bence bu örgütlü bir saldırı. Çoğu insanın zannettiği gibi tesadüfi değil" diyor.
Müslüman Kardeşler'in kadınların gösterilere katılmasını engellemek için bu tür saldırıları örgütlediği görüşü bazı muhalif gruplar ve kadın örgütleri tarafından da benimseniyor.
Kadınlara yönelik saldırıları belgeleyen Yeni Kadın Vakfı adlı kuruluştan Nevin Ebeyd "Öyle olmasa saldırılar niçin gösterilerin olduğu yere odaklansın?" diye soruyor.
Buna karşın o da bu tür bir iddiayı kanıtlamanın güç olduğunu kabul ediyor.
'İslam müsaade etmez'
Nevin Ebeyd Tahrir Meydanı'nda kadınlara yönelik cinsel taciz ve her türlü diğer saldırının aslında "devrim"den ya da yönetim değişikliğinden çok önce başladığına işaret ediyor.
Buna karşılık, Müslüman Kardeşler'in güçlenmesiyle siyasi ve sosyal iklimde yaşanan değişimin kadınların aleyhine olduğunu söylüyor.
"Siyasi islam, kadın haklarına karşı bir söylemin öne çıkması anlamına geldi" diyor.
"Çünkü siyasi İslam kadınların hukuken erkeklerle eşit olmadığı görüşünde. Bu da kadınlara yönelik cinsel taciz ve cinsel şiddet iklimini besleyen bir şey."
Müslüman Kardeşler, bu suçlamaları kesin bir şekilde reddediyorlar.
Partinin siyasi kanadının başkan yardımcısı Essam Eryan "Her türlü saldırıya, özellikle cinsel saldırılara karşıyız. Dinlerimiz, Hristiyanlık olsun İslam olsun bize bunları yasaklar" diyor.
Eryan ayrıca yetkililerin gösterileri engellemek amacıyla Tahrir Meydanı'ndaki saldırıların örgütlenmesinde parmağı olduğu yolundaki iddialara öfkeyle tepki gösteriyor.
"Tahrir Meydanı bazı devrimciler tarafından işgal edildi. Orada gerçekleştirilen cinsel saldırılardan da onlar sorumludur" diyor.
Son aylarda Tahrir meydanı gerçekten de göstericilerin işgali altında. Meydan trafiğe kapandı ve polis meydanın dışına çekildi.
Saldırıları önlemek ve kadınları korumak amacıyla, devriye gezen gönüllü güvenlik ekipleri oluşturulduysa da pek başarılı olamadı.
Zaten polis alanda olsaydı bile, kaybettiği itibarı ve gücüyle kadınları tacizden ne kadar koruyabilecekti, bu da çok kişi tarafından kuşkulu bunuluyor.
Saldırıların arkasında yetkililerin olup olmadığını söylemek çok zor. Ama kesinlikle söylenebilecek bir şey var. O da cinsel tacizin, politikacılar, güvenlik örgütleri ve genel olarak Mısır toplumunda yeterince ciddiye alınmadığı.
Haberin Kaynağı: http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/02/130215_tahrir_women.shtml
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.