Sayın Derviş Eroğlu, UBP Kurultayı için geri sayım başladı. Kanuni Sultan Süleyman gibi ‘Mühür’ün sizde olduğunu bilmeyen yoktur. Adaylar bir birlerine karşı gardını alırken, mührün sizde olduğunu da bilmeleri gerekir. Akıl, dünyayı yerinden oynatmaya yarayan bir kaldıraçtır. Ama kullanmasını bilene. Bilmeyene ise bir çakıl taşını bile yerinden oynatamadığı gibi o çakıl taşı gibi yuvarlana yuvarlana uçurumun dibine gideceğini öğretir. Sn. Eroğlu, başkanlığa soyunanlar, şimdi durgun görünen nehrin görünüzünealdanmamaları gerekir. Çünkü hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın o birilerini boğabilir.
**
Sn. Kudret Özersay,Newyork’ta dün, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile daha sonrada, TC Milli Savunma Bakanı Akar ve ardından Azerbaycan Dışişleri Bakanı Mammadyarov ile görüştünüz. KKTC’nin Kıbrıs Türk Devleti adıyla gözlemci üye olduğu Ekonomik İşbirliği Örgütü Dışişleri Bakanları toplantısında birde konuşma yaptınız.Bu arada üç görüşmenizin daha olduğunu dile getirdiniz. Bu görüşmeler, Kıbrıs’ta bir çözüm ile ilgilimi yoksa ayrı bir Türk Devleti temelinde mi yapıldı? Sn. Özersay siyaset bir oyun. Ama inanın o döndürek gibi dönen grafikleriyokmu? İnanın çokhoşuma gidiyor..
**
Sn. Ayşegül Baybars, Zeytinlik’te bir dere yatağında Ağustos 2018’den beridir yapılaşma çalışmalarının devam etmekte olduğu ifade edildi. Bölge sakinleri iyi İdare Yasası kapsamında bir bildirim yapılmadığı gibi şikayetçi olmalarına rağmen hala bir önlem alınmadığını kaydettiler. Bölge koruma alanı ilan edildiğinden bir çevre felaketi niteliğinde yapılan bu çalışmalardan doğal yaşam da olumsuz yönde etkilenmektedir deniyor. Kısacası ahali imdat diye bağırırken, nedense yetkililer ‘Andilla’ koyarak uzaktan bakmayı tercih ediyor. Sn. Baybars, Kanat vardır Doğanı padişaha götürür. Kanat vardır Kuzgunu Ieşe götürür. Vallahi doğan olmak istiyorsanız bu konuya bir zahmet el atın.
**
Sn. Asım Dedezade, Çiğdem Aydın'ın programında ilginç bir öneri ortaya atarak Rumlara akaryakıtın daha pahalı fiyattan satılması gerektiğini belirttiniz. Açıklamanızda, "KKTC hükümeti enerjiyi kendi insanına, kendi Kıbrıs Türkü'ne fiyatını artırdı. KKTC hükümeti elektriği kendi halkına pahalıdan satarken, aynı hükümet enerjiyi Rumlara ucuza verme kararı aldı dediniz. Bakın İsmet Üstüner, sizin önerinize karşılık sizin için Allah akıl izan versin. Bu nasıl bir mantıktır dedi. Sn. Dedezade bu arada bir öneri de ben yapayım. Hükümet devlete ait ambarları dünürlere verilmesin yönünde bir karar alsın. Bu torpiller ile ilgili aklımdan geçenleri durdum ve Şeytana anlattım. O bile yapma günah dedi
**
Sn. Derman Saraçoğlu, sosyal medyada, Kıbrıslı Türklerini şinyaya benzeterek, Şinyayabirşeyolmaz !Şinya tükenmez'' diyenler, sana koca bir YALAN söylediler zamanında meydanlarda ve sen de inandın. Şinyaları yok etmemek için uğraşacaklarını, senin adına mücadele edeceklerini sandın. Aldandın dedin Ve ne yazık ki bugün şinyaları toprağından söküyorlar. Kıbrısta. Anlayamaz göremezsek eğer, birgün sürülmüş göreceğiz dağı taşı diye de ilave ettin. Ah be Derman gardaş, önceden türlü türlü, ruh halimiz vardı. Bu aralar zam zum derken, ne ruhumuz kaldı nede hali..
**
Sn. LicaŞemmedi, sosyal medyadaki paylaşımınızda sizce Meclisin damına Kıbrıs Cumhuriyeti Bayrağını birisi açarsa, sizce cezası ne olur diyorsunuz. Lica hanım, cevap bir, o birisi meclisin damına çıkamadan, polis tarafından veya görevliler tarafından yaka paça aşağı indirilir. Sonra tokat ve yumruk menüsünden ikramlar yapılır. Cevap iki, varsayalım çıktı, ya haklarıiki çelik leblebidir, yada mahkemelerde sürünme
**
Sn. Fatma Nuray Çavuşoğlu,Lefkoşa ‘da faaliyet gösteren bir yardımlaşma derneğinde gönüllü olarak çalışırken, 2017 yılı ve 2018 Marta ayı arasında kullanımdan yasa ile kaldırılan bağış ve aidat makbuzlarını iç ederek, 10 bağışçıdan sahte beyan ile 14 bin TL topladığınız ortaya çıktı. Elimizin kiri olan ve adına para dediğimiz şey için yapılanlar şimdi bir öğretmene yakıştı mı diye sorsam? Olmadı be hocanım. Bir insanın gerçek zenginliği para değil.Onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir. Siz ülkeye kültürlü bireyler yetiştirirken, o zenginlik içerisinde yüzüyordunuz. Ama kalktınız sahte zenginliklere tamah ettiniz.
**
Sn. Dursun Oğuz sürekli olarakUBP’nin ikinci adamı olarak, ülkenin çok ciddi sorunlarını olduğunu belirterek, hükümete gerekli ikazları yapıyordunuz. Genel Sekreter olarak siz sürekli olarak hükümete gerekli ikazları yaparken, Genel Başkanınız sessizlik ülkesinde gezinerek konuşmamayı tercih ediyordu. Sonra genel kurul, ilçe başkanları ile yönetim seçimleri derken bir baktık, siz sessizlik limanına demir attınız. Sizin yerinize de genel başkanınız geçerek susmama rekorunu önce egale etti sonrada kırdı. Ayşaba,kim demiş güIün dikenin himayesinde yaşadığını, dikenin itibarı güIün himayesinde oluşundandır diyor. Onun için birileri sizin değerinizi bilmesi gerekir.
**
Sn. Alihan Pehlivan, Tavla kitabını yuttuktan sonra önüne geleni ipe dizer gibi diziyormuşsun. Eski Müsteşarımız Gürkan Kara’ya Hanya’nın Girit’te, Konya’nın Türkiye’de olduğunu gösterttikten sonra Yalçın Koçyiğit’e de Kıbrıs Haritası içerisinde Kıbrıs’ı göstertmesini istemişsin. Tabi Almaz be annem bu harita deyince sende şampiyonluğunu ilan etmişsin. Sevgili Alihan, nasıl aşk birkaç lafla başlar, dudaktan dudağa beslenir, dokuz ay on gün sonra da baba diye seslenirse, Alihan da tavlada iki mars bir tek ile başlar, sonrasında tavlayı rakibin koltuğunun altına sıkıştırarak hadde mahalleye der. Yaaaaa!...
**
Sn. Aziz Kaya, başkanı olduğunuz Lefke Belediyesinin, 27 Eylül Dünya Turizm Günü nedeniyle,Lefke Gazi Lisesi ve lefke Cengiz Topel Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine yönelik bir etkinlik düzenlediğinizi öğrendik. Her okuldan 40 öğrencinin katılacağı etkinlikte, Lefke , Soli ve Bağlıköy güzergahındaki tarihi ve turistik yerler Turist Rehberleri eşliğinde gezileceğini ve öğrencilere buralar hakkında bilgi verileceğini öğrendik. Ayrıca LefkeBelediyesinin, bu güne yönelik birde Turistik Kitapçık hazırlayıp öğrencilere dağıtacağı belirtildi. Sn. Kaya, bugüne kadar bizler, hiçbir zaman kar tanelerini örnek almadık. Halbuki kar taneleri bir birine zarar vermeden de yol alınabileceğini bize sürekli gösterttiler. Şimdi siz kar tanelerini bize hatırlatmaya başladınız.
**
Sn. Hasan Taçoy, 2’nci dünya savaşında okyanusu İngiliz gemilerine dar eden Alman denizaltıları gibi sessiz ve derinden gittiğinizi gözlemledik. Genel Başkan adayı olduğunuz yönünde bazı bilgilerin bini bir paraya satılırken, daha sonra bunların tedavülden kaldırıldığı söylendi. Hatçaba, Hasan ovlucuğuma UBP iktidara gelirse bakanlık sözü verildi. Hasan ovlucuğum neden başkanlık için uğraşıp dursun da yıpransın. O paşa paşa kendisine vaat edilen bakanlık koltuğuna gidip oturacak diyor. Ne dersin?
Kamu Hizmeti Komisyonu’nun ülkenin en adil kurumlarının başında geldiğini telaffuz etmişsiniz. Sanırız diliniz sürçtü yine! Ülkenin başbakanının imzasını taklit edenlerin barındığı bir kurum nasıl olur da bu kadar güvenilir olabilir ki?
**
Günün Sözü
Dünya kötülük yapanlar değil,
seyirci kalıp hiçbişey yapmayanlar
yüzünden tehlikeli bir yerdir
**
Fıkra
Kaykay ile gidiyordu
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.