• BIST 10643.58
  • Altın 2504.005
  • Dolar 32.1989
  • Euro 34.8984
  • Lefkoşa 31 °C
  • Mağusa 32 °C
  • Girne 27 °C
  • Güzelyurt 30 °C
  • İskele 32 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 26 °C

Taner Ulutaş yazdı...Çözüm olmazsa, Türkiye –Yunanistan savaşı olabilir mi?

Taner Ulutaş yazdı...Çözüm olmazsa, Türkiye –Yunanistan savaşı olabilir mi?
Taner Ulutaş yazdı...Çözüm olmazsa, Türkiye –Yunanistan savaşı olabilir mi?

KKTC’de kazan, pandemi nedeni ile içte, Nisan ayı içerisinde Cenevre’de yapılacak 5+ BM gayri resmi Kıbrıs görüşmesi nedeniyle de dışta kaynamaya başladı.  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’de yapılacak olan görüşmeler nedeniyle, danışmanlarının yanı sıra, akademisyenler ile bilgi alış verişinde bulunmak için bir araya gelmeye başladı.

Trump’ın yerine Biden gelince, Amerikan’ın Ortadoğu politikası bizde de Akıncı’nın yerine Tatar gelince KKTC’nin politikası değişti. Federal çözüm yerine sıklıkla iki ayrı devlet olgusundan bahsetmeye başladık. Peki bunun mümkün olup olmadığına isterseniz gelin biraz nostalji yaparak göz atalım.

ABD Kongresinin raporundan bir yazımda bahsederek, rapora göre şuanda Amerika’nın bütçe açığının, 3 trilyon 300 Milyar dolar dolayında olduğundan ve bu açığın 8-10 sene sonra 10 trilyon dolar civarına yükseleceğinden dem vurmuştum. Bu nedenle Akdeniz havzasında, 20 trilyon dolar civarında olduğu ön görülen gaz ve petrole ABD’nin şiddetle ihtiyacı olduğundan, söz etmiştim.

ABD, Ortadoğu petrolü için, İsrail ile birlikte kurduğu ve radikal dincilerin oluşturduğu, İŞID, El Nusra, El Kaide gibi din adı altında katliam yapan örgütleri, bölgenin başına bela yapmıştı. Buradaki amacı, Türkiye’nin Güney sınırında oluşturacağı ve PKK-YPG ve PYD’nin kontrolüne vereceği koridordan, Katar, Irak, Suriye petrolünü Akdeniz’e akıtmaktı.  Bunu başaramadı.

Trump sonrasında, değişen ABD politikasında, yeni Başkan, önceliğinin Rusya ve Çin'le mücadele olduğunu açıklarken, Türkiye’yi Akdeniz’deki gaz rezervleri açısından ortak olarak gördüğü için S 400 bahanesi ile bu denklemin dışında bırakmadı. Trump ile sıkı dost olan Veliaht Prens Salman’ı bile, Trump’ın seçimi kaybetmesinden sonra, Rusya’ya göz kırpmaya başlamasını bahane ederek, Kaşıkçı cinayeti nedeniyle hedefe koydu.

Ekonomisi büyüyen Çin’i kontrol etmek için, emir eri Japonya’yı ileri sürdü. Japonya, Uygur Türkleri zorla çalıştırılıyor diyerek, Çin’in 12 büyük markası ile iş anlaşmalarını iptal edeceğini açıkladı..

Rusya’nın önüne takoz koymak için ABD kankası Avrupa Birliği ile Rus muhalif lider Aleksey Navalnıy olayları nedeniyle Rusya'ya yeni yaptırımlar uyguladı. ABD, 7 "üst düzey" Rus vatandaşını "kara listeye" alırken, Avrupa Birliği de 4 Rus vatandaşına yaptırım getirdi.

ABD, Ortadoğu’da, Türkiye’nin, İngiltere ile yakınlaşarak müşterek hareket etmesi sonrasında, Türkiye’yi de düşman kardeş ve "Sözde müttefik’ ilan etti. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon da YPG-PYD ile birlikte hareket edeceğini açıkladı.  

Son günlerde PKK’nın gündeme gelmesi, GARA operasyonu ve 13 rehinenin öldürülmesi sanırım bu noktada ABD tarafından Türkiye’nin de hedefe konulduğunu gösterir. ABD’nin İran-Kuzey Kore-Rusya gibi ülkelere karşı kullandığı CAATSA kartını kullanması ve Türkiye’nin Savunma sanayini hedef alması, sanırım bu durum ile paralellik arz eder.

ABD hedefe koyduğu Türkiye’ye karşı, Yunanistan’ın yanında yer alarak, Yunanistan'da Üs kurdu. Yunanistan’ın Fransa’dan satın aldığı Rafale uçaklarına uyumlu havadan havaya Meteor füze sistemlerinin yanı sıra,  24 adet yeni nesil savaş uçağı F-35 vermeye sıcak baktı. Bir başka deyişle, Yunanistan’ı büyüterek, Türkiye’ye karşı kullanmak istiyor.

Saadete gelirsem, Ortadoğu’da hakimiyeti tekrar eline geçirmek isteyen ABD, hem Ortadoğu’daki petrol hemde Akdeniz’deki gaz ve petrol rezervleri için harekete geçecek. ABD ile birlikte hareket eden AB’nin, Türkiye’ye karşı bir klik oluşturması, sanırım Kıbrıs görüşmelerine de yansıyacak. Nisan’da Başlayacak olan 5 + BM görüşmelerinde, bizim iki ayrı devlet tezimize, bu ikilinin onay vereceğini söylemek iyi niyetten öteye gitmez.

Akdeniz’deki gaz ve petrol rezervleri iştah kabartırken, Türkiye’nin, SİSİ yönetiminin başlamasından sonra ilk kez Mısır ile yakınlaşması, İsrail ile kılıçların kınına sokulması belki perde arkasında bir yakınlaşmanın ürünü olabilir.

Ancak, iki ayrı devleti imkânsızı istemek olarak gören AB ve ABD’nin Güvenlik Konseyi kararlarını da ileri sürerek kabul edeceğini sanmam. Ortaya çıkartacakları gerginliğin de inşallah bir Türk-Yunan savaşına neden olmaz. Çünkü bu Türkiye ve Yunanistan ekonomisi için yıkım olur.

Kısacası imkansızı istemek yerine oynanan oyunları kırmak için imkan dahilinde olanı istemek daha iyi olur kanaatindeyim. Çünkü bir çözümsüzlük sonrasında, gaz için iştahı kabaranlar, bölgede güçlenen bir Türkiye’yi, silahlandırdıkları ve büyütmeye çalıştıkları Yunanistan ile bir savaşa sokabilir.

***

GÜNÜN FIKRASI

Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:

- Hamileyim!

Adam şaşkınlık içerisinde:

- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim…

Emin olmak için doktoru ziyaret etti:

- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.

- Bakın bayım… Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz

ama başkası gelip çarpar!..

GÜNÜN FOTOSU

156042236_1872915909525167_9148452365460577668_n.jpg

GÜNÜN SÖZÜ

156420056_434839370956808_5059089066016072095_n.jpg156821329_460307921680383_1273880744635817353_n.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler