• BIST 10319.96
  • Altın 2465.437
  • Dolar 32.2606
  • Euro 35.0379
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 10 °C

Kıb-Tek hantal yapıdan kurtarılmalı

Taner ULUTAŞ

Son günlerin en çok konuşulan konularından bir tanesi de kuşkusuz, elleyince bizi fena tepen. Cebimizi kör kuyuya dönüştüren ‘Ceryan’ oluyor.  KKTC’nin en önemli kurumlarından bir tanesi olan Kıb-Tek’in sahip olduğu Teknecik santralı 1950’lerde imal edilen bir başka deyişle dinozorlar devrinden kalma 60 kusur senelik bir santral. İnsan doğar büyür ve zamanı gelince bu diyardan göç eder. Sanırım makineler için de benzer şeyleri söylemek gerek. Makinelerde zamanı gelince yerini teknoloji ürünü başka makinelere bırakır.

Kıb-Tek,  KKTC’nin önde gelen kuruluşlardan bir tanesi olarak, uzun yıllar önce ekonomideki yerini aldı. Bir yerlerden sökülen ancak atılmayarak, KKTC’ye getirilen Teknecik santralı ile memlekete yıllardır elektrik üretmeye başladı.

Ancak teknoloji gelişti. 60 yıl önce imal edilen Teknecik’teki santraller miadını doldurdu. Şu anda Teknecik’te 8 adet gaza dönüştürülebilen, dizel motorlara ihtiyaç duyuluyor. Onlar kurulduktan sonra sanırım Teknecik’in 2 ünitesi devre dışı bırakılabilir.

Kıb-Tek kuruldu kurulalı siyasilerin kepçe ile karıştırdıkları bir kazandan öteye gidemedi. Hantal yapısı ve teknolojiye kapalı durumu ile maalesef bir arpa boyu yol kat edememenin de sürekli sıkıntısını yaşadı.

Ünlü düşünürler, eşyanın fiyatını bilmek değil, kıymetini bilmek mühimdir der. Bizde Kıb-Tek’in kıymetini ve ürettiği elektriğin kıymetini hep bildik. Teknecik’te üretim yapılıyor tamam ama birileri Teknecik’te üretilen ile halkın kullandığı elektrik ne kadardır biliyor mu? Teknecik’te üretilen elektriğin, eski motorlardan ne kadar kaçtığını ve buhar olduğunu hatta Rum zamanından kalan dağıtım hatlarının eski ve demode olmuş durumdan çıkartılıp yenilenmemesi nedeni ile oralardan da kaçan elektriğin boyutunun büyüklüğünün farkında mı?

Eski Motorlardan ve dağıtım şebekesinden bay bay diyerek gökyüzünde gezinti yapan elektriğin Teknecik’te üretilen elektrik temel alınarak o kaçan elektriğin de halkın kullandığı elektriğe masraf adı altında yüklendiğini ve masraf olarak bizlerden talep edildiğini kaçımız bilir dersiniz?  O zaman bilmeyenlere söyleyeyim. Kumarhanelere yapılan elektrik indirimleri gibi kaçan elektriğin faturasını da halk ödüyor.

Her şey değişir ve durmadan yol alır. Su buhar olur, yağmura dönüşür. Tohum baş verir çiçek olur. Civciv cılız doğar ama kocaman bir horoz olur. Ama maalesef değişmeyen tek şey galiba hantal yapısı ile bizim Kıb-Tek’dir.

Rum tarafında dağ taş rüzgâr değirmeni ve yenilenebilir enerji sistemleri ile doldurulurken, bizde yenilenebilir elektriğe sınır konması ve özellikle sanayi kesimine izin verilmemesi anlaşılır gibi değil.

Bence Kıb-Tek’teki bu hantal yapının genç ve enerjik bir yapıya dönüştürülmesi için zaman çok geç değil. Hantal yapıyı oluşturan ve yerinden kımıldanmayan ahı gitmiş vahı kalmış, her yeni teknolojik gelişmeye ‘Nayır Nolamaz’ diyen yapıyı ortadan kaldırırsın. Kıb-Tek’i bölerek kestiğin hantal kısmı geçmişte yaptıkları hizmet için onore ederek bir yerlere yerleştirirsin. At gözlüğü ile bakan, teknolojiden sudan korkan, kuduz köpek gibi ödü kopan hantal kısmı kesip attıktan sonra teknoloji hastası, enerji ile dolu yapıya görevi verirsin olur biter.

Türkiye’den elektrik getirilsin tamam. Ama önce Serdar Denktaş’ın üstüne basa basa dile getirdiği gaza dönüştürülebilen dizel motorlar da getirilerek, Kıb-Tek’in üretim alanında rahatlatılmasının sağlanması gerek.

Bence geç değil. Hantal yapıdan enerjik yapıya dönüşüp o gulle kurşun, at gözlüğü ile bakan, 1950 model DODGE marka bazı dinozorların değiştirilmesi zamanı geldi da geçiyor.

*****

Liman mı Yoksa? 

Mağusa Limanı ile ilgili düzenleme ve iyileştirilmeye gidilmemesi, limanın çöplüğün yanısıra  yolgeçen hanına dönüşmesine neden oldu.

Medya’nın birçok kez ele aldığı ve birçok çirkinliğin ile düzensizliğin yaşandığını dile getirdiği Mağusa Limanına yetkililerin el atmaması tepkilerin giderek büyümesine neden oluyor.

 

ma-(3).jpgHEM GÖRÜNTÜ HEMDE SAĞLIK AÇISINDAN KÖTÜ

Mağusa Limanına getirilen saman balyalarının ıslandıktan sonra böceklenmesi ve koku yapması nedeni ile limanın rıhtımına bırakılması limanda çirkinlik abidesi yaratıyor. Çirkinliğin yanısıra hijyen açısından da olumsuzluk yaşanmasına neden oluyor.

ma-(2).jpg

BÖCEKLENEN BALYALAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Gemiden indirildikten sonra kamyonlar ile bölgelere ve TÜK ambarlarına taşınan saman balyalarının böceklenen kısmının liman içerisinde bırakılmasına hiçbir yetkilinin müdahale etmemesi dikkat çekti.

POLİS GİTTİKTEN SONRA KAMYONLAR SIRA KADEM BASIYOR

Bunun yanısıra daraları alınmayan ve gelişigüzel yüklenen kamyonların Polisin mesaisi bittikten sonra limandan ayrılması sonrasında, limandan çıkış yapmasının önü de alınamıyor.

Normal yüklerinin üzerinde yük almalarının yanısıra gelişigüzel yüklenen yükler ile trafiğe çıkış yapan kamyonlara, yetkileri olmadığı gerekçesi ile gümrük memurlarının müdahale edememesi, limanda kaçakçılığın yaygınlaşmasına da neden oluyor.

Siyasi Erkin bu durumu görmezden gelmesi birçok spekülasyon yapılmasına neden olurken, liman çalışanları bu duruma bir çözüm getirilmesi ve gerekli denetim ve düzenlemelerin artık yapılması gerektiğini söylüyor

******

İKİ AİLE

İki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu varmış.

Bir gün misafirlikte sohbete başlamışlar; Eee sizin kızdan ne haber?..

Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu.

Sonra hafta sonları da çalışmaya başladı,, Patronu çok sevmiş her işi ona veriyormuş. Derken Ankara seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya.

Sonra Paris seyahatleri falan filan en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler, patronu ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım.

Ee, peki sizinki ne alemde?

Valla bizimki or**pu oldu, ben sizin kadar güzel anlatamıyorum

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları