Bir milletvekili olarak mecliste ortaya koyduğu çalışmalardan kendi adına memnun olmadığını ifade eden Yeşilırmak, seçildikten bu yana geçen dört aylık sürede sadece üç kez komite toplantısına katıldığını söyledi.
Yeşilırmak, çok verimli olmadığı düşüncesini paylaşarak, “insan ister istemez kendini sorgular, ben de kendimi sorguluyorum” dedi ve “Biz bu topluma ne verdik” diye sordu.
Milletvekili seçilirken ortaya koymuş oldukları vaatler arasında Meclis’teki sistemin değişeceğinin de olduğunu anımsatan Yeşilırmak, “daha üretken, daha çalışkan ve farklı fikirleri ortaya koyan, bilgi ve tecrübelerimizi yansıtan bir ortam düşünmüştük. Ama maalesef öyle olmadığını gördük” ifadelerini kullandı.
“Burada belki de en büyük suçlu biziz” diyen Yeşilırmak, Meclis’i tam anlamıyla çalıştıramadıklarını ve bunun da yasa üretilmesi açısından büyük bir eksiklik yarattığını ifade etti.
Türkiye ile imzalanan Mali Protokol konusuna da değinen Yeşilırmak, protokole farklı açıdan bakanların sırf muhalefet yapmak adına başka şeyler görmekte olduklarını söyledi.
Emrah Yeşilırmak, protokolde yer alan maddelerin aslında uzun zaman önce yapılması gereken ev ödevleri olduğuna işaret ederek, “kendi kendimizi sorgulamamız gerekir” dedi.
“Neden bu protokol içerisinde yer alan ve dünyada da benzer uygulamaları bulunan kamu-özel işbirliği örneklerini biz gerçekleştiremiyoruz” diye soran Yeşilırmak, ülkede bugün yaşanan sorunların temelinde protokolde de yer alan işlerin zamanında yapılmamış olmasından kaynaklandığını vurguladı.
BRT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.