• BIST 10045.74
  • Altın 2412.135
  • Dolar 32.2988
  • Euro 34.6561
  • Lefkoşa 18 °C
  • Mağusa 18 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 16 °C
  • İskele 18 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

100 gününden tüm detaylar

Mustafa Akıncı ne söyledi?
100 gününden tüm detaylar

“Şimdi Hem Kullanıcının Hem De Eski Mal Sahibinin Hakları Eşitlendi. Mülkiyetle İlgili Kararı Artık Koçan Sahibi Değil, Kriterlere Göre Bağımsız Ve Tarafsız Olan Komisyona Gidecek”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerinde Ekim, Kasım ve Aralık aylarının son derece önemli olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, hellimin AB’da coğrafi ürün olarak korunması için başlatılan tescil işlemlerinin 6 ayda tamamlanmasının beklendiğini belirtti.

 

Ülkenin kanayan bir yarası haline gelen 3’lü kararname ve müşavirler sorununun da aşılması gerektiğini kaydeden Akıncı, hükümet ortağı siyasi partilerin müşavir yaratılmayacak yönündeki söylemlerine rağmen 3’lü kararnamelerin Cumhurbaşkanlığına gelmeye başladığını söyledi.

 

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Lefkoşa’da Merit Otel’de Cumhurbaşkanlığı görevine gelmesinin 100’üncü günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, 30 Nisan 2015 tarihinde resmen görevine başlamasının ardından 11 Mayıs 2015 tarihinde ara bölgedeki Ledra Palace Otel’de BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin ev sahipliğindeki akşam yemeğinde Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile ilk kez bir araya geldiğini ve Ekim 2014’ten beri askıda olan müzakere sürecinin yeniden başladığını söyledi.

 

“MÜZAKERELERE HIZLI BAŞLAMA”

 

11 Şubat 2014 ortak metninde de ifade edilen iki kesimli, iki toplumlu federal çözüm hedefi çerçevesinde başlayan müzakerelere çok hızlı şekilde başladıklarına işaret eden Akıncı, bunda, ortak açıklamayla barışık bir şekilde seçime katılması ve müzakereci atamasında sıkıntı yaşamasının da etkili olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, göreve geldikten sonra Rum lider Anastasiadis ile 7 kez liderler seviyesinde görüşme yaptığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Akıncı, mülkiyet ve AB konularıyla ilgili teknik komitelerle müzakerecilerin de görüşmeler yürüttüğünü söyledi.

 

Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderlerinin ortak kararıyla teknik komitelere bazı takviyeler yaptıklarını kaydetti. Akıncı, görevini bırakmak istemeyenlerin komitelerde görevlerini sürdürmeye devam ettiğini belirtti.

 

“YÖNETİM VE GÜÇ PAYLAŞIMI KONUSUNDA İLERLEME KAYDEDİLDİ”

 

Müzakereciler tarafından uzlaşılan ve uzlaşılmayan konuların belirlendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, ellerinde bulunan uzun bir metinde kırmızılar ile Kıbrıs Türk tarafının, maviler ile Rum tarafının görüşlerinin yazıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, “Yönetim ve Güç paylaşımı konusunda ilerleme olduğunu söyleyebilirim” dedi.

 

“HARİTA VE YÜZDELİKLER ELE ALINMADI”

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, köy, harita ve yüzdelik gibi konuların müzakerelerde ele alınmamasına rağmen Rum basınında yer isimlerinin telaffuz edildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı, “Harita, toprağın yüzdeliği ve köy isimleri şu anda müzakere edilmedi. Bunlar zamanı gelmeden, müzakere edildiği takdirde ne türden sıkıntılara yol açabileceğini hepimiz biliyoruz” dedi.

 

“GARANTİLER YERİ VE ZAMANI GELDİĞİNDE”

 

Müzakerelerde altı başlıktan biri olan garantilerin de konuşulacağını kaydeden Akıncı, garanti antlaşmalarının uluslar arası bir niteliği olan, beş taraflı bir mesele olduğunu; meselenin yeri ve zamanı gelince elbette değerlendirilecek bir mesele olduğunu kaydetti.

 

“ MAYIS’TA BU İŞ UZAR”

 

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çözüme ulaşma takvimi konusunda elinde bir sihirli değnek olmadığını ancak istek ve kararlılığın bulunduğunu söyledi. Rum tarafında da bir farklılık gözlemlendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, kararlılık devam ettiği takdirde çözüme aylar içerisinde ulaşılabileceği düşüncesini halen koruduğunu belirtti.

 

Güney Kıbrıs’ta Mayıs 2016’da milletvekili seçimleri yapılacağına işaret eden Cumhurbaşkanı, “Mayıs’a kadar herhangi bir ciddi gelişme, bir sonuç noktasına vardıracak kadar ciddi gelişme sağlayamazsak, bu iş uzar” dedi

 

“EKİM, KASIM VE ARALIK ÇÖK ÖNEMLİ”

 

Müzakere sürecindeki bundan sonraki gelişmelere de değinen Akıncı, iki liderin 1 Eylül ve 14 Eylül tarihlerinde yeniden bir araya gelmesinin kararlaştırıldığını söyledi.

 

Müzakereciler, müzakere heyetleri ve teknik komitelerin Ağustos ayı içinde de toplantılarını yoğun biçimde sürdüreceğine işaret eden Akıncı, Eylül’de BM Genel Kurulu’nun yer alacağı New York’ta BM Genel Sekreteri ile bir araya geleceklerini belirtti. Akıncı, “Ekim, Kasım ve Aralık aylarının son derece önemli olabileceğini öngörebiliyorum. Dolayısıyla nereye gitmekte olduğumuz konusunda çok daha açık, net bir resim ortaya çıkacaktır” dedi.

 

DOĞAL GAZ REZERVLERİ

 

Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz rezervlerine de değinen Akıncı, bulunan doğal gaz rezervlerinin ihracat için yeterli olmadığına işaret etti. Akıncı, şu an bulunan rezervlerin adanın tümünün 120 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabileceğini ancak bunun sadece bir parselde keşfedilen kaynak olduğunu söyledi.

 

Cumhurbakşanı Akıncı, daha fazla rezerv keşfedilmesi halinde bunun Türkiye üzerinden ihraç edilmesinin en akılcı yol olacağını belirtti. Türkiye’den gelecek suyun da çözüm için bir teşvik oluşturduğunu kaydeden Akıncı, bölgede ülkeler parçalanırken, adada federatif bir çözüm bulunmasının bölge için de güzel bir örnek teşkil edeceğini ifade etti.

 

GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLER

 

Alınan güven arttırıcı önlemlere de değinen Akıncı, vize işlemlerinde kağıt doldurma ve mühür işleminin kaldırıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, geçen ayın rakamlarına göre geçişlerde 3 bin kişilik bir artış yaşandığını ancak bunun alınan önlemin sonucu olduğunun kesin olarak söylenemeyeceğini kaydetti.

 

MAYIN ALANLARI

 

Mayın tarlalarıyla ilgili çalışmalara da değinen Akıncı, mayın tarlası olabilecek 28 parselin 25’inde risk unsuruna rastlanmadığını; risk taşıyan 3 parselin bir tanesinin askeri bölgede olduğunu, diğer ikisinin de tellendiğini kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı, iki taraf arasında elektrik bağlantısının teknik olarak gerçekleştirilerek, deneme çalışmaları yapıldığını ve ihtiyaç halinde taraflar birbirlerine elektrik verebilecek duruma getirildiğini kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, Güney Kıbrıs ve KKTC’deki elektrik şebekelerinin enterkonnetke olmasının fiyatları düşürmesi gerektiğini ancak bunun ilgili yetkililer tarafından söylenmesi gerektiğini söyledi.

 

Cep telefonları konusunda da sona gelindiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, cep telefonlardaki mevcut durumun kabul edilebilir olmadığını söyledi. Lefke Aplıç ve Derinya Sınır Kapılarının açılması için siyasi kararların üretildiğini kaydeden Akıncı, kapı açılmasının çeşitli çalışmalar gerektirdiğinden uzun bir süre alabileceğini belirtti.

 

“HELLİMİN TESCİLİ 6 AYA KADAR BİTER”

 

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hellim konusuna da değinerek, Kıbrıs Rum tarafının istediği gibi ürünün sadece “Hallumi” olarak tescil edilmesi halinde Kıbrıs Türk üreticilerinin ürünlerini satmakta zorlanacağını ancak ürünün “Hellim” olarak da tescil edilmesine karar verildiğini kaydetti.

 

Tescil ile birlikte ihracatın artma olasılığının da doğduğunu çünkü ürünün başka ülkelerde üretiminin yasaklanacağını kaydeden Akıncı, “Tescil işlemi muhtemelen altı ay sonra tamamlanacak” dedi.

 

“KOYUN SÜTÜ ÜRETİMİ ARTTIRILMALI”

 

Tescil işleminin ardından kurallara ve normlara uyulmasının gerekeceğini kaydeden Akıncı, koyun sütü üretimin arttırılması gerekeceğini söyledi. Süt tozu kullanarak hellim üretilmesinin da yanlış olduğunu kaydeden Akıncı, hükümete bu konuda iş düştüğünü belirtti. Akıncı, AB’nin de katkı yapmasının gerektiğini ifade etti.

 

Güney Kıbrıs hükümetinin hayvancısına 35 milyon Euro vereceğini kaydeden Akıncı, KKTC’de de küçük baş hayvan üreticisine destek verilmesi gerektiğini söyledi.

 

“OMBUDSMAN ATANDI”

 

Kabul edilebilir bir çözüm için yaptığı çalışmaların yanında içte de çalışmalar yürüttüğünü belirten Akıncı, 3 yıldır boş duran Ombudsman görevine ortak görüşle atama yaptığını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, Meclis’in yaz tatilinin ardından atamanın onaylanacağına inandığını belirtti. Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) yasasının güncellenmesinin, seçim döneminde verdiği sözlerden olduğunu hatırlatan Akıncı, “demokratik ve çoğulcu” bir komisyon için var olan bir taslağı güncelleyip, hükümete sunduğunu ifade etti.

 

KHK Komisyonun üyelerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasının yanlış olduğunu kaydeden Akıncı, tasarının yasallaşması halinde, teknik dairelerin müdürlerinin komisyon tarafından atanmasının önünün açılacağını söyledi.

 

Müsteşar ve özel kalem müdürlüğü atamalarının üçlü kararname kapsamında kalabileceğini belirten Akıncı, “Daire müdürlüklerinin artık üçlü kararname kapsamından çıkartılarak, çoğulcu, demokratik bir KHK tarafından görevlendirilmelerinin önü açılsın” dedi. “Hükümet, yeni müşavirler yaratmayacağım diyor ama bir yandan da üçlü kararnameler gelmeye başladı” diyen Akıncı, hükümete, KHK ve üçlü kararnameyle ilgili yasal düzenlemeyi tekrardan düzenleme çağrısında bulundu.

 

“TÜRKİYE’DE HIZLI BİR ÇÖZÜM İSTEĞİ İLE KARŞILANDIK”

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, yurt dışı ziyaretlerine de değinerek, ziyaretlerinde beklediği ilgiliyi gördüğünü söyledi. Akınıcı, Türkiye’de hızlı bir çözüm isteğiyle karşılandığını belirtti. Akıncı, Yunansitan krizine rağmen Haziran ayındaki Brüksel ziyaretinde AB’nin en üst düzeyde yetkilileriyle görüşme fırsatı bulduğunu ifade etti. İ

 

lk 100 günün dolu dolu geçtiğini ancak bunun değerlendirmesinin halk tarafından yapılması gerektiğini söyleyen Akıncı, “Yıllarca yapılmayan bu 100 gün içerisinde sığdırıldı” dedi.

 

“GEÇEN HAFTAKİ TOPLANTI YANLIŞ DEĞERLENDİRİLDİ”

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasının sonunda, yazılı basının direktör ve yayın yönetmenlerine yönelik geçen hafta düzenlediği toplantıya ilişkin bazı yanlış değerlendirmeler yapıldığını kaydetti.

 

Akıncı, hiçbir basın kuruluşunu dışlama gibi bir yaklaşımları olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, mülkiyet konusunda vatandaşların tedirgin olmasına gerek olmadığını, vatandaşları mağdur etmek değil, mutlu etmek gayesinde olduklarını dile getirerek, yatırımların sürmesi gerektiğini, KKTC devletinin verdiği tapuların arkasında olduğunu belirtti ve “Mal mülk konusunda kriterlerin belirlenmesinin ardından sorun büyük ölçüde tazminatlarla çözülecek ve kimse mağdur edilmeyecek” dedi.

 

Cumhurbaşkanı, mülkiyet konusunda tartışmaların çok erken başladığını, ancak tedirgin olacak bir durumun olmadığını ifade ederek, bu durumun sonunda yeni yapılanma gerekirse de bunların vatandaşın boynuna bırakılamayacağını söyledi.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, mülkiyet konusuyla ilgili çok insanın bulunduğuna işaret etti ve “Bunu vatandaşın boynuna asarsak bu anlaşma olmaz” diye konuştu. Türkiye’nin müzakere masasına köstek değil destek olduğunu vurgulayan Akıncı, masada kendilerinin de tatmin olmayacağı bir anlaşmayı halkın önüne koymayacaklarını ifade ederek, “Temennim; Annan Planı dönemindeki gibi kamplaşma olmasın ve uzlaşma yaratılsın, halkımızın çoğunluğu onaylasın. Kimsenin sorgulayamayacağı, gençlerin ambargosuz spor yapabileceği, uluslararası hukuku kapsayan bir anlaşmayı halkımıza sunmaktır. Halkımıza yeterli sürenin verilmesini ve bilgisiz olarak sandığa gitmemesini istiyoruz” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Cumhurbaşkanlığı’nda 100 Gün” isimli basın toplantısında basın mensuplarından gelen birçok soruyu da yanıtladı.

 

Cumhurbaşkanı, “Garanti ve güvenlik konusunda olmazsa olmazımız nedir, AB güvencesine ne kadar güvenebiliriz” sorusu üzerine, garantilerle ilgili bir uluslararası anlaşma olduğunu ve bunun tarafları bulunduğunu ifade ederek, müzakerelerde bu konunun ele alınmadığını, garantilerin sürdüğünü, Türkiye’nin garantisinin sürdüğünü, zamanı geldiğinde Türkiye ile müzakerelerin yapılacağını belirtti.

 

Kıbrıs Türk tarafı açısından halkın güvenliği ve özgürlüğünün en öncelikli konu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, bulunacak çözümün iki kesimli olacağını, mevcudun değiştirileceği anlamında bunu söylemediğini, ancak ne şekilde olursa olsun Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve güvencesi garanti olmadan bulunacak bir anlaşmayı halka önermeyeceklerini vurguladı.

 

Akıncı, güvenlik içinde yaşayan bir ada kurmak zorunda olduklarını, hem Kıbrıs Türk halkının hem de tüm insanların bu adada günün koşullarına göre güvenlik içinde barış içinde yaşamasını arzuladıklarını kaydetti.

 

Bir tarafın istemesi, istememesi, vazgeçmesi ile bu işin olamayacağını, garantilerin ve toprak konularının müzakerelerde en son görüşüleceğini belirten Akıncı, “asker çıksın, bu evler köyler boşaltılsın” gibi görüşmelerin müzakere masasında yapılmadığını belirtti.

 

“ERDOĞAN SÜREÇTEN MEMNUN”

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile garantileri konuşmadıklarını, Erdoğan’a sadece müzakerelerle ilgili bilgi verdiğini, bu sürecin Türkiye ile istişare içerisinde yürütüldüğünü, Türkiye’nin Yunanistan’ın kendi iç konuları olduğunu ancak Erdoğan’ın süreçten memnun olduğunu kaydetti.

 

Erdoğan ile Rum Lider Anastasiadis’in görüşmesiyle ilgili bir talep olmadığını bildiğini, ancak kendisinin Yunanistan Cumhurbaşkanı ile görüşmesi durumunda Rum Liderin de Erdoğan ile görüşmesine itirazı olmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı, ayrıca çapraz ziyaretlerin de yeniden başlamasını uygun gördüğünü belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, masada Kıbrıs Türk halkının seçtiği lider olduğunu belirterek, “Ben ne Türkiye’yi ne de Yunanistan’ı küçük görürüm, masada Türkiye’nin desteği anlamında başka müdahalesini görmedim, olursa paylaşırım. Kararı verecek olan halktır, başkası değildir” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, ülkede yaşayan yabancıların da mülkiyetle ilgili endişe duyduğu ve “KKTC tapusunun hala daha geçerli olup olmadığını” merak ettiğinin belirtilmesi üzerine, kimsenin tedirgin olmasına gerek olmadığını vurguladı.

 

İnsanların koçan sahibi olduğunu ve evlerinde oturduğunu ve oturmaya devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı, ancak Türkiye’nin mal sahiplerine tazminatlar ödediğini, davaların AİHM’e taşındığını, bunun üzerine KKTC’de mal tazmin komisyonunun kurulduğunu anlatarak, bireylerin mülkiyet hakkı olduğunu ancak mülkiyette hem eski mal sahibinin hem de 41 yıldır kullananın hakkı olduğunu kaydetti.

 

Mal tazmin komisyonunun kabul edildiğini, bu yüzden illa mala dönülecek diye bir durum olmadığını, tazminat hakkının olduğunu, kriterlere göre bağımsız bir komisyona bu konunun aktarılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu kriterlerin henüz tamamlanmadığını, gereksiz yere telaşa gerek olmadığını, bu telaşın da şeffaflıktan ortaya çıktığını, ancak bu tartışmaların yaşanması gerektiğini kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı, şeffaflığın süreceğini ifade ederek, basın ile de gerekli görüşmelerin paylaşımların her zaman yapılacağını vurguladı.

 

“Referanduma bile gidilmeyecek” sözleri duyduğunu ancak bunun tamamen yanlış olduğunu, ilk önce bunu kendisinin kabul etmediğini ifade eden Akıncı, hayatın sürdüğünü, kimseyi mağdur etmeden bir anlaşmaya ulaşmanın önemli olduğunu, insanları çözüm sonrası yaşanacak günün daha iyi olacağını sağlamaması durumunda bu anlaşmanın da geçerliliği ve yaşamasının sıkıntılı olacağını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, her türlü önleme rağmen bazı sıkıntıların yaşanabileceğini ifade ederek, bu çözümün maliyetli olacağını herkesin bildiğini ve AB’den de bu konuda destek beklediklerini söyledi.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, yer altı kaynakları ve sondajlar konusunda yeni gelişmeler yaşanmayacağına inandığını da ifade ederek, bu konuda yeni gelişmelerin masaya zarar vereceğini en iyi bilen kişilerden birinin de Anastasiasdis olacağını dile getirdi. Cumhurbaşkanı, bu anlaşmada iki kesimlilikten vazgeçemeyeceklerini ifade ederek, AB normlarını istediklerini, ancak AB’den kendileri istediği zaman destek aldıklarını, sürecin BM süreci olduğunu anlattı.

 

Çözüm olmadan ülkedeki spor ve diğer ambargoların önüne geçemeyeceklerini gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun “acı ve gerçek” olduğunu ifade ederek, bu yüzden çözümün özellikle gençler için önemli olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, “spor komitesinin” kurulabileceğini, ancak KOP sürecinde de bir yavaşlama yaşandığını, geçiş dönemleri için formüller üretilebileceğini söyledi, ancak spor konusunun çözümle birlikte çözüleceğine inanç belirtti.

 

Cumhurbaşkanı, bu konuda belki kültür olayındaki gibi bir çözüm bulunabileceğini ifade ederek, ayrıca çarpıtma haberlerle ile ilgili iki tarafın sözcülerinin birlikte aynı yönde açıklama yapması konusunda çalıştıklarını, böylece bunların önüne geçilebileceğini söyledi. İki tarafın gerçekleri bilmesinin önemli olduğunu, kendisinin masadaki gerçekleri doğru aktardığını ve yalan söylemediğini, ancak Rum tarafında Ulusal Konsey olduğunu ve konuların yanlış çıkabildiğini ifade edip buna örnek olarak “verilecek köyler”iddiasını gösteren Akıncı, Maraş konusunda da bazı haberler yapıldığını ancak gerçeği yansıtmadığını anlattı.

 

Basın yayın ile ilgili bir komite düşünülebileceğini ve en azından müzakerelerle ilgili aynı açıklamaların yapılabileceğini ifade eden Akıncı, Kıbrıs Türk halkının iki kesimliliğinin şart olduğunu, bu konuda yüzde yüz anlaşılmadığını, ancak bunun mümkün olduğunu dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı, AB’de Kıbrıs Türk halkının tek örnek olduğunu, referanduma “evet” dediğini anca AB dışında kaldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Akıncı, UNESCO’nun Gazimağusa suriçini korunacak bölgeler içinde göstermesinin önemli olduğunu, buna karşı çıkılamayacağını ifade ederek, Otello Kalesi tamiratının tamamlandığını ve iki tarafa ait kültürel kaynakların korunduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı, alternatif geçiş kapıları konusunda da çalışmaların olduğunu, gerekli çalışmaların sürdüğünü anlattı.

 

Örtülü ödenek konusuyla ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı, yılsonunda bunu halk ile paylaşacağını söyledi. Meclis tutanakları ile ilgili son dağıtımın 10 Ağustos’ta yapıldığını ifade eden Akıncı, görüşme tutanaklarının en geç 10 gün içinde yayıldığını, ancak 47 yıllık süreçte en yoğun müzakere döneminin yaşandığını ifade etti.

 

“Keşke bu tutanaklar didik didik edilse” diyen Cumhurbaşkanı, basın ile daha çok bir araya geleceklerini ve yakın diyaloğu sürdüreceklerini söyledi. Maraş konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, temaslarında kapsamlı bir çözüm için irade ve istek gördüğünü, bunun BM ve Türkiye tarafından da böyle olduğunu, kapsamlı çözüme odaklanıldığını, Maraş konusunda da bir talep gelmediğini, telefon, hellim gibi konuların öncelik aldığını, Maraşın gündeme geleceğini ancak şimdi tartışma konusu olmadığını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı, YÖDAK konusunda huzursuzluk yaşadığını, burada siyasetin olmaması ve eğitim ile halka güven vermesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, mülkiyet konusunda kriterlerin belirlenmesinin ardından bir komisyon oluşturulacağını ve kişilerin muhatap edilmeyeceğini vurguladı.

 

Yürütülecek görevlerde rotasyonu siyasi eşitliğin temeli olarak gördüklerini ve bu konuda ilkelerin bağlanmasının önemli olduğunu ifade eden Akıncı, mal mülk konusuyla şu anda hiçbir kriter olmadığını, ancak çözüm bulacaklar diye hayatı alt üst etmeyeceklerini, çözümlerin ana unsurunun tazminat olacağını vurguladı.

 

Yatırımların sürmesi gerektiğini, yatırımcıların yatırımını yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu konuda müzakerecilerin çalıştığını ve bunun ardından tüm bu konuların tartışılabileceğini kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı, KKTC devletinin verdiği tapuların arkasında durup duramayacağı ile ilgili bir soru üzerine, devletin tapularının arkasında durması gerektiğini, halkına tazminat ödettirmeyeceğini ancak bu sorunun büyük bir çerçevede tazminatlarla çözüleceğini dile getirdi. Bu durumun sonunda yeni yapılanma gerekirse de bunların vatandaşın boynuna bırakılamayacağını ifade eden Akıncı, “Amacımız vatandaşı mağdur etmek değil mutlu etmektir. Bunun gelişimini bekleyelim, bu durumda çok insanımız var, bunu vatandaşın boynuna asarsak bu anlaşma olmaz” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Akıncı, bağımlılık ve uyuşturucunun ülkede kanayan yara haline geldiğini ifade ederek, Cumhurbaşkanlığı olarak bu konuya daha fazla eğileceklerini ve iki taraflı bir el uzatılmasının gerekli olduğunu gördüklerini kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı, halkın Kıbrıs konusunda bilgilendirilmesi, Meclis, hükümet ve sivil toplumun bilgilendirilmesi için çalışmalar yaptığını ve bu dönemde Annan Planı döneminden daha fazla bir şekilde halka yeterli zaman diliminin verilmesi ve ne olup bittiğini anladıktan sonra oyunu kullanması gerektiğini söyledi.

 

Kendilerinin de tatmin olacağı bir anlaşmayı halkın önüne koyacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Temennim; Annan Planı dönemindeki kamplaşma olmasın ve uzlaşma yaratılsın, halkımızın çoğunluğu onaylasın. Kimsenin sorgulayamayacağı, gençlerin ambargosuz spor yapabileceği, uluslararası hukuku kapsayan bir anlaşmayı sunmaktır. Bu çerçevede sonuca ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz. Halkın bilgisiz olarak sandığa gitmesini istemiyoruz, bu kez halkımızın her şeyi bilerek sandığa gitmesini istiyoruz” dedi.

 

Mayınlar konusuna değinen Cumhurbaşkanı, bu konuda bilgiler verdi, bölgelerin tellendiğini ifade etti. Rum tarafından bazı kesimlerden mülkiyet konusunda bazı tehditlerin gelebileceğini, ancak bunların geçerli olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, yer altı kaynakları konusunda ise yeni gelişmelerin olmayacağına inandığını çünkü bu durumda masanın “torpilleneceğini” kaydetti.

 

“Mayıs ayına kadar sonuç almazsak işimiz zora girer” sözlerinin anımsatılması üzerine Cumhurbaşkanı, şu anda Rum tarafında çözümü destekleyen bir irade olduğunu, partilerin bulunduğunu ve güç dengelerinin çözüme daha fazla ağırlık verdiğini anlatarak, seçimlerde nasıl bir gelişme olacağını bilemediğini ancak seçim atmosferlerinin masaya olumlu yansımadığını bildiğini anlattı.

 

Müzakere sürecinin seçimlerden etkileneceğine inanç belirten Akıncı, belki söylediklerinin yanlış anlama gittiğine, ancak masanın “bertaraf” olacağı gibi bir anlamda söylemediğine işaret etti.

 

Cumhurbaşkanı, Erdoğan’ın KKTC’ye gelmesinin Rum tarafında her zaman yanlış anlama çekildiğini ve “süreci bozmak için geliyor” diye düşünüldüğünü ancak Erdoğan’ın barış dilinin şaşırttığını ifade ederek, Türkiye’nin sürece olumlu baktığını vurguladı ve Erdoğan’ın çözüme inandığını kaydetti.

 

Türkiye’nin 11 yıl önce Annan Planına destek verdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, şimdi yürüttüğü müzakerelerde Türkiye’den köstek değil destek gördüğünü, bugün fotoğrafını çektiğini ve bunu söylediğini, ancak Yunanistan’ın da bu sürece desteğinin olumlu yansıyacağına inandığını vurguladı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler