• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Lefkoşa 18 °C
  • Mağusa 18 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 18 °C
  • İskele 18 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

EKMEĞE ÖLÜM, ELİNİZE DE KAN BULAŞTI!!!

Ayşegül Garabli

Adı: Beyazıt Temiz.
Yaşı: 29

Daha düne kadar bırakın adını, ülkedeki varlığından bile haberimiz yoktu.

Evli miydi, çocuğu var mıydı bilmiyorum.

Ancak evinden, yurdundan yüzlerce kilometre uzağa gelip Pazar günü bile çalıştığına göre, ihtiyaçlı ve evine ekmek götürme derdinde olduğu kesin.

Çalışmaya ihtiyacı olanın dışında kim evinden yurdundan kopup, herkesin dinlenip, gezip tozduğu Pazar günü çalışmayı tercih eder ki zaten.

Kim ölümü göze alarak hiçbir önlem alınmayan inşaatta çalışır ki?

Kimisi 2017 yılında çalışma iznin bittiğini ve adada kaçak olarak çalıştırıldığını söylüyor, kimisi de adaya bir ay önce geldiğini.

“Bunun ne önemi var” demeyin.

Çünkü zaten sorunun temeli burada. Gözünü para hırsı bürümüş olanlar tam da bundan yararlanıyor.

Çalışma izni olsun olmasın, çalışmak zorunda olanların çaresizliğinden yararlanıp, neredeyse iliklerine kadar sömürüyorlar.

Bırakın çalışma kurallarına uymayı, insanlık dışı koşullarda çalıştırıyorlar.

Daha geçen yıl banyosu ve tuvaleti olmayan bir inşaat şantiyesinde barınmak zorunda bırakılan işçilerden bana gelen bir ihbarı Çalışma bakanına iletmiştim.

Sağ olsun Sn. Çeler bu konuda duyarlılık gösterip görevini yapmış ve çalışanların emeğini sömürüp gasp eden bu taşeronun sınır dışı edilmesini sağlamıştı.

Bu konuda kendisine yine bu köşeden teşekkür etmiştim.

Ancak bu sefer kendisine üzüntümü ve kızgınlığımı belirtmek istiyorum.

Çünkü son 2 ayda 2 işçinin, son iki yılda da 8 işçinin ölmesi ve buna “iş kazası” denmesi normal görülüp, içimize sindirebileceğimiz bir şey değil.

Bir çocuk bile sıcak bir cisme kaza ile bir defa dokunur ancak 2. Kez aynı hataya düşmez.

Yasal olarak Pazar günü işçi çalıştırmak yasak iken, belli bir kısma izin verilmesi ya da göz yumulması sonucunda, hiçbir iş güvenliği olmayan inşaatlarda hayatını kaybedenler için “kazaydı” denemez.

Bu bile bile ölüme davetiyedir.

Bu sermaye gurupları daha fazla para kazansınlar diye insanların çaresizliklerinden faydalanıp, sömürmektir.

Bu resmen cinayettir.

Düşünün dün merhum Beyazıt Temiz’in ölüm haberi nasıl açıklandı?

“Çalıştığı inşaatın 3. Katından, dengesini sağlayamayarak  11 m yükseklikten düşerek hayatını kaybetti”

Başlık nasıldı?

“Bir iş kazası daha”

Öyleyse ben de soruyorum!!

  1. Pazar günü bile çalışmak zorunda olan birisi, kim bilir hafta içi kaç saat çalıştırılmıştır. Öyleyse yorgun olup dengesini sağlayamaması normal değil mi?
  2. Hafta içi acımasızca çalıştırılan işçi yasada yasak olmasına rağmen nedenPazar günü de günü  çalışmak zorunda bırakılıyor?
  3. Neden işçilerin güvenliği ve sağlığı hiçe sayılarak bazı inşaatların Pazar günü de çalışması için özel izin veriliyor.
  4. Pazar dahi faaliyet göstermesine izin verilen inşaatların ya da sahiplerinin ayrıcalığı ne?
  5. Neden hiçbir inşaatta iş güvenliği önlemi yok?

Mesela inşaatın çevrelendiği bir ağ, bir kemer ya da bir kask bile ucuz yollu önlemlerken neden inşaatlarda bunlar zorunlu tutulmuyor?

Bu şartlar altında meydana gelen olay kaza mıdır yoksa cinayet mi?

İşin en acı ve korkunç yanı da, bir can gidiyor, bir insan ölüyor ve inşaat Çalışma Dairesinin müfettişleri gidene kadar devam ediyor.

Bir insanın ölümüne sebep olduğuna bakmaksızın hala daha fazla para kazanma hırsı ile inşaatını devam ettiren bu zihniyet meydana gelen olayın kaza değil CİNAYET olduğunun kanıtıdır.

Bu cinayetin failleri de para hırsı ile insan hayatını hiçe sayan işverenler ve bunlara göz yuman, önlem alınması için ortaya irade koymayan yetkililerdir.

O yüzden Hükümet ve çalışma bakanlığı bu konuda ciddi çalışmalar yapmalı ve uluslararası kurallara uymaları için işverenleri zorunlu kılmalı.

İşveren daha fazla para kazansın diye daha fazla eve ateş düşmemeli.

Ben bile hiç tanımadığım halde bu denli üzülüp acı çektiysem, ölüme mahkum edilenlerin annelerini, babalarını ve varsa çocuklarını düşünemiyorum.

Gidenlerin mekanları cennet olsun.

Allah ailelerine sabır işverenlere de vicdan ve merhamet versin.

Ancak hükümet ve Çalışma bakanı da işi Allaha bırakmasın ve artık bu cinayetlere ortak olmasın.

Eğer koruyamayacaksanız, insanların çalışmalarına izin vermeyin.

Verdiğiniz bir lokma ekmeğe ölümü, elinize de ölenin kanını bulaştırmayın.

Bu ülkeyi popülizmle değil Hakkı düşünerek, halkı düşünerek adalet duygusuyla  yasalarla yönetin.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları