Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birlik Başkanı Cafer Gürcafer hükumete, 3 maddelik önerisini içeren bir kamuoyu bildirisi yayınladı.
Bildirinin tam metni şöyle:
Kuzey Kıbrıs’ta yaşanmakta olan siyasi sorunlar, Kıbrıs Türk halkını bir süre daha gerçek sorunlarına eğilmekten
yoksun bırakacaktır. Yeni hükümetin bir güven oyu süreci yaşaması zorunluluğu vardır ve bu süre içinde yaşamakta
olduğumuz ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm üretmesini beklemek gerçekçi olmayacaktır.
Ne var ki, her fırsatta altını çizerek vurguladığımız gibi Kıbrıslı Türk iş insanlarının ve onların ekmek verdiği
çalışanlarının bekleyecek gücü ve tahammülü kalmamıştır. İnşaat müteahhitlerimiz, uzun bir süreden beridir,
yürütmekte oldukları devlet işleri için hiçbir ödeme alamamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak kendilerine mal ve
hizmet sağlayan iş insanlarına ve şirketlere ama en önemlisi yanlarında çalıştırdıkları işçilerine ödeme
yapamamaktadırlar. Bu durum işleri durma noktasına getirirken, özel sektör çalışanlarını da açlığa ve yoksulluğa
mahkum etmektedir.
Yaşamakta olduğumuz bu durumu, Türkiye ile imzalanması gereken ekonomik ve mali işbirliği protokolünün
henüz daha imzalanmamış olması ile açıklamak kabul edilebilir değildir.
Bu noktada aşağıdaki hususları kamuoyu ve yetkililer ile paylaşmak istiyoruz:
1. Yürütülmekte olan işler, ihale süreci tamamlanmış ve gerekli kaynaklar yetkili makamların onayı ile
bloke edildikten sonra başlatılmış işlerdir. Buna göre, söz konusu işler için usulüne uygun hak edişlerin
hazırlanması ve gerekli ödemelerin müteahhitlerimize yapılmasının önünde bir engel olmaması
gerekmektedir.
2. Ekonomik protokolün henüz daha imzalanmamış olması, Türkiye’den kaynak aktarılmasını
zorlaştırıyorsa, yapılmakta olan işler için olağanüstü önlem alınması yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Bunun için Türkiye ve KKTC yetkililerinin acilen bir araya gelmesi ve kriz yönetimi ilkeleri ile çalışarak
gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
3. Bu çalışmaların zaman alacağı öngörülmekteyse, KKTC Maliye Bakanlığı, gelirlerini bütün
yükümlülüklerini belli oranda karşılayacak şekilde kullanmalı; bir kesime dönük yükümlülükler tam
anlamı ile karşılanırken, diğer toplumsal kesimler görmezden gelinmemelidir.
Yaşamakta olduğumuz siyasi süreçte henüz daha güven oyu almış bir hükümete sahip olmadığımızın ve böyle bir
hükümetten beklentilerimizin sınırlı olması gerektiğinin bilincindeyiz. Yukarıdaki önerilerimizin sorunlarımıza çözüm
getirmeyeceğinin sadece açlıkla karşı karşıya olan üyelerimizi ve çalışanlarımızı biraz olsun korumuş olacağının yetkililer
tarafından da dikkate alınmasını ve istemlerimizin acil olarak karşılanmasını talep ederiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.