• BIST 10319.96
  • Altın 2466.756
  • Dolar 32.2483
  • Euro 35.1194
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 19 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 19 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 9 °C

TAM BİR YIL OLDU…

Ayşegül Garabli

Tam bir yıl önce KKTC Meclisinde seçilmiş milletvekillerinin yemin töreni vardı.

Vekiller, “Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine and içerim.”  diye yemin ederken meclis kendini bilmez, hukuk tanımaz ve insan haklarına saygı duymayan insanlar tarafından işgal edilip damına Göktürk boyu bayrağı çekiliyordu.

Bir ülke için Meclisinin tepesine başka bir bayrağın dikilmesi, işgal  ve bağımsızlığına hakaret sayıldığı halde ne devletin ne de içinde “bağımsızlık” için  yemin edenlerin umurunda olmadı.

Olay sadece kınandı ve bitti.

Yine aynı saatlerde devletin en yüksek makamında olan ve bu halkın seçtiği Cumhurbaşkanına ülke ile ilgisi olmayan kişiler tarafından “Yuh” çekildi.

Bu da  ülkenin bağımsızlığına yapılan bir hakaretti.

Ve bu hakareti yapanlar başka ülkenin vatandaşı olmasına rağmen Türkiye Hükümetine  duyulan biat nedeniyle normal görüldü, meşru sayıldı.

Tabi ki kendi bağımsızlığının simgesi olan meclis ve cumhurbaşkanına yapılan hakareti normal görenlerin özelde Afrika gazetesine genelde ise basına ve fikir özgürlüğüne saldırıyı dikkate alıp önemsemesi beklenemezdi.

Afrika Gazetesi saldırıya uğrayıp, içindeki gazetecilere korku dolu dehşet anlar yaşatılması da mecliste “halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağına” dair yemin eden vekillerin yeterince umurunda olmadı.

Demokrasiye ve bağımsızlığına inanan onbinlerce kişi yağmura rağmen sokakları doldurup yürüdü  ama bu da çok dikkate alınmadı.

Başka bir ülkeden “okumak” ya da “ çalışmak” amaçlı gelip, ülkenin bağımsızlık değerlerine, insan haklarına, basın özgürlüğüne ve demokrasisine saldıranlar serbest kalıp adeta ödüllendirildi.

Yetmedi “kitap ya da herhangi bir yazı, broşür” yasak kapsamına alınıp halkın düşünüp, konuşup, yazma özgürlüğü ipotek altına alındı.

Bir yıl önce başlayan ve sadece Afrika Gazetesine saldırı gibi algılanan bu olay, aslında şu an mecliste olan vekillerin bir sınavıydı.

Yapılanlar ,AKP’nin buradaki tam hakimiyetinin artçı depremiydi.

Kıbrıs’ın kuzeyinin tamamen Türkiye’nin hakimiyetine bırakmanın ya da bağımsızlığın sınavıydı.

KKTC’deki hukuk sisteminin ve adaletin bir sınavıydı.

Ne yazık ki hepsi sınıfta kaldı.

Ve şimdi de Cumhurbaşkanlığının ve çözüm görüşmelerinin ele geçirilme çalışmaları için temeller atılıyor.

Bu da final sınavı ve son nokta.

Ya Kıbrıs’ın kuzeyi bu sınavı başarı ile verecek ve ayakları üzerinde duran bağımsız bir halk olarak yaşayacak.

Ya da yönetimi tamamen Türkiye’ye teslim edecek ve Türkiye’nin devletmiş gibi gösterip,  üvey evlat muamelesi yaptığı bir ili olarak yaşamına devam edecek.

Yönetenler ya gerekirse seferberlik ilan edip, kendi ürettiği kendi yönettiğibir ülkenin gerçek yöneticisi olacaklar.

Ya da hukukun siyasallaştığı, korku ve biat kültürünün hakim olduğu, bir ülkede aşağılanıp, horlanarak yaşayacaklar.

Bu sınav, bu halkın özgür mü yoksa bağımsız görünümlü köleler mi olacağının sınavıdır.

Göreceğiz…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları