Sn. Hamza Ersan Saner, KKTC’deki 93 bin sigorta mükellefinin 43 bininin yabancı işgücü olduğunu söylerken 35 bin işgücü açığı olduğuna da işaret ettiniz. Yani bir başka deyişle, arkadaşlar, dostlar, muhalefet, ve Türkiye yetkilileri sizler bizim gençlerin işimiz yok ağlamalarına bakmayın, 35 bin kişilik vatandaş yapma kontenjanımız var. Bu nedenle o Suriyelileri de gönderebilirsiniz demeye mi getiriyorsunuz? Mesarya’ya yapacağınız öne sürülen o köy için elinizi çabuk tutun. Çünkü siyasi hayatınız buna yetmeyebilir. Haaa sn. Bakan gerçekten çok yaratıcısınız. Acayip sorun yaratmada rekor kırdınız
**
Sn. Korhan Ekcan ben Mağusa TKP/YG’den ve dolayısıyla partinin IYK üyeliğinden istifa ettim diyorsun. İstifa ederken de parti içinde huzur ve sevgi saygı kalmadığını dile getirdiniz. Sn. Korhan bu açıklamalarınızdan, ya gemideki ‘Miço’lar bile kaptanı takmıyor ve disiplin ayak altında sürünüyor yada Padişahlık rejiminden bunalan ‘Yeniçerilerin’ kazan kaldırmaya başladıkları iması çıkıyor. Sevgili Korhan, bazı parti ileri gelenleri, partilerin buğulu Camlardaki sözler gibi olduğunu ve üyelerinin nefesi olmadan o partinin olamayacağını anlamıyorlar. Keşke anlasalar.
**
Sn. Derviş Canaltay, benim gönlümde ayrı bir yere sahip olan Yeni Boğaziçi’ne başkan olmanızı kutlarım. Yüksek bir katılım ile gerçekleşen genel kurulda seçilerek başkan olmanız sanırım daha da sevindirici bir olay. Umarım siyaset denilen illeti, gönül bağımız olan Yeni Boğaziçi kulübünden uzak tutarsınız. Çünkü bu illet girdiği kulüpte amip gibi bölünüp çoğalır ve o kulübün mutsuzlar limanına demir atmasına neden olur. Aksi olursa sizinkisi bir otobüs aşkı olur. Yeni Boğaziçi size rağmen son durağa kadar yoluna devam ederken, siz ise müsait olan ilk durakta inmek zorunda kalırsınız.
**
Sn. Kudret Özersay, sosyal medyadaki paylaşımınızda, emekliliğine az bir zaman kala partisi tarafından müdür veya müsteşar atanan, sonra da devletten birkaç yüz bin TL daha fazla emekli ikramiyesi alan, üstüne Bakanlar Kurulu kararıyla keyfi şekilde sağlık yardımı almasını mümkün kılan partileri sandığa gömmek ve hayatımızdan çıkarmak boynumuzun borcudur diyorsun. Vallahi haklısın da, yeni yasaya göre getirilmesi düşünülen Mezarcı Hamit Canlılarıgömer 10 ay sonra ancak gelebilirmiş. Sn. Özersay biraz beklesek ve bunları hem ‘Pandora’nın kutusuna hemde tarihin siyasi çöplüğüne gömsek diyorum. Hocam çifte masraftan böylece kurtulmuş oluruz. Ne dersin?
**
Sn. Lica Şemmedi sosyal medyada paylaştığınız mesajınızda 19 yıldan 27 yıla kadar Milletvekilliği yapan vekillerin isimlerini sıraladıktan sonra 43 sene de ulaştığımız refah seviyesini en çok bunlara borçluyuz diyorsun. Eeee vallahi çok haklısın. 3 ‘K’ denilen Kara Para, Kadın Ticareti ve Kumar şampiyonluğu hangi ülkeye nasip olduk ki. Avrupanın suç gelirlerini önleme birimi FAFT’ın listesine girmek kaç ülkeye nasip oldu ki? Halkın, kalp, kanser ve yüksek tansiyondan hayata bay bay dediği kaç ülke var ki? Uyuşturucu, hırsızlık, soygun, gibi adli suçların rekorluğunu eline geçiren kaç ülke var ki? Lica hanım bu rekorları ve şampiyonlukları lütfen kıskanmayın. Bunun adına büyük başarı denir bilesiniz. Gülü seven dikenine katlanır tamam da bizler kaktüsü sevdik ve tecavüzcümüze aşık olduk. Ne yapalım Lica hanım.
**
Sn. M. A ve O.E sosyal medyada Avrupa kazan siz kepçe her 15 günde gitmekte olduğunuz, Paris, Londra, Prag, Romanya, Amsterdam, Brüksel gibi şehirleri paylaştığınız resimlerden görüp öğrenmiş bulunuyoruz. Son resimlerinizden birisinde nasıl olduysa Girne’den bir kareye de yer verdiğinizi gördük. Girne’nin güzelliğini bozan bu binanın yıkımı için orada olalım diyordunuz mesajınızda. Ancak ertesi günkü resimde Venedik’in ünlü lokantalarının birinde bizim Makarna dediğimiz ve 2 TL’ye aldığımız ancak sizin ağzınızı gere gere tabağına 50 Euro ödeyerek Spagetti İtalyano dediğiniz yemeğe yumulduğunuzu gördük. Biz hala daha buralardayız. Yolunuz oralardan buralara düşerse o yıkım için bekliyoruz.
**
Sn. Mehmet Harmancı, Lefkoşa bir kez daha Avrupa günü dolayısıyla çok kültürlü, çok zengin bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bir çok konuda öncü rol oynayan sivil toplum örgütleri ve Avrupa Birliği üye ülke elçiliklerinin Selimiye meydanını renklendirdiği etkinlik kültürlerarası yakınlaşma açısından da çok başarılıydı diyorsun da bu işi pişirip kotaran ustadan bahsetmiyorsun. Bak her ülkede irmik, şeker ve un var. Ama helvayı yapmayı beceremeyen ustalar helvanın cıvık kalmasına neden oluyor. Bakıyorum bu konuda da un, şeker ve irmik vardı. Ama helvayı yapan işin uzmanı olunca helva kıvamında pişti.
**
Sn. Ali Riza Altay Üç yıl önce gençler ve 19 Mayıs ile ilgili değerlendirmemden sonra üç yıl sonra görüyorum ki durum geçmişe göre daha kötü. Birde Üç yıl sonrasını hiç düşünmek istemiyorum diyorsun. Bunda endişelenecek bir şey yok ki Ali Riza kardeşim, şimdilerde Atatürk Antalya Stadı oldu Arena Antalya Stadı. 3 yıl sonra olacak Hz. Ebu Müslimin Celalettin Stadı. Gençler törenlere selamlık ve haremlik adı altında ayrı ayrı katılırken kızlar Afganistan’daki gibi ‘Burka’ giyecek. Atatürk heykelleri yıkılırken onun yerine Dini Ulemaların heykelleri konacak. Ne diye endişeleniyorsun ki? Şimdilik bunlar ham düşünceler. Ancak unutma ham düşünceleri, ancak akıl pişirir. Eh pişirmeye başladığına göre sıra yemeğin akıdelenmesine geldi.
**
Sn. Devrim Barçın sosyal medyadaki paylaşımında kazanıp da vergi vermeyenlerden bahsediyorsun. İyi güzel de Devrim’ciğim bu ülkenin kaymağını yiyen 5 ailenin her birinin 35 şirketinin hepsi ziyan ediyor. Devletten aldıkları teşviklere rağmen bu aileler bizim emekli maaşı ile geçinmeye çalışan Ali dayıdan bile daha zor şartlar altında geçimlerini sürdürüyor. Bu aile mensuplarının evlatçıkları vizyonlarını genişletmek için 15 günde bir Avrupa’yı dolaşmasınlar mı? KKTC’deki biftekler sert. Bir biftek yemek için Avrupa ülkelerine gitmesinler mi? Bir tabak leziz Makarna için İtalya yolculuğu yapmasınlar mı? Bak bu kadar masraf sonrasında tabiki zarar edecekler. Sevgili Devrim, bu yaşananlara dur demek yerine bizim gibi andilla koyup bakanları adam yerine koyduk. Ancak bazıları yerini yadırgadı be abim.
**
Sn. Mustafa Özsoy bu ülkede güzel şey kalmadı. Yapan da yok diyenlerin alnını karışlıyorsun. Magazin dalında çok başarılı olanların başarılarını taçlandırırken ülkede güzel şeylerin yapıldığını örnekleri ile gösteriyorsun. Daha önce yaptıkların 2 Haziran günü Malpas Otel’de yapacaklarının da teminatıdır. Sevgili Mustafa yaptığın işler ile ışık oluyorsun. Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez. Ancak birçok mumu tutuşturduğu için ışıklar ile güzel bir görsel oluşturur. Kolay gelsin.
**
Sn. Celal Keleş, altın damarını bulmak ve onu işletmek çok zordur. Bazen bulduğunuz altın damarı çok üretkenlik yaratmaz. Ama bakıyorum sizin bulduğunuz Yiğitcan Hekimoğlu isimli altın damarının maşallahlığı var. Sizin bu madeni iyi etüt ederek çalıştırmanız sonrasında ortaya ülkemizi pistlerde başarıdan başarıya koşturtan altın bir çocuk Yiğitcan Hekimoğlu çıktı. Sn. Keleş, yarattığın Yiğitcan’dan rakipleri, Erdoğan’ın Fetullah Gülen’den, ABD’nin de Usame Bin Ladin'den çektiğini çekmedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.