• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Lefkoşa 22 °C
  • Mağusa 21 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 21 °C
  • İskele 21 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 20 °C

Taner Ulutaş'tan 'Sahibine Mesajlar'

Taner Ulutaş'tan 'Sahibine Mesajlar'
Taner Ulutaş'tan 'Sahibine Mesajlar'

Sn. Ersin Tatar, beşli gayri resmi görüşmenin tehlikelerine dikkat çekerek, Federasyon dışındaki modeller de gündeme alınmalıdır dediniz. Sırf görüşme olsun diye böyle bir şeye kalkışmanın sakıncaları olabileceğine işaret ederek, federasyonun artık mümkün olmadığını söylediniz. Tamam güzel federasyon olmasın. Ayrı devlet kuralım. Peki, BM parametrelerinde belirtilen Federasyon modeli ne olacak dersiniz? KKTC’yi kapattık ve Kıbrıs Türk Devletini kurduk diyelim. Bu noktada Karabağ sorunu olan Azerbaycan, Keşmir sorunu olan Pakistan, Kürt devleti sorunu olan Türkiye bizi bu noktada tanıyabilecek mi? Bir başka ülke tarafından idare edilen bir ülkenin adı ne isterse olsun, değişmeyecek olan sanırım sadece o ülkeye, koltuk uğruna biat edecek olan siyasilerdir. Ve sadece ismi bal yerine goggo olacak olan o devlette değişmeyecek olan koltuk sahipleridir. Sn. Tatar, aman dikkat edin her sabah Gün-Ay’dın diyerek, ustaların vermeye çalıştığı direktif dışında arda kalan zaman dilimi içerisinde yenilen Çerkez  kebabı, mideye oturur. Bizden söylemesi 

**

Sn. Kudret Özersay, beşli konferans önerisi ile ilgili sorulan sorulara verdiğiniz cevapta, 5’li görüşmelere amaç ve vizyonun belli olmaması nedeniyle karşı olduğunuzu belirttiniz. Ayrıca, bağımsız bir devlet olmamıza karşın bizi tek tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu söylediniz. Bağımsız devlet olmamıza karşın, Türkiye’ye ekonomik, sosyal ve siyasi bağımlı olduğumuza vurgu yaptınız. Ama tam egemen ve bağımsız olmadığımızı, bir başka deyişle idarenin Türkiye’de olduğunu belirttiniz. Sn. Özersay, bir ülkenin devlet olabilmesi için parası, toprağı, bayrağı, kurumlarını kendi iare etmesi, milli marşı ve aldığı kararlarda kendi halkının iradesi olması gerekir. Ayrıca bir ülke diğer ülke tarafından tanındığı zaman, bunu Meclisinde de onaylatır. Resmi Gazetesinde de ilan eder. Bunu KKTC’yi tanıyan Türkiye yaptı mı?  Sn. Özersay, halk olarak bugüne kadar, ucuz siyasetçiler üstüne kurduğumuz hayaller, bize pahalıya patladı. Bu nedenle bugüne kadar verdikleri umudu geri alanlar, bizlerden aldığı ahı da güle güle kullansınlar.

**

Sn. Asım Akansoy sosyal medyada yaptığınız paylaşımda, Kudret Özersay'ı topa tuttunuz. Açıklamanızda, aslında başka hiç muhalefet yapmaya gerek yok. Sadece Kudret Özersay’ın bizzat kendi söylediklerini hatırlatsak, bu hükümetin zaten biraz yüzü varsa istifa etmesi gerekir. Simdi soruyoruz, imzaladığınız protokolün içeriği nedir? Halkla neden paylaşmıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz dediniz. Sn. Akansoy, ben Yeliz’in bir zamanlar söylediği ‘Yalan’ şarkısına bayılırım. Dinlemekten de büyük keyif alırım. Toparlanma şarkısının gitar çalma bölümü çok iyi. Siyasete girmem şarkısının, bestesi number one. Parti kurmamın güftesi ekselent. Vokal tek kelime ile bahariye. Kısacası, yapmam, etmem, bahane, koltuk ise şahane.  

**

Sn. Faiz Sucuoğlu, yapmış olduğunuz açıklamada,  2010’da 3’üncü ülkelerden gelen işçi sayısı 2 bin 917’ydi, 2018’de bu rakam 10 bin 657’ye ulaştı.  2010’da Türkiye’den gelen 27 bin 792 işçi kayıt altındayken, bu rakam 2018’de 33 bin 255’e çıktı. 3’üncü dünya ülkelerinden gelenler 5 kat arttı. Bu nedenle 3’üncü dünya ülkelerinden gelenler, 4-5 yıl çalışıp dönecek dediniz. Da, 3’ncü ülkeden gelenlerden oluşan fark 7,740 olurken, 2’nci ülke demekten kaçındığınız Türkiye’den gelenlerin farkı ise 5,463 oldu. Yani felaket senaryoları ile sunumunu yaptığınız aradaki fark 2,277’dir. Türkiye’den gelenler IN derken, 3’ncü ülkelerden gelenler için OUT diyorsunuz. Bir başka deyişle 2’ncü ülkelerden gelen ömür boyu kalsın, 3’ncü ülkelerden gelenlere 4-5 yıl sonra şut diyorsunuz. MAvro yerimo protokol, Rum’un deyişi ile Gaderizmeno protokol ya sizi matematikten sınıfta bıraktı, yada parmak hesabınız yanlış çıktı. Sn. Sucuoğlu, Kıbrıs dediğimiz coğrafyada Afrodit, kırmadık ceviz bırakmamıştı. O nazlı edası ve cilvesi ile yapmadık cilve bırakmamıştı. Genleri bazılarımıza geçmiş olacak ki, koltuğa sahip olmak için Afrodit’i solda sıfır bırakacak, yapmadık cilve hayata geçirmedik eda bırakmıyor. Koltuğa oturunca onlar için ‘Asayiş Berkemal’ halk için Kazık-ül cemal.

**

Sn. Ertan Birinci, şaşan galın diye başladığın sosyal medyadaki paylaşımında, evinin önündeki çitlerin, sana sorulmadan, senin herhangi bir talebin olmadan, gelişi güzel kesildiğini belirterek, Kıb-Tek çalışanlarının bunu yanlış yaptığını belirttin. Ve sonrasında yanlışlık için senden özür dilendiğini söyleyerek, yanlışın düzeltilmeye çalışıldığına vurgu yaptın. Ertan’ım, bu ülkede yapılan hata ve yanlışlıklar, senin gibi hoş görü sahibi, karıncayı bile incitmekten çekinen birisini bile kızdırmışsa, balık baştan kokmadı. Tuz bile koktu noktasına geldik. Sevgili Ertan, nemelazımın kol gezdiği, tuzun bile kokma noktasına gelip, tahtaları çürüttüğü yerde, sanırım çürük tahta çivi tutmamaya başladı. Ne diyelim?

**

Sn. Salih Kanal, Şafak Nöbetinde, her yerin çöp içerisinde bırakıldığını, kedilerin bile pisliğini, yaptığı yerde örttüğünü, ancak Şafak Nöbetine gidenlerin hayvanların bile çevrelerini bu kadar pisletmediği bir zamanda, çevreyi çöplüğe dönüştürdüğünü belirttin. Salih gardaş, Şafak Nöbetine gidenlerin birçoğunun, Şafak Nöbeti bahane, orada yiyip içip eğlencenin şahane olacağını düşünerek oraya gittiği düşüncesindeyim. Piknik alanlarını çöplüğe, yolları attığı şişe ve poşetlerle zibilhaneye döndürenlerin, aziz şehitlerimizin mekanında, bu pisliği yapmamalarını düşünecek, yeteneğe sahip olmadıkları kanaatindeyim.  Çorak tarlada bostan yetişmeyeceğine göre, bazı beyin özürlülerin, şehitlerimizi düşünecek yetenekte olmadığını düşünüyorum.

**

Sn. Mustafa Zurnacılar, İmar planı ile ilgili olarak sona gelindiğini, ancak belli başlı noktalarda uzlaşı sağlanmadığını öğrendik. İmar Planı'nda Mormenekşe ve Yeniboğaziçi bölgesinin, gelişme alanı içerisinde olmasına rağmen, bazı yerlerin imara kapatıldığını kaydettiniz. Taslak çalışmaya göre Kuzucuk-Ötüken bölgesinin büyük kısmına da inşaat izni verilmeyeceğini ve Şu anda 400’ün üzerinde onaylanan dosya olduğunu, birçoğunun da imara kapatılan bölgede yer aldığını, bu konuda ciddi sıkıntı yaşanacağını belirttiniz. Başkan, Hacı amca, be ama Mustafa ovlucuğumun, Salamis ve Mimoza yanındaki sahil şeridinde yaptığı güzel işleri bizi idare ettiğini zannedenler görmediler mi? Görmedilerse, bir zahmet halk olarak bizim gördüğümüz güzelliği onlarda görsün ve yaklaşımları buna göre olsun diyor. Sevgili Mustafa, Allekko ile Caher hükümeti ile ilgili iyi hayaller kurmayı seviyorum. Çünkü orada herşey iyi gidiyor. Ama sizlere yapılanları görünce uyanıyorum ve Kalahari çölünde birden ortaya çıkan, ama sonrasında kaybolan serap gibi hayallerim de NOS oluyor.

**

Sn. Ata Atun, 17 Temmuz’da TRT’de Doğu Akdeniz’de sondaj gerilimi başlıklı açıklamanızdan sonra Fox TV’de, Doğu Akdeniz’de ne değişti de gerginlik arttı konulu açıklamalarınız, bölgede gelişmekte olan durumun, geniş kitlelere duyurulması açısından son derece önemliydi. Gerek TRT gerekse FOX TV, bal alacak arıyı, bilgi alınması gereken doğru Prof.’u bulması açısından, hedefi göbekten bulmaları nedeniyle programlar ilgi ile izlendi. Bunun ötesinde, buralarda da dağarcığı bilgi ile dolu, Türkiye’de oturdukları yerden sallayanlar yerine gabak kesmeden, doğruyu en iyi şekilde yorumlayan bilgi yüklü akademisyenlerimizin olduğunu sizler sayesinde gözler önüne sermiş olduk. Sn. Atun, tabi ki, ülkemiz adına güzel işler yaptınız.  Ama en güzel şey sanırım, eşinizin yazmış olduğu canım eşimi Fox TV’de gururla izledim cümlesidir. Ata hocam, ben Kanuni’nin olmaya cihanda bir nefes sıhhat cümlesi yerine, olmaya cihanda candan seven bir eş cümlesini kullanmak isterim. Çünkü her başarılı erkeğin arkasında, onun başarıya ulaşmasını sağlayan bir kadının olduğuna yönelik inancım vardır.

** 

Sn. Polat Selçuklu paylaşımınızda, Şafak Nöbetinin gerçekleştiği alanı ima ederek, orada yüzlerce insan öldü. ister Türk, isterse Rum olsun, bir sürü insan can verdi. sonuç Kıbrıs’ın bölünmesi kime yaradı? Bu ölümlü dünyada başa gelenlerin ceplerinin dolmasından başka dediniz. Sn. Selçuklu, gariban aileler dışında, ensesi kalın, gerdanı sarkıkların çocuklarının şehit olmadığı bir alemde, havanda su döven ve inci dizer gibi tespihe, Milliyetçilik söylemleri dizenleri boş geç. Ayşaba, be efendiler, o gece havalara zıplarken, kırmızı ve siyah doncuğunun ucu görünen, Hadise ve diğer şöhretli şarkıcılar yerine, o gece ilahiler söyleyerek, dualar ederek, şehitlerimizin ruhlarını yad etsek. O geceyi üzülerek geçiren Şehit ailelerinin de böylelikle gönlünü alsak fena mı olur diyor.  Polat gardaş, boşuna dağ başında çam kadı, pelit müftüdür demiyorlar.

**

Sn. Tolga Kınacı, öncelikle geçmiş doğum gününüz kutlu olsun. Doğum gününüz münasebetiyle yayınladığınız mesajda, doğum günüm münasebetiyle bizzat arayan Sayın  Inci Pars Özgürgün nezdinde, Sn. Hüseyin Özgürgün’e, Sn. Başbakanımız Ersin Tatar'a, bakanlarımızdan Sn. Faiz Sucuoğlu, Sn. Hasan Taçoy, Sn. Tolga Atakan'a  ve   mesajları ile beni onurlandıran sayın Özkan yorgancıoğlu ve Çok değerli bürokratlarımız ile arkadaşlarıma bu özel günümde yanımda olan tüm aile dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım dediniz. Da, Mevhibe Teyze, bunlar dışında Tolga ovlucuğumun sayacağı halk çocukları yokmuydu? Veya gariban halk takımından birileri doğum gününü kutlamadı mı diyor. Sn. Kınacı, Şükrüye teyze, be çocuklar, bağ çapa, tarla da sapan ister. Bağı çapa ile tarlayı da sapan ile süreceksin ki, ileride ürünü bol olsun. Tolga ovlucuğum bağı da tarlayı da şimdiden sürüp bol ürün için hazır etti diyor.

**

Sn. Ali Kişmir, sosyal medyadaki paylaşımınızda, artık kendimi daha fazla tutmamaya karar verdim. Milliyetçilik taslayıp bizi kantara çekmek isteyenler önce ne kadar askerlik yaptı onu söylesin. Bayramlık ağzımı açar da kimin yapmadığını ve gerekçelerini yazarsam insan içine çıkamazsınız. Klavye milliyetçiliğine karnımız toktur. Azacık kenara çekilin de milliyetçiliği de tartıştırmayın klavye kahramanları. Hayat sizlerle güzel dedin.  Da, şimdi pişmiş aşa su kattın be Ali. UUU deyip HAA de be HA deyip Milliyetçilik ayaklarına yatanların çocuklarına gidin yatağın altına saklanın. Filanca doktordan, askerlik için yeterli değil raporu alın dediğini gün ışığına çıkarttın. Sakattır denilenlerin nerelerde birinci olduklarını akıllara getirdin. Sevgili Ali, Zehra Teyze, babanın sanatı oğluna mirastır. Doğru, ata binerken yalan dağı dolaştı. Ama atın nalı düşünce,  takkenin düşünce kelin göründüğü gibi, bunların da attan düştüğü görüldü diyor.

**

Sn. Fadıl Aksun, Lefkoşa Ağır Ceza mahkemesi başkanı olarak heyetinizi oluşturan Kıdemli Yargıç Alev Ulunay ve Yargıç Temay Sağer ile birlikte Sanık Erdinç Küçükuncular’ın İlk gün duruşmasında, polis tarafınan teminata bağlanmayan Küçükuncular’ı teminata bağladınız. Küçükuncular’ın daha önce teminata bağlanması durumunun da kabul edilemeyeceğini belirterek bu durumun incelenmesi ve sanığı teminata bağlanmaması yönünde görüş bildiren polisler aleyhinede soruşturma açılmasına emir verdiğinizi öğrendik. Sn. Aksun, bizim ülkede, bazı adamların karnına vurduğunuz zaman, karnı bazı dayıları tarafından zırh ile korunduğu için ah karnım yerine aman arkam diye avaz avaz bağırır. Sizin gibi dürüst yargıçların zırhı kaldırması sonrasında da nasırına basılmış gibi sesi, 7 desibeli geçtik roketin fırlatılış anında çıkarttığı 180 desibel ses gibi kulakları tırmalayıcı ses çıkartır. Fadıl Bey, Ayşaba, insan bu ülkede, namussuzların gönlünde bir çiçek olma yerine, her namuslunun gönlünde buket olmalıdır der. Maşallah sizler Ayşabayı dinleyerek her gönülde bir buket oluyorsunuz.

**

Sn. Kenan Akın, 4’lü hükümet bazı Brütüs’ler tarafından mahalleye gönderilince, yerine kurulan Ayşaba’nın, Alekko ile Caher hükümeti, olarak isimlendirdiği 2’li koalisyon hükümetinin tomofilinin daha önce tıkır tıkır işleyen tekerleklerinin paslanmadığı, tekerlek rulemalarının da yendiği söyleniyor. Makinesi mangos eden. Tekerlek rülemaları paslanan ve aksona gardasının lastiği koptuğu için yampuri yampuri giden 1956’lardan kalan Loforiyonun (Eski köy otobüsü) yolda ha kaldım, ha kalıyorum diye bağırdığı söyleniyor. Makinesi rayma isteyen. Cilası ve boyası döküldüğü için kaportası da elden geçirilmek isteyen tomofilin, yerine yenisi konacağı için tedavülden kaldırılacağı söyleniyor. Erken seçimin bas bas bağırdığı bu günlerde, hazır kıta beklenmesi gerektiğine de vurgu yapılıyor. Sn. Akın, Alekko ile Caher hükümeti 29 kişiye Ceylan Derili, bir kişiye Kaplan derili, Bir kişiye de Aslan derili koltuk sağlamak için kuruldu. Ve tabi ki, aslan ve kaplan derken halkın ensesinde zamdan mamül lingiri ile pirili oynama da serbest bırakıldı. Bunlara iyi şut atmak için hazırlanın.

**

Günün Sözü

gbb-012.png

Günün Görüşme Hazırlığı

gbh.png

 

Günün Fıkrası

fikra.png

 

Günün Fotoğrafı

gbb-011.png

 

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler