Başbakan Özkan Bey’e Mektup!

Sayın Başbakan, Bugün Resmi Gazetelere bakarken gözüme bir karar ilişti. Dedim ki, vatandaşlık görevimi yerine getireyim da sizi 30.000 TL.’den (otuz bin) kurtarayım. Az para değil. Merak etmeyin, karşılığında 30 kuruş dahi talep etmeyeceğim. Araştırma ve Danışmanlık hizmeti alıyormuşsunuz. “Hayırlı uğurlu olsun” diyesim maalesef yok! Kusura bakmayın. Üstelik bu işi ihalesiz, ilansız, rekabet kurallarına, saydamlığa, şeffaflığa, açıklık ilkesine uymadan, Devlet İhale Tüzüğü’nün “o meşhur” maddesi olan, 3(2) maddesine dayanarak yapıyormuşsunuz. Bu işi neden yapacağınızı söyleyince okuyucular daha da şok olacaklar. Şöyle ki; Bu parayı: “Hükümetin bir yıllık icraatlarının kamuoyunda yarattığı algıyı ölçmek ve çeşitli konularda araştırma yapmak, analiz etmek ve raporlamak” amacıyla sokağa atıyormuşsunuz. Emrinizde size bağlı Devlet Planlama Örgütü yok mu? Bu işi onlar yapamaz mı?Bu arada kurmayı vaat ettiğiniz İstatistik Kurumu’na ne oldu? Diyelim ki mevcut kurumlarınız bunu yapamazlar. Siz hangi algıdan bahsediyorsunuz? Hangi icraattan bahsediyorsunuz? Hükümet Programınız, 56 sayfadan ve 403 vaatten oluşmaktadır. Bu 403 vaadin hangilerini yerine getirdiniz? Söyleyeyim mi? “Devede Gulak” derdi eskiler. Aynen bu. Sıfıra sıfır elde var sıfır. 4 Ağustos 2014 tarihinde, 3 arkadaş size Bilgi Edinme Hakkı Yasası tahtında “Hükümet Programı” ile ilgili soru sorduk. Hangi vaatlerinizi ne oranda yerine getirdiniz? Bize öyle bir cevap verdiniz ki, dillere destan. Ne de çabuk unuttunuz? Verdiğiniz cevapta şu yazılıydı: “… Ayrıca gerçekleşme oranlarının kişiden kişiye değişken olabileceği gibi bunun HESAPLANMASI DA GERÇEKCİ DEĞİLDİR.” Yani parayı verince bu HESAPLAMA ve GERÇEKLEŞME ORANLARI kişiden kişiye değişken olmayacak mı? Bu çalışma için bizden 83.5 TL. talep etmiştiniz. Helal ettik. Ama bizden bu parayı, devletin yüksek menfaatleri için temin edip de 30.000 TL.’yi sokağa atmaya gönlünüz nasıl razı olacak? Size sorduğumuz soru formunda 46 soru mevcuttu. Yapacağınız icraatları sıralayıp, hangisini ne oranda yaptığınızı sormuştuk. Sağolun! Bu cevap için ilgili birimleriniz tam 7 saat çalışmışlar!!! Bu 46 icraatın içerisinden sadece 3 maddesine OLUMLU cevap verebildiniz. Diğerleri henüz; -cek, -cak, -cuk, -mek, -mak, -tedir, -tadır mealinde… Yaptıklarınız neler mi var? Hakkınızı yemeyelim. 1)      Polis Nakil Tüzüğü’nü değiştirdiniz (Maddenin devamı var. Buçuk sayılacak!). 2)      Elektronik Haberleşme Yasası’nda bilişim suçlarını düzenleyen değişiklik yaptınız. 3)      Meçlis İç Tüzüğü’nü değiştirdiniz (kaldı ki bu tam olarak sizin icraatınız da değil ama sayalım). 4)      Ceza Yasası kısmen değiştirilmiştir. İşte sizi 30.000 TL.’den kurtaracak sonuç: 46 vaatte gerçekleşen 3,5 vaat. Yani yüzdelik olarak: %0.08 daha açık yazayım;BİNDE SEKİZ. Verdiğiniz cevap metninde; 14 defa “DEVAM ETMEKTEDİR” sözü geçmektedir. 10 defa, meclisteki tüm partilerin EVET kararıyla halkoyuna sunduğunuz ama arkasından aleyhte çalıştığınız “Anayasa Değişikliği” vaatleriniz yer almaktadır (Sanki bu bir icraatmış gibi). 13 defa, geniş zamanlı ifadeler kullanmaktasınız. (çalışmalarımızın temelidir, yararlanması sağlanmıştır, temel prensibimizdir, desteklenmektedir, sağlanmaktadır, ilgili komite çalışmaktadır, meclise sunulmuştur, önemsemekteyiz gibi). Durum maalesef bundan ibarettir. 12/2006 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası, devletin ŞEFFAF olmasını sağlayacak güzel bir yasadır. Yaptıklarınız ve yapamadıklarınız, bu yasa sayesinde tek tek ortaya çıkacaktır. Şu ana kadar sadece; Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bize cevap vermemiştir. Geriye kalan 6 Bakanlığın cevabı tarafımıza ulaşmış bulunmaktadır. Tüm Bakanlıklardan cevap alınca, hükümetin “Kutlu Birinci Doğum Yılında” yapmış olduğu çok değerli icraatları halkımızla paylaşacağız. Bu parayı sokağa atmadan, lütfen biraz daha sabır eyleyiniz. Sayın Başbakanım! Sizi, 30.000 TL. ’den kurtardığım için kendimi mutlu ve bahtiyar sayıyorum. Bu meblağı hayır işlerinde kullanmanızı diliyorum. Örneğin; askerde vurulma sonucu iki gözünü de kaybeden Erkay Yıldız’a ya da Küçük Nefes’ciğe ve daha nicelerine, evleri başlarına yıkılan ve çadırda yaşam süren yurdum insanlarına, sokakta kalan ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nin “sahip çıkamayız” dediği yavrucuklara, bir damla umut olmak için bu parayı kullanabilir, benim gibi kendinizi mutlu sayabilirsiniz. Umutla bekleyeceğimi bildirir, çalışmalarınızda başarılar dilerim. Bu parayı sokağa atmanız halinde vatandaşlık hakkımı size helal etmeyeceğimi da ayrıca bildirmek isterim. #Beklemedeyim!