Sahibine Mesajlar

Sn. Ayşegül Baybars, ikamet tüzüğü hayat bulduktan sonra sanırım sıra vatandaşlık yasasına geldi. Ancak BRT’ye konuk olduğunuz, 15 Ekim 2018’de Yurttaşlık ve Beyaz Kimlikle ilgili yeni düzenlemeler getirecek yasa tasarısının hazırlandığını, Bakanlar Kurulu’nda olumlu karşılanan bu tasarıların Ekim ayının sonunda Bakanlar Kurulu’ndan geçmesini beklediğini belirtmiştiniz. Ancak hazırlandığı söylenen yasanın hayata geçirilmesi, uzayıp giden tren yolları gibi bitmek bilmeyince muhalefet harekete geçti. Ve sizi eleştiri bombardımanına tuttu. Hatçe Teyze çanağa ne doğrarsan, kaşığına o çıkar. Demek ki çanağa henüz bir şey doğranmadı. Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmayacağına göre, vatandaşlık yasasından ne baklava nede oklava olacak dedi.

**

Sn. Dursun Oğuz, Fii tarihinden beridir söz verilmesine karşın, emeklilik hakları tanınmayan polisin durumunu yeniden gündeme getirdiniz. Ve Polisin zor şartlar altında görev yaptığını, hizmet beklediğiniz polisin sorununu çözmezseniz daha büyük sorunla karşılaşırsınız dediniz. Ve çokta doğru söylediniz. Sn. Bakan, söz ağızdan çıkana kadar sizin esirinizdir. Ancak ağızdan çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz. Maalesef bazı siyasilerimiz, göbek dansında ‘Asena’yı geçti. Ne verilen sözler nede vaatler kaldı. Hacı amca, Cami ne kadar büyük olursa olsun bazı kişiler gibi imam bildiğini okur. Ancak halk, kendi bildiğini okuyanlara ne yapılması gerektiğini çok iyi bilir.

**

Sn. Sibel Siber katıldığınız bir televizyon programında, bu ülkenin bütün halkı kucaklayan, herkese eşit mesafede, toplumu kutuplaştırmayacak bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı var dediniz.Ve Akıncı’yı, parlamentoya karşı sorumsuzluk ile suçladınız. Sn. Siber, mesaj yerine ulaşmıştır. Sadece Cumhurbaşkanı adaylığınızı ne zaman açıklayacağınız geriye kalmıştır. Ayşaba, ne diyeyim? Millet güzeller güzeli Cumhur koltuğuna hayran. Ancakbirçok aday bu konuda deneyim fakiri yaş itibarı ile de ‘Veteran’ dedi.Ne dersiniz? 

 **

Sn. Meltem Dündar, yargıçların verdiği kararları eleştirmek veya karşı çıkma gibi bir hadsizlik yapmak istemeyiz. Ancak bir yargıç olarak verdiğiniz iki karar, nedense beynimizi rahat bırakmaması nedeniyle sorma ihtiyacı duyduk. Kadın kaçırma, ciddi darp ve tehditten 3 zanlı için teminat ile tutuklanmadan serbest kalırken, yine darp suçundan bir başka zanlı 3 gün tutuklu kaldıktan sonra kefalet ile ileride yargılanmak için serbest kaldı. Daha vahim suç işleyenin tutuklanmaması, bir diğerinin 3 gün tutuklu kalmasındaki kararı anlayamadık. Baca eğri olsa bile bugüne kadar dumanı doğru çıktı. Aman baca tıkanmasın yoksa dumandan boğuluruz diye heyecanlandık.

**

Sn. Nermin Nalbant, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında, Diyanet, Türkiye’de bir devlet kuran ve Cumhuriyeti halka armağan eden Atatürk’e bir duayı esirgedi. Sosyal medyadaki paylaşımınızda, Diyanetin edemediği duayı biz edelim ve Atatürk’ü rahmet ve minnetle analım dedin. Sevgili Nermin, örümcek bağlayan beyinlerini temizleyemeyen ve ilk çağ dönemini bıraktık, yontma taş devrinden kalanlardan böylesi bir duayı beklemek, sanırım bir erkek evladın anasından öpücük beklemek ile eş değer taşır.

**

Sn. Muradiye Alpaslanmaşallah yaş 64 pazarlama işi bitmemiş. Pazarlama işini eski güzellik salonundan, apartman dairesine taşımışsın. Bir maşrapa suyu iki maşrapaya çıkartarak, iki kadına bu suları Törkiş Lira karşılığında sattırıyormuşsun. Bizim Minik Kuşlar,  vallahi erkek müşteriler sırada bekliyor. Bas parayı kap maşrapayı kana kana iç diyormuş. Yalnız polis, suyun önüne bent koymasa akmaya devam edecek sende küpünü doldurmaya devam edecekmişsin. Muradiye hanım, sanırım küpü doldurmadaki ‘Muradına’ eremedin. Senin facebook güzelleri en çok tıklanan bir başka deyişle like alırken, yetenekten üstün kazanç olmadığını da ıspat ettiler.

**

Sn. Ömür Gedik, sıklıkla sahne aldığınız KKTC için Kuzey Kıbrıs’ı yavru vatan olarak değil, anavatan olarak görüyorum” dediğinizi öğrendik. Sn. Gedik, KKTC’nin etinden, sütünden, toynağından faydalanan bazı Türkiyeli yetkililerin, eleştiri tahammülsüzlükleri sonrasında, bizlere Rum, Rum piçi, besleme, şerefsiz, hadsiz ve çirkef sözlerini münasip görmeleri sonrasında,  ilk defa birisinin Anavatanım Kıbrıs’tır demesini memnuniyet ile karşıladık. Bazı efendiler, etiket oldukları yerde etikete fiyatı bizlerin koyduğunu herhalde unutmuş olacaklar. Ayşaba, aferin Ömür gızıma derken, bizlere besleme diyenler, çamdan hem direk, hemde ahıra kürek olduğunu,. Ve yanına da bonus olarak ‘Guspo sapı’ verildiğini unutmasınlar diyor.

**

Sn. Nil Ergün Eledağ, Mağusa Hastanesi Başhekimliği vekilliğinden alınmanız sonrasında, Avukatınız Levent Kızılduman ile mahkemeye başvurduğunuzu öğrendik. Sağlık Bakanının, iki önemli kararı mahkemeye taşıyacağınız söyleniyor. Kısacası Halep oradaysa arşın burada diyorsunuz. Sn. Eledağ, Kamu Hizmetleri Komisyonu tarafından atanan birisinin, hükmü karakuşi ile görevden alınamayacağını, bizim 8 yaşındaki torun bile bilir. O bildiğine göre, çok iyi bir avukat olan Levent kardeşimiz de hayda hayda bilir. Mahkemede çıkması muhtemel karar sonrasında, Levent Kızılduman dağ başını duman almış yürüyelim arkadaşlar derken, sanırım birileri ‘Ölüm Marşı’ diye nitelendirilen Mozhart’ın 9 senfonisi ile onu takip edecekler.

**

Sn. Cengiz Ormancıoğlu, Teksas’ın vilayeti haline dönüşen KKTC’de, vahşi batıyı anımsatan ve filmlere konu olacak bir dizi olayı hayata geçirdiğin söyleniyor. İki arkadaşın ile eski kız arkadaşının evini bastıktan sonra, yaka paça arabaya tıkman, sonrasında kadının arabadan atlayarak markete sığınması bizlere ‘Yeşil Çam ‘ filmlerini anımsattı. Cengiz gardaş, beni istemeyeni ben hiç istemem dedikten sonra mutfaktan iki yumurta kırıp birisini kadına ikram etmek ve bay bay demek varken, dayağın cennetten çıktığını ispat etmek doğru olmadı.

**

Sn. Nuh Aktaş, Başbakan Ersin Tatar’ın koruması olarak Hatay’a uçarken,  uçakta bir yolcunun fenalık geçirmesinden sonra uçakta sağlık görevlisinin olmaması nedeniyle ilk müdahaleyi sizin yaptığınızı öğrendik. Müdahaleden sonrada hastayı uçak inene ve sağlık görevlileri uçaktan alana kadar yalnız bırakmadığınız söylendi. Sn. Aktaş,  yetenekten üstün kazanç olmaz. Çünkü onu kimse çalamaz. Ancak insanlığın yanında o bile ‘Cüce’ kalır. Maşallah siz hem insanlığınızı hemde cüce dediğimiz yeteneğinizi basketbolcuların boyundan bile büyük yapmışsınız. 

**

Sn. LicaŞemmedi sosyal medyadaki paylaşımınızda, ‘"Yurttaşlık Yasası" yürürlüktedeğilmi? Ne oldu? Boş balonlar sizi, havanızı kim boşaltı dedin. Lica hanım, milletinbaşına ünlü manken Adriana Lima düşerken, nedense bizim başımıza elinde iğne ile ahkam kesip, boş teneke gibi çok ses çıkaranlar düşüyor.

***

Günün Fıkrası

Günün Fotosu

Günün Sözü