Sn. Ünal Üstel,Turizm Bakanı olarak, bugüne kadar hiçbir bakanın el atmadığı veya atmaya çekindiği, kangrenleşen Girne Antik Limanına el atıp, yarayı iyileştirmek için kolları sıvadığınızı gözlemledik. KKTC’nin incisi olarak nitelendirilen Girne’de bir çıbanbaşı görüntüsü yansıtan limanın, tüm ülkeyi rahatsız ettiğini gözlemledikten sonra KKTC bürokrasisinin kaplumbağa hızı ile mücadele ederek, elinize neşteri aldınız.Limanı 2 ay süreyle kapatıp,ihaleye çıktıktan sonra oradaki esnafın mağdur olmaması için onlar içinde çalışmalar yaptığınızı gördük. 80 tane limanda kirlilik arzeden sahipsiz balıkçı teknesini, Emlak Malzeme dairesine teslim ederek, limanı Nisan ayında halka açacağınızı belirttiniz. Sn. Üstel, halk olarak çokşey bilmemize gerek yok. Halk için sarf edilen emeğin, fedakârlığın ne emek olduğunu ve o insanların kıymetini bilelim. Zamanı gelince kadirşinaslık göstererek karşılığını verelim yeter.
**
Sn. Ayşegül Baybars, Gezici tarafından, en iyi bakanlar arasında gösterildiniz. Birileri tarafından şamar oğlanına döndürülmeye çalışmanıza karşın, Mağusa-,İskele-Yeniboğaziçi İmar Yasası için cesurca verdiğiniz mücadele takdire şayandı. Ancak imar yasası ile göstermiş olduğunuz Breav Hard duruşu, belediyeler konusunda da göstertmeniz bekleniyor. 9 aydır çalışanını ödemeyen. Sahili tarumar edip, Kaplumbağaların yumurtalarını cilindiri ile ezen. Üstüne üstlük sokak kabadayısı edası ile şoförünü tokatlayan ve ben kimseye hesap vermem diyebilen belediye başkanlarını da hizaya getirmeniz bekleniyor. Bunu yapmanız halinde Ananızın ak sütü gibi helal bir yıldızı daha omzunuza takma hakkına kavuşursunuz. Sn. Bakan, yarın geç kalmak ile meşhurdur. Elinizi çabuk tutarak, haddini bilmezlere, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu hatırlatırken, geç kalma meşhuru yarınında, bugün harekete geçmek suretiyle, meşhurluğunu elinden almanız çok yerinde olur.
**
Sn. Cafer Gürcafer, Müteahhitler Birliği Başkanı olarak yapmış olduğunuz açıklamada, yapmış olduğunuz eylemden sonra, hükümetin tek bir adım atmadığını söylediniz. Size söylenenin,UBP’nin İmar Planıyla ilgili itirazlarının olduğu ve Hükümet ortaklarının toplantı yaparak değişiklikler yapmak suretiyle, bir an önce İmar Planı’nı geçirileceğiydi. Tansiyon çok yüksek derken, imar yasasının donup kaldığını belirttiniz. Resmi Gazete’de yayınlanmayarak yürürlüğe de giremeyen, İmar Planı, Müteahhitler Birliği’ne verilen ‘acil komite, hemen sonuç’ sözüne karşın, sürüncemede kaldı diyerek eylem uyarısında bulundunuz. Sn. Gürcafer, bazı hükümet yetkilileri, sırf İçişleri Bakanının istediği olmasın ve bir yerleri memnun edeyim modunda hareketle, ben istediğim şarkı sözünü yazar, onlar isterse beğensin. Ben istediğim gibi detone olurum ama, onlarbeğenirlersedinlesin. Ben masaya vurunca oda inlesin. Ama benim bu tavrımı beğenmeyen isterse istifasını versin diyor.Ahhh, Salaklık renk olsa, bazıları gökkuşağı olurdu demekten kendimi alamıyorum.
**
Sn. Mustafa Billur, TC Cumhurbaşkan Yardımcısı Fuat Oktay’ın, KKTC’nin, Türkiye Maarif Vakfı okullarından faydalandırmanın öncelikleri arasında yer aldığını belirterek, Girne veMağusa'da Maarif Okullarının faaliyete geçmesi yönünde çalışmalar yapıldığını açıklaması sonrasında yaptığınızTürkçe’denTürkçe’ye tercümede, Lefkoşa'ya imam hatip yaptık ama yetmiyor. Hem Kıbrıslıları daha tam asimile edememişiz. Birkaç kişiden hala daha çatlak ses çıkıyor. O yüzden Mağusa ve Girne'ye de İmam Hatip okulları yapıp, DİNDAR NESİL yetiştireceğiz dedin. Mustafa gardaş adam haklı. Baktı Kıbrıslı Türk Müslümanız diyor ama hırsızlıkta birinci olarak ipi göğüslemiyor. Müslümanlıkta küçük çocuklara ‘Bademleme’ dedikleri tecavüzü öğrenemiyor. Din adı altında Yobazlık kitabını bitirmiyor. Bari bu işe bir el atayım dedi. Ayşaba, en fazla boşa giden günlerden biri, hiç gülmediğimiz günlerden birisidir diyor. Eeeehade o zaman ağzımız ile değil bir yerimiz ile buna katıla katıla gülelim.
**
Sn. Halide Karahasan sosyal medyada yaptığınız paylaşımda, her şeye bukadar zam koymasanız belki insanlar daha rahat geçinirdi.Ama zam diyerek yediniz bizi.Birde hayat pahalılığı bilmem kaç dersiniz. Ama bence 100’de 100’dür. Bir manava girsen ve temel ihtiyaçları almaya kalksan zaten 100 TL gider. Gerçi artık 100 TL sanki zaman aşımına uğradı ve 10 TL muamelesi görür dediniz. Sn. Karahasan, Euro’nun tokat tokata, doların yumruk yumruğa, Stg.’nin ise kakma kakmaya yerlerde süründürdüğü Türk Lirasının sanırım 10 TL’lik bile itibarını bırakmadılar. Oy kavgasında bizler yanıldık ve hep ucuz insanların üzerine hayaller kurduk. Ancak ucuz insanların üstüne kurduğumuz hayaller, bize pahalıya patladı.
**
Sn. Yusuf Yüksel Şentuğ, paylaşımınızda, enerji borsası NordPool’un verilerine göre, Finlandiya’da yumuşak kış mevsimi ve rüzgâr türbinlerinin tam kapasite ile çalışmasını sağlayan rüzgârlı hava nedeniyle elektrik fiyatları eksi değerlere düştü dediniz. Sn. Şentuğ, Brent petrolün düşmesine karşın, sert esmeye başlayan dolar rüzgârının ve Kuzey’den esen Casino Fırtınasının yarattığı tahribat nedeniyle hiçbir değeri olmayan eksi yerine katma değeri yüksek artı nedeniyle, elektrik bize karşı efelenmeye başladı. Ceryan bizi teperken, cebimize vay anasını türküsünü, cepkenimize de yandı gülüm keten helva şarkısını söyletiyor.
**
Sn. Erhan Arıklı, yapmış olduğunuz açıklamada, hükümete çağrıda bulunarak, 46 yıldır kapalı tuttuğumuz Maraş’ı bir 50 yıl daha kapalı tutmayalım ve hemen yarın Bakanlar Kurulu kararı ile burasını askeri bölge olmaktan çıkarın dediniz. Hükümette irade yoktur derken, Mesele şovdur. Seçime endekslidir. Türkiye’nin seçime yönelik müdahalesidir. Milli bir meselenin seçime malzeme edilmesidir ve üzücüdür dediniz. İlahi Erhan başkan, Yaverlerin generallere, emir erlerinin ustalarına söz geçirdiği nerede görüldü. Otur Arap denilince oturulur, kalk denilince kalkılır. Haaa birde ustalar, rahatsızlık duyduklarına karşısaman altından operasyon yürütür. Bu size anketlerde çıkan oylarınızı hatırlatmıyor mu? Başkan, Bazı şeyler nasiptir.Bir bardak çay söylersin, nasibin varsa içersin. Ama birileri elindeki çay bardağına kasten vurur ve düşürmeye çalışırsa o zaman noktayı, cümlenin sonunda değil. Tereddüt ettiğin yerde koyacaksın. Ve birilerine, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu hatırlatacaksın.
**
Sn. Deniz M.Kemal Serbest, hükümete serzenişte bulunarak, görevden alınız sonra da mükâfat olarak Mali Ateşe atayınız. Çok merak ediyorum bu kişiler her alanda gerçekten uzman mıdırlar dediniz. Eğitim Bakanlığı, sonrasında Tarım Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yapan Süper Bakanlarımızın olduğu KKTC’de, tabi ki her işi yapan, karnına vurunca ah arkam diyen bürokratlarımız var. Deniz hanım, seçerken fark edemediğimiz ancak sonradan, defolu bir ‘mal’ olduğunu fark ettiğimiz bazı seçtiklerimiz, sonunda, Def olup gitmezlerse, defolu olduklarını inanın fark edemeyeceğiz.
**
Sn. Simge Ayalılar, sosyal medyadaki paylaşımınızda, Lefkoşa Devlet Hastanesi Noroloji Polikliniği için açılan bir kişilik Elektronorofizyoloji Teknikeri münhali sonucunda yapılan yazılı ve sözlü sınavda birinci geldiğinizi söylediniz. Ancak birinci gelmenize karşın, yerinize UBP Göçmenköy Örgüt Başkanı Özel Kadıoğlu’nun gelini Selma Gürçimen Kadıoğlu’nun alındığını belirttiniz. Sizin 4 yıllık tecrübeniz olmasına ve yapılan yazılı ve sözlü mülakatlarda başarılı olmanıza karşın 2019 yılında mezun olan ve hiçbir tecrübesi olmayan Gürçimen hanımın telefon ile aranarak işe alındığını söylediniz. Sn. Ayalılar, sinirlenmeden bazılarına, Bugün laf koymayacağım. Çay koydum. Gel, iç ve insanlık gör deyin. Çünkü kendini bu zamanda, prens veya prenses sananların, olabilecekleri tek saray, Simit Sarayıdır.
**
Sn. Celal Arınşan: Sosyal medyada örgütlenen ve dün üçüncü kez toplanan 'Yol Yoksa Seyrüsefer de Yok' grubu, Meclis önünde “Deterjanını Süpürgeni AL DA GEL” sloganıyla eylem yaparak, deterjan dökerek yolu yıkadınız. Ve simgesel olarak Meclis'i temizlerken, “Toplum için buradayız” “Sefalet yüzünden buradayım”“ dediniz. Nasıl bir sistem kuruldu, nasıl bir döngünün içindeyiz? Gerçekten bu durumdan utanıyorum. Ben buraya işimden izin alıp geldim. İçeride oturan 50 devlet görevlisini ülkedeki yollar, pahalılık ve zamları protesto için buradayım. Elimden geldiğince de buna destek vereceğim ifadesinde bulundunuz. Sn. Arınşan, yapmış olduğunuz eylemde, sapladığınızhançer yerini bulduysa sorun yok. Mutluluğu size ama acısı onlara hatıra kalsın.
**
Sn. Harun Kaya, bu ay 600 TL seyrüsefer ücreti ödedim. Buna karşın devlet bana üzgün bir yol mu verdi dediniz. Asgari ücrete çalışıyoruz, bekârım ve evlenmeye, sorumluluk almaya korkuyorum. İki kişi çalışanlar bile geçinmekte zorlanırken, bunlar insanları ikinci iş yapmaya mecbur ediyorlar ifadesinde bulundunuz. Sevgili Harun, yirmi beş kuruşa balık ekmek eskidendi. Yani Türkçeden, Türkçeye tercüme edersem ikinci iş yaparak geçinmek çok eskilerde kaldı. Şimdi üçüncü iş ile belki, dördüncüsü ile yallah yallah devri başladı. Hatçe Teyze, her gece rüyamda şarkılarda yolculuk yapıyorum. Her gece şarkılarda yolculuk yaparken, gelmişine küfürlü hicaz faslından beste, geçmişinesanturlu küfür faslından beste de yapıyorum dedi.
**
Sn. Müdür SövüdaTabak, müzmin bir hastalığa dönüşen görevden alma hastalığına yakalandığınızı üzülerek öğrendik. Yakalandığınız hastalık sonrasında, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Posta Dairesi'nde görevden alındığınız açıklandı. Tabak içerisinde size sunulan müşavirlik görevini gönül rahatlığı ile icra etmeniz dile getirilirken, ekmek elden, su golimbadan denildiği söyleniyor. Sn.Tabak,seçtiklerimizi Meclisi MEbusan’a yollarken, yapacaklarınız iyi işler sonrasında eksik olmayın, dedik. Ama yaptıkları abuk sabuk işler sonrasındafazla olmaya başladılar. Bence bazı insanları hayata baktığı pencereden, tarihin siyasi çöplüğüne atma zamanı geldi sanırım. .
**
Sn. Fırat Karataş, suç cenneti olarak gördüğünüz KKTC’nin incisi konumunda olan Girne’de, Mafyacılığa soyunarak, yasa dışı para tahsili yapmak istemenin bedelini 3 yıl hapiste kalarak ödeyeceksin. Toplumun düzenini bozarak, N.C’nin MP 518 plakalı aracına el koyduktan sonra tasdik memuru önünde borç senedi imzalatmanız, sonrasında da hamile kız arkadaşı ile kendisine sizi buraya gömerim. Buraya da asarım diyerek tehdit etmeniz sanırım karşılıksız kalmadı. Sen hapishane odasına gömülürken, cezanı çektikten sonra gömlek ve ceketin, deport edildiğin geminin direğine asılacak. Ayşaba da vallahi bir hoş kadın oldu çıktı. Yürüyüp dururken, bende Simetri hastalığı var. Karakteri Yamuk kişilere dayanamıyorum diyor. Ne demek istediğini inan anlayamadım.
***
Günün Fıkrası
Kalk yatağa sıçtın!..
Temel bir gece eve zil zurna sarhoş gelir ve hemen yatağa sızar.
Rüyasında; öbür dünyada sorgu meleği gelir ve;
---Temel sen uyurken öldün der.
Temel.--Öldüm mü, nasıl yani, olamaz? Daha yapacak çok işim vardı, n'olur beni geri gönderin der.Sorgu meleği;
---Geri göndermenin tek bir yolu var. Oda TAVUK olarak...
Yapacağı bir şey kalmayan Temel, razı olup evinin yanında bir çiftliğe gönderilmesini ister.. Ve istek yerine getirilir.
Bundan sonra tek bildiği, her tarafının tüylerle kaplı olduğu, ve yem gagalamaya çalıştığıydı... Kümeste dolaşırken, HOROZ;
---Heyy, yeni gelen tavuk sen misin, nasıl geçiyor buradaki ilk günün?Tavuk temel,
---Valla fena değil de, içimde garip bir his var, sanki patlayacağım...Horoz,
---Olacak o kadar, yumurtlayacaksın; sal kendini gevşe, bırak gelsin, merak etme canın yanmaz...Gerçekten, Temel biraz ıkınıp sıkıldıktan sonra PLOP diye yumurtlayıverdi.
Temel rahatlamıştı, hemen ikinci yumurta geldi.. Duygusal olarak rahatlayan Temel, tam üçüncü kez yumurtlayacakken
FADİME'NİN SİLLESİ İLE KENDİNE GELİR VE FADİME BAĞIRIR;--SALAK ADAM KALK, YATAĞA SIÇIYORSUN!!!!
Günün Sözü
Günün Fotosu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.