• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Lefkoşa 18 °C
  • Mağusa 18 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 18 °C
  • İskele 18 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar
Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Sn. Mustafa Akıncı, Mağusa Türk Gücü ile Nea Salamina arasındaki dostluk maçına bayrak krizi damga vurdu. Yaşanan bayrak krizi nedeniyle yapılacak dostluk maçına gitmeme kararı aldığınızı öğrendik. Sn. Akıncı, 1963 yılında yaşanan toplumsal kavganın üzerinden 50 yıl geçtikten sonra ilk kez, bir Türk Takımı Yenicami ile Nea Salamina arasında dostuk maçı yapılmıştı. 2005 yılında yapılan dostluk maçı Derinya bölgesindeki sahada yapılırken 15 yıl sonra 2019’da iki toplumun arasındaki öfke krizini biraz yumuşatacak. Kavgayı törpüleyecek bir maça bayrak krizinin vurması sanırım son derece anlamsızdır. Yenicami-Nea Salamina maçı bayrak olmadan oynanırken, zamanın CTPGenel Sekreteri Ferdi Sabit Soyer ile Rum Meclis Başkanı ve AKEL Partisi Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas maçı beraber izlemişlerdi. Sn. Akıncı genelde spor, özelde futbol evrenseldir. Kardeşliktir. Normal maç öncesinde yapılan ihtiyarlar takımında yer aldıktan sonra izlediğim maçta, Nea Salamina takımında oynayan Coşkun, eski takımı Yenicami’ye 2 gol atarak, futbolun özünün nasıl olması gerektiğini göstertmişti. Bu maç ile ilgili olarak bayrak edebiyatını her iki tarafta bir tarafa bıraksa ve futbolun güzelliğini millete yaşatsak daha güzel olmaz mı diyorum? Hüsamettin amca, son zamanlarda Sn. Akıncı’yı bayrak söylentileri çok yıprattı. Boş versin. Çok karışanla çok konuşanı iyi ayırt etsin. Biri onu kısıtlarken, diğeri beynini kemiriyor dedi.

**

Sn. Kudret Özersay, sosyal medya paylaşımında, Hüseyin Ekmekçi, ikinizin de top sürerken resminizi koyarak, sizi bir devrin ünlü futbolcusu Zidane Zidan ile karşılaştırdı. Vallahi bu karşılaştırma ‘Cuk’ diye yerine oturdu. Çünkü Zidan, yeşil sahaların virtiözü, maestrosu ünlü bir futbolcusu, sizde siyaset arenasının tartışmasız ustalarından bir tanesi konumundasınız. Top sürüşleriniz, ince çalımlarınız bir birine çok benziyor. Ama bir benzerliğiniz varki, inanın o hiç tartışılmaz. İkinizin de ‘Kel’ demeyeceğim, daha ince lugat kullanarak saçten yoksun olduğunuzu ve bunun da birbirine çok benzediğini söyleyeceğim. Sn. Özersay, yetenek göreceli değildir.Yetenek genler ile gelen birşeydir. Somut bir kavran değil, soyut bir kavramdır deniyor ama maşallah siz bu yeteneği somut olarak da her fırsatta gösteriyorsunuz.

**

Sn. Özdil Nami, Kontrol Sizde” olarak adlandırılan yeni tarifenin dünyanın birçok yerinde kullanılmasından sonra KKTC’de de hayata geçirildiğini belirttiniz. Fiyat yükselmesi nedeniyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ve sizlerin de enerji verimliliğini desteklemek adına yeni bir uygulamayı hayata geçirdiğinizi kaydettiniz.İlk tarifede yüzde 23 indirim, diğerinde 15 artış olduğunu, bunun da belli saatlerde yaşanan sıkıntı nedeniyle yapıldığını söylediniz.  Ayrıca hafta sonu 2 kuruşluk indirim olacağını, 300 kv’ta kalırsa yüzde 15 de indirim yapılacağını söylediniz. Sn. Nami, bazı kesimlerce yeni tarife eleştirilse bile bir ilk adım olması nedeniyle destek verilmesi gerekir diye düşünenlerdenim. Ayrıca pik değerlerinin yüksek olmadığı saatlerde 60 mg. Elektrik üreten buhar santrallerinin yanısıra 15 mg. Elektrik üreten santrallerin ürettiği elektriğin sadece 7 mg’nin kullanılması nedeniyle boşuna çalıştığını ve boşuna foil oil harcadığı da halk olarak bilinmesigerekir. Hüsamettin amca, Özdil ovlucuğum, kötü zamanlarda, özellikle ceryan faturaları bizi teperken, sabır gösterilmesi gerektiğini halk olarak öğrendiğimizi bilmelidir. Evet sabır ilaç gibidir. Acı verse de tedavisini de yapar. Ceryan tepmesinin verdiği acı sonrasında şimdi sanırım artık tedavi zamanı geldi dedi.

**

Sn. Vasıf Çağrıbey sosyal medyadaki paylaşımınızda bazı medya kuruluşları tarafından son günlerde Lefkosa’da işlenen Gökhan Naim cinayeti ile ilgili olarak , Lefkoşa Polis Müdürlüğü adeta başarısız bir kurum olarak olarak gösterilmeye çalışılmıştır.Ancak onlara gereken ders verilmiştir. Bu Müdürlükte görev yapan yönetici ler ve personel çok özverili olarak ekip ruhu ile çalışarak bu olayı çok kısa bir zamanda aydınlatmıştır. Bu nedenle arkadaşlarımı ve yöneticilerimizi kutlarım dediniz. Sn. Çağrıbey, insanoğlu alışkanlıklarının esiridir. Nöbetten çıkıp, eylem var denilerek göreve devam eden polisin bu vazife aşkı görülmez. Devlet dairelerinde memur olanlar 25 yıl çalışırken, polisin 37.5 yıl çalışması aman çalışsınlar denilerek ses edilmez. Mesailer polistir denilerek tam karşılanmaz. Emeklilik hakkı gaspedilerek tayin ve terfi sopası ile polisi terbiye etme girişimlerine kimse ‘Gıkını’ çıkartmaz. Cinayet söz konusu olduğunda, her türlü imkansızlığa karşın, 6-7 saat gibi kısa bir zaman diliminde çözülen meseleye bile dil uzatılarak neden 1-2 saat içinde çözülmedi denilmesi, kılsız, putralanmış yanakta kıl aramaktır. Kusura bakmayın ama ben bunlara ‘Androbi’ (Ayıp) diyeceğim.  Vasıf gardaş, Bu efendiler, şehrin en holigan ve muhalif taraftarı olsalar bile, sizin yüreğindeki deplasmanda bunların sesi 2 desimetre yükseklikte bile çıkmaz. Bu nedenle boş verin tırıs gitsin.

**

Sn. Biray Hamzaoğlu, Hüseyin Cumaoğlu’nun sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarda senin su eksilten arabaya sürekli su takviyesi yaptığını gördük. Fotoğraf altına atılan mesajda ise ikinci dönem milletvekili, meclie giderken üç yerde durup su takviyesi yapıyor deniliyor. Sn. Hamzaoğlu, Asiye Teyze, Hamza evladımın bırakın arabası su kaynatsın. Mecliste yaşanan stres ve sinirden aman Biray evladımın makinesi su kaynatmasın.  Sonra mazallah Karpaz halkı olarak ne yaparız dedi. Sn. Hamzaoğlu, hayat kahpe, düzen bozuk, araba su kaynatmış ve makine mangos etmiş olabilir.Aman dikkat et, senin makine su kaynatıp, mangos etmesin.

**

Sn. Sevgül Uludağ, Kıbrıs’ta kayıpların bulunmasıyla ilgili çalışmalarınız nedeniyle Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildiğinizi öğrendik. Kayıplar konusundaki üstün gayretinizi, Kıbrıs’ta barış için yaklaşık yarım yüzyıldır ortaya koyduğunuz çabayı nihayet birileri gördü. Bu büyük gayret ve çabanızı taçlandırmak için siz Nobel Barış Ödülüne layık görüldünüz. Sevgili Sevgül, birileri bu onur ve gururun yalnız sana ait olduğunu sanıyor. Ve yanılgının en büyüğüne imza ve mühür atıyorlar. Bu onur ve gurur senin nezdinde tüm Kıbrıslı Türklerindir. Sn. Uludağ, Ayşaba, Sevgül gızımda bazı beyin özürlüler hep “kusur” bulmaya özen göstertirken, biz çoğunluk olarak onun bu çabalarından ve çalışmalarında hep “huzur” bulduk. Kanat vardır kuzgunu leşe, kanat vardır özgürlük ve kardeşliğe götürür. İyiki bizi güzelliklere taşıyan Sevgül gızımın o güzelim kanatları vardır dedi.

**

Sn. İzzet Türkmen, siz Hak Sen başkanı olarak, Salih Kayalı’da Gardiyanlar Birliği Başkanı olarak, Merkezi Cezaevinde meydana gelen grev sonrasında, Grevi gerçekleştiren gardiyanları haksız ve ciddiyetsiz olarak nitelendiren ve grev yapanları polise tutuklattıracağız diyen Cezaevi Müdürü Metin Bilmem’in açıklamasına karşın, Sendikanız ile Gardiyanlar Birliğinin, kaosdan beslenen bu tür yöneticilere karşın sürece sağduyu ile yaklaştığınızı dile getirdiniz. Kısacası müdür yangına körük ile giderken, sizler kavga yerine sağduyu ve itidal tafsiye ediyorsunuz. Hacı amca, ah be guzucuklarım ah. Penguen’in de tavuğun da kanatları var. Ama ikisi de uçamıyor. Ancak birisi yüzerken kuzey kutbunun tertemiz sularında, diğeri eşelenirken, çöplükyığınlarında, burnu kalkmayacak bal çukurundan diyor.

**

Sn. Serap Kedi,Akdoğan Fikir ve Sanat Atölyesi adına aldığınız yazıda, CTP Parti Meclis üyesi Bengül Gargınsu’nun kitap bulundurduğu gerekçesiyle tutuklanmasına ilişkin olarak yasaklı kitap listenin olmadığını belirttiniz. Gargınsu’nun tutuklanmasının, Başbakanlık tarafından hukuksal sürecin bir parçası olarak nitelendirildiğini ancak konunun, insan hakları ihlali ve toplum olarak özgürlük haklarımıza saldırı olması nedeniyle utanç verici olduğunu dile getirdiniz. Ayrıca, yaşanan bu durumun Ankara endeksli bir politikayla halkı baskılayan ve haklarımızı gasp eden tüm yetkili mercilerin utancı olmalıdır ifadesinde bulundunuz. Sn. Kedi, emirin demiri kesmesine göz yumulduğu bu Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı Ada’da anamızı öpen, Kanuni’nin Kadısı Ebu Suud Efendi’ye yeter be, denilmediği müddet ve en önemlisi, ciğerciden sürekli tekme yemesine karşın, sokak kedisinin özgürlük felsefesini benimsemeyen sokak kedisi gibi, sanırım ellenmedik yerimiz kalmayacak.

**

Sn. Serkan Pilli, Şirinevler Muhtarı olarak köy içindeki ve çevresindeki yolların bozuk olduğunu dile getirdiniz. Yılmazköy-Şirinevler yolundaki çukurları beton doldurduğunuzu söylerken, köy içindeki çukurları da beton ile dolduracağınızı söylediniz.Ayrıca Dikmen belediye başkanının,köy girişinden futbol sahasına kadar olan kısıma belediyenin kaldırım yapacağına dair söz verdiğini ancak henüz bir çalışma yapılmadığını ifade ettiniz. Muhtar, hem söz vermek hemde yapmak, Dikmen Belediye Başkanının dağarcığında olmayan birşeydir. Fota’lı Haşim Ağa, köydeki ağılları görmeyen. Buralardan kalkan oğul oğul sinekleri bunlarda dünyada yaşayan canlılardır. Aman endemit bitkiler gibi koruyalım diye düşünen ve yıkılmaya yüz tutan köprü yanındaki yolları bile tamir etmeyip, insan yaşamını hiç düşünmeyen Dikmen Belediye başkanı Şirinevler köyünün kaldırımını mı düşünecek diyor. Sn. Pilli, ağaç ne kadar yüksek olursa olsun bir gün yaprakları yere düşer. Benim ağacımın dalları gökyüzünde dolaşıyor diye düşünenler, o ağacın yapraklarının bir müddet sonra yapraklarının yere düşeceğini şimdiden düşünmelidir

**

Sn. Metin Bilmem, güne bomba gibi düşen cezaevi ile ilgili skandal iddiaları da sanırım bilmiyorsunuz. İddiada ne diyor? Merkezi Cezaevi’nde akıl almaz işkence iddiası: Öfke kontrolünden yoksun bir gardiyanın kadınlar koğuşunu basarak iki kadın mahkûmu saçından tutup kafalarını duvara vurduğu, bir erkek mahkûmu, mahkumun üzerine işeyene kadar dövdüğü iddia ediliyor. Sn. Müdür, soyadınız gibi bunları da bilmemeye devam edin. Mahkumun etiket olduğu yerde fiyatı biz koyarız düşüncenizi sürdürün. Ancak balıkların ağladıkları zaman denizin haberi olmadığı gibi, koltuk altınızdan kayınca, halk okyanusunun da ağladığınızdan bilesiniz hiçmi hiç haberi olmayacak.

****

 

GÜNÜN FIKRASI

Dilencilik

Muhi ile Maho İstanbul'a dilencilik yapmak için gelmiş iki arkadaş, şehrin farklı yerlerinde dileniyorlar, Muhi günde 8 - 9 lirayı zor toplarken Maho her gün 10 liralık kağıt paralarla dolu bir bavul ile dönüyor evine

- "Nasıl yapıyorsun?" diye merak ediyor Muhi, "Biz üç kuruşu zor toplarken?"

- "Dileniş sloganın yanlış" diye cevap veriyor Maho

- "İşsizim, karım ve 6 çocuğum var. Bi sadaka lütfen' diyorsun Olur mu?"

Yanlış burda " "Peki sen nasıl dileniyorsun?"

'Ağabey' diyorum, Vallah memlekete dönecem 10 liram eksik!"

****

Günün fotosu

gunun-fotosu-135.jpg 

Günün sözü

gunun-sozu-048.jpg

Günün zam şampiyonu

 

gunun-zam-sampiyonu.jpg

 

 

Etiketler: , ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler