• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Lefkoşa 18 °C
  • Mağusa 19 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 17 °C
  • İskele 19 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar
Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Sn. Erhan Arıklı, MYK’nın kararı sonrasında, genel kurulunuzu 25 Temmuz tarihinde yapıyormuşsunuz. YDP olarak arabanın vitesini 1’nci vitesten 5’nci vitese yükselterek, 650 olan üye sayısını, 7 bin 500’e çıkarttınız. Bundan iyisi sanırım Şam’da kayısı. 5’nci vites ile gitmeye başlayan arabanın, direksiyon başındakini değiştirmek sanırım akıl işi olmaz. Başkan bazı kişiler, gülün, dikenin himayesinde yaşadığını sanır. Hâlbuki dikenin itibarının gülün himayesinde olduğunu bilmezler. Bilseler, o gülü, dalından kopartmazlar ve yerinde bırakırlar. Bilmem anlatabildim mi?

**

Kaya Artemis Otel yetkilileri, salgın öncesinde canım gülüm, cicim olan ve sizlere hatırı sayılır paralar kazandıran 420 çalışanınızı, işler biraz yokuşa sürülünce ‘Tu Kaka’ yaptınız. Tazminat ödememek için istifaya zorladığınız çalışanlarınıza, 10 Temmuz tarihinde lojmanları boşaltmalarını ve Ada’yı terk etmelerini söylediniz. Sanırım bu etik açısından da yasa açısından da doğru olmadı. Sn. Yetkililer, bu noktada tamda gazinonuzda oynattığınız Kumar gibisiniz. Çalışanlarınızı işten çıkartarak elde edeceğiniz bir miktar para haram, kaybettiğiniz güven ve etik ise bir başkasının.

**

Sn. Metin Bilmem, gardiyanların, 10 Kasım 2019 tarihinde yapılan yazılı sınavından sonra sözlü mülakat/sınavların henüz yapılmadığı söyleniyor.  6- 7 Temmuz’da yapılacağı açıklanan sözlü sınavların son dakika iptal edildiğini öğrendik. Bizim Minik Kuşlar, listelerdeki sıralamayı birileri torpil ile değiştirmek için çalıştığını söyledi.  Müdürüm, torpil yapmak isteyenler birileri için kurşun olurlar. Ancak o kurşunun tabancası sizsiniz. Tetik çekilip tabanca işlevini yaparsa, önce Adalet ablayı, sonrasında hak ve hukuk timsali Hakkı dayıyı hakkın rahmetine kavuşturacaksınız. Bir düşünün.

**

Sn. Kamil Kayral, Merkezi Cezaevinde görev yapan gardiyanların yazılı sınavından sonra, oluşan listede, birilerinin alttan yukarılara kaydırma işlemi ile uğraştığı söyleniyor. 19 kişiye terfi vermek yerine, sıralama dışında olan alt sıralardaki kişilere alttan tazyik vererek yukarı taşıma işlemi yapılırken, Komisyon Başkanı olarak size de siyasi baskı yapıldığı öne sürülüyor. Bu nedenle de sözlü sınavları/mülakatları şimdilik askıya aldığınız dile getiriliyor. Sn. Kayral, Bizim buraları bir telaş sarmış gidiyor. Dünyada pandemi, doğuda savaştan kaçarak yaşama, bizde de torpil ile kim kimi kollayacak telaşı..

**

Sn. Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti (Spot) yetkilileri, Rant hırsıyla deniz kaplumbağalarını katletme işlevi devam ediyor. Yetişkinliğe ulaşmaları 30 yıl isteyen bu sevimli canlıları, bazı kendini bilmezler, bazı balıkçılar ve sahillerin kumlarının üzerine bina yapan gözlerini para hırsı bürümüş yap-satçılar öldürüyor. Son olarak Boğaz-Kalecik bölgesinde boğazları kasıtlı olarak kesilmiş olarak bulunan, üç kaplumbağa sizin gibi herkesi dehşete düşürdü. Sn. yetkililer, kendini bilmezlerin yaptıkları sonrasında yaprak döker bir yanımız. Sizin ve herdaim dostlar sayesinde de bir yanımız bağ bahçe  

**

Sn. KTAMS, Tıp İş yetkilileri, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, hafta sonu dünya genelinde, 400 binden fazla corona virüsü vakasının rapor edildiğini ve “Covid-19 salgının hızlandığını dile getirdiğini belirttiniz. Dünyada 1,4 milyon Covid-19 vakası olduğunu ve 535 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, bu bela için sağlık alt yapımızın iyileştirilmesinin yanısıra pandemi hastanesinin artık zaruri bir ihtiyaç olduğunu ifade ettiniz.  Ayşaba, sizler için iyi ki vardırlar derken, nasıl ki, aşk birkaç lafla başlar, dudaktan dudağa beslenir, dokuz ay on gün sonra da baba diye seslenirse, duyarlı sendikalarımız ve doktorlarımız ile sağlıkçılarımızın elbirliği sayesinde, hatalar nedeniyle filizlenen, Allah’ın belası korona ben artık buralarda durmamam hadde bay bay diye seslenecek dedi. 

**

Sn. Durmuş Aşandır, yukarı Taşkent Muhtarı olarak Haspolat- Taşkent arasındaki yoldaki kusurlardan usandığınızı ve kusurların giderilip, güzergahta yol güvenliği sağlanıncaya dek eylemlerinizi sürdüreceğinizi dile getirdiniz. Vaat değil yol istiyoruz. Trafikteki can ve mal güvenliğini tehdit eden Taşkent-Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi yolundaki sorunlar giderilsin derken yama değil, kalıcı iyileştirme istiyoruz dediniz. Muhtarım, uzun bir yolculuk tek bir adımla başlar. Allah kerim diyen ve bu işleri savsaklayanlara kerimin kuyusunun derin olduğunu göstertmek için adımlarınızı atmaya başladınız. Yola devam.

**

Sn. Oyper Cam, Tıp Laboratuvar Uzmanları Derneği eski Başkanı ve şimdiki yönetim kurulu üyesi olarak, salgın ile ilgili olarak PCR’nin yeterli olmadığını bunun ELISA antikor testleri de birlikte yapılması gerektiğini belirttiniz. Kişinin virüsü kapması halinde genellikle 14 gün olmakla birlikte, seyrek olarak da 24 güne kadar bulaştırıcı olabildiğini, böylesi bir risk varken karantinasız ve antikor testsiz insanların, toplum içine karışmasının risk içerdiğini belirttiniz. Sn.Cam, ülkeyi yaz boz tahtasına döndürenler, anamızı ağlatırken, sürekli değiştirdikleri kararları ile geride vokal yapmayı tercih ediyorlar. Bu nedenle bizleri bindirdiler bir alamete gönderiyorlar felakete 

**

Sn. İbrahim Kanat, Bay Sen Başkanı olarak yapmış olduğunuz açıklamada, BRT çalışanlarının huzursuz olduğunu söylediniz. Ve BRTK müdüriyeti ve yönetim kurulu üyelerine çağrıda bulunarak, 1993 yılından bugüne değin dünyanın hiçbir yerinde 28 yılı aşkın bir süre çalıştırılıp kadroya giremeyen ve görevlerini hizmet aktiyle yapanın olmadığını söylediniz. Biz akit değil yasa isteriz derken, her birisi deneyim bakımından dallarında bilgi kütüphanesi olan çalışanlara da sahip çıktınız. Sn. Kanat, kanat vardır Doğan’ı padişaha, kanat vardır kuzgunu leşe götürür. Bazılarının kanatları teklerken, İnşallah sizin kanatlar çalışanları zirveye, çıkartır.    

**

Sn. Nafiye Direktör Özmen, Dâhiliye Bölümü Hemşiresi olarak yapmış olduğunuz açıklamada, genel sağlık alanında sıkıntı yaşadığınızı ve bu nedenle 4 vakayı kaybettiğinizi belirttiniz. Sağlıkçılar olarak ‘Artık Yeter’ derken bir Ambulans uçağımız yok. Elçilik bize hastanız TC’ mi? KKTC vatandaşı mı diye soruyor. TC vatandaşı iseniz hasta alınıp kurul ile götürlüyor. KKTC vatandaşı iseniz, bunun için aileniz 9 bin 500 Euro ödüyor. Ve bunu aileler karşılıyor, kimisi karşılayamıyor, yardım kampanyası başlatıyor veya bizler başlatıyoruz, her seferinde bunu yaşamak çok acı dediniz. Sn. Özmen, yetkililer tarafından ötekileştirilmemiz sanırım çok kötü bir hastalığın ürünüdür. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz tamam. Da, mühim olan, çamurlaşmamaktır. İyiki can simitlerimiz olarak sizler varsınız.

**

Sn. Türkcell yetkilileri, çok düşük kalite mobil hizmeti sunmanıza karşın yüksek fiyatlarınız cep yakıyor. Özellikle müşterileriniz 3G mobil internet hizmetinde yaşanılan bağlantı sorunlarından ve bu sorunlara bir türlü çözüm bulamamızdan şikayetçi oluyor. Ayrıca Lifecell Ev İnternetinizdeki Wifi hizmetinde ciddi sorunlardan milletin gına getirdiği öne sürülüyor. Kızların, ‘Beyaz Yatlı’ prenslerini beklediği gibi, haberiniz olsun, Millette, üst düzey kadrolarınızın kısa bir süre sonra değişmesini bekliyor.

 **

Sn. Mehmet Mehmetoğlu, acilen bir tomografi cihazına acilen ihtiyaç duyulduğunu, çünkü mecut cihazdan, hem genel sağlıktaki aciller, hemde Covid-19 olan veya şüphelisi olan hastaların yararlandığını belirttin. Bunun da bulaş riskini artırdığını ve çok büyük bir risk altında olduğunuzu dile getirdiniz. Bir cihazın maliyetinin ne kadar isterse olsun, bir insan hayatından daha kıymetli olmayacağını, insan sağlığı için gerekirse yardım toplayarak bir cihaz alabileceğinizi belirttiniz. Sn. Mehmetoğlu, sizlere boşuna işte benim ‘Yüce gönüllü Sağlıkçılarım’ denilmedi. Hayat üçbuçuk ile dört arasındadır. Bazıları örtülü ödenekler, yan harcamalar ile dört dörtlük yaşarken, risk altındaki sizler ile halkın bir yerleri de bulaş nedeniyle üç buçuk atıyor. Varolun.

**

Sn. Yılmaz Öztürk, sosyal medyadaki paylaşımınızda, Sn. Bakanım, kimse tek başınıza sizi sağlık alt yapımızın yetersizliklerinden dolayı suçlamıyor. Aslında yapılması çok basit olan Pandemi hastanesinin 75 günde yapılamamasından dolayı suçluyor. Ya halk olarak biz size derdimizi anlatamıyoruz, yada siz bizi anlamamazlıktan geliyorsunuz dediniz. Sevgili Yılmaz, hükümeti düşürürüz. Falan bakanı alın almazsanız siz bilirsiniz, kavgaları nedeniyle şu sıralar halkı gören yok. Bu nedenle yaramızı gören ya tuzluğu kaparak, yada zeytin yağına bulandırdığı kıymıklı zam kazığını kaparak geliyor. Auuvv bile diyemiyoruz.

**

Sn. Soydan Borakan, Güneyin Emekçileri Komitesi Temsilcisi olarak yapmış olduğun açıklamada, güneyde çalışanların PCR testi yapılmasına şikayetinizin olmadığını, hem kendininizin hem de halk ile güneydeki işverenin rahat olması için test yapılmasını desteklediğinizi belirttiniz. Ancak test yapma prosedürünün hükümet tarafından kolaylaştırılması gerektiğini, eğer mesai saatleri içinde işi bırakıp hastanede test yaptırmanız istenirse, çalışanlar olarak işveren ile çalışanları zor durumda bırakmamak için bunu kabul etmeyeceğinizi dile getirdiniz. Sn. Borakan, mesele test yapılması meselesi değil. Mesele Güney’den geliş ve gidişlerin önüne nasıl androş konacağı meselesidir. Mesele işi kolaylaştırma meselesi hiç değil. Mesele konacak androşun nasıl sağlamlaştırılacağı meselesidir.

***

Günün Fıkrası

 

Kaykay ile gidiyordu

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."

Günün Fotosu107342767_281807989543357_5778317345903219410_n.jpg

Günün Sözü107342775_265708608062905_8386638948045840830_n.jpg555555555555555555555555555555555555555.jpg

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler