Ulusal Halk Cephesi’nin (ELAM) başkan ve yönetici kadrosundaki diğer isimlerinin çürük raporu alarak Rum Milli Muhafız Ordusu’nda (RMMO) askerlik yapmadıklarının ortaya çıkmasına gelen eleştiriler üzerine ELAM Başkanı Hristos Hristu’nun “askerî yöntemle” ve “gayrı nizamî siyasi harp ile cevap verebiliriz” tehditleri nedeniyle Politis, ELAM’ın niteliğini yeniden hatırlatma ihtiyacı duydu.
Gazete ELAM’ın, yöneticilerinin askerlik görevi yapmamalarının ötesinde, Güney Kıbrıs siyasi sahnesine çıkışıyla ilgili çok daha ciddi meseleler bulunduğuna dikkat çektiği haberinde, ELAM Başkanı Hristos Hristu’nun 2013’te Sigma’ya yaptığı açıklamada “Kıbrıs’ın Hrisi Avgi’siyiz (Altın Şafak)” açıklamasını hatırlattı.
Habere göre Hristu o açıklamada “Kıbrıs’ın Hrisi Avgi’siyiz. Ulusal Halk Cephesi başladığında, başvurusunu Hrisi Avgi adı ile yapmıştı ancak İçişleri Bakanlığı kabul etmeyince Ulusal Halk Cephesi olarak kurulduk” demişti.
Hrisi Avgi’nin internet kanalında 2016’da, hükümlü Hrisi Avgi milletvekili İlias Kasidiaris’in, ELAM’ın Hrisi Avgi’nin kardeş partisi olmadığını belirterek “Kıbrıs’taki Hrisi Avgi’nin kendisidir” dediği ve iki Helen devleti olarak nitelediği Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın bir gün birleşmesi dileğini dillendirdiği hatırlatıldı.
Gazete Hrisi Avgi’den AP milletvekili adayı Angelos Yoannu’nun da Hrisi Avgi Başkanı Hristu’yu, Mihaloliakos’un vekili olarak ELAM’ın göstermelik başkan olduğu açıklaması yaptığı ve “parti olabilmesi için bir başkanı olması lazımdı” sözünü hatırlattı. Hrisi Avgi’nin yine hükümlü milletvekili Artemis Mattheopulos’un, Yunan devletinden alınan parti ödeneklerinin nereye gittiğinin tartışıldığı başka bir yayında “Hrisi Avgi’nin Yunanistan’daki ofislerine ve Kıbrıs’ta bulundurduğu 2-3 ofisine” dediğini anımsattı.
Gerek AKEL Genel Sekreteri, gerek Ekologlar Başkanı’nın ELAM’ın askeri eğitimler, yabancılara ve Kıbrıslı Türklere saldırılar gibi hareketlerini Rum başsavcısına şikayet ettiğini hatırlatan gazete devamla şunları yazdı:
“Başsavcı, yapması gerekiyor olmasına rağmen (ELAM’a karşı) yasal prosedürleri hiçbir zaman uygulamadı. En karakteristik örnek, Sayın Andros Kiprianu’nun şikayetiydi. Başsavcı, cezai suç tespit etti ancak mevzuatın yeni olduğuna işaret ederek kovuşturmaya gitmedi. Hükümet de sağır edici bir sessizlik içerisinde. Göz çıkaracak ciddiyette yasa ihlallerine, ırkçı söylemlerine v.b. rağmen ELAM’ı şifahi olarak dahi hiçbir zaman kınamadı. Hükümet ELAM’ı, yasaların geçmesi için meclisteki çok kıymetli müttefiki görüyor olabilir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.