Sahibine Mesajlar
Sn. Tufan Erhürman, Mecliste yaptığınız konuşmada, döviz kurlarında yaşanan artışa işaret ederek, bazı tedbirler aldınız. Aldığınız bu tedbirlerin büyük bölümü halkı rahatlatacak niteliklere haizdir. Ancak bazı şeyler kafalarımızı kurcalıyor. Örneğin TL olarak ödendiğimiz ülkede, gümrük ücretlerinin hala daha dövizde tutulması ve TL’ye çevrilmemesi anlaşılamadı. Liman işçilerine uygulayacağınız kur uygulamasını vatandaşa da uygulasanız daha iyi olacak. Ev kiralarını TL’ye çevirmeniz de yaz akşamları esen Meltem rüzgârı gibi halkı serinletecek. Bankaların döviz borçlarının vadelerini uzatması güzel de uzatılan vade bu faizler ile anaparayı da baba parayı da götürecek kaygıları var. Bu noktada faizlerde iyileştirme gerekmez mi? Ceryan bizleri fena teperken, ona da dur demek gerekmez mi? Sn. Başbakan Uzun ince döviz yolunda, gidiyoruz gündüz gece. Ancak halk olarak bilmiyoruz ne haldeyiz Aramızdaki Tek Fark Ne Biliyormusun ? Siz Konuşursunuz, ama halk olarak biz konuşuluruz
**
Sn. Filiz Besim, Sağlık Bakanlığına bağlı devlet sağlık kurumlarına yoğunluğun olmadığı ve triaj sistemine de geçilmesiyle yoğunluğun azaldığı Haziran ayında, hastanelere 86 bin 168 hasta başvurduğu, günlük muayene olan ortalama hasta sayısının da 2 bin 872 olduğu belirtildi. Ayrıca görev yapan, 386 doktordan her birinin, Haziran ayında ortalama 223 hastaya baktığı, Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde Haziran ayında, günde ortalama bin 237 hastaya bakıldığı açıklandı. Sn. Besim, yerden yere vurulmaya çalışılan sağlık bu kadar güzel olaya imza attıysa bırakın birileri ulumaya devam etsin. Sizin ile bakanlık personelinizin yanısıra Bülent Dizdarlı, bu hızla bir gönülde bir çiçek olmak yerine birçok gönülde buket olacaksınız.
**
Sn. Asım İdris, Pazar günü göğüs ağrısı nedeni ile Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde Kardiyoloji bölümünde müşahede altına alındığınızı öğrendik Hastanede müşahede altında olduğunuz sıralarda da anjiyo yapıldığı açıklandı. Yapılan anjiyo sonrasında durumunuzun iyi olduğu belirtildi. Sn. İdris siyaset turşu gibidir. İçenin midesi bulanır, içmeyenin ağzı sulanır. Tabi kimisinin de stresten kalbi ve göğsü sıkışır. Çok geçmiş olsun.
**
Sn. Hüseyin Özgürgün Mecliste yaptığınız konuşmada, iktidarın almayı düşündüğü tedbirlere yönelik “eksikler var” ifadesini kullanırken, hükümeti de eleştirilere karşı ‘sinirli’ olmakla suçladınız. Madem her şeyi biliyorsunuz, neden burada toplandık? Hükümet sizsiniz, sorunları da çözün. Burada durmuş, geçmiş hükümeti suçluyorsunuz. Serdar Denktaş Bey, siz geçmiş hükümetin maliye bakanı idiniz. Bazen gülme de tutar beni dediniz. Sn. Özgürgün yaşadıklarımız karşısında bizi sadece gülme değil, krizi de tutar. Hem kahkahalar ile gülme krizine tutuluruz, hemde dün başka bugün başka söylemlerde bulunanların bugün Asena’ya kıvırma figürleri ile taş çıkartmalarına da bayılıncaya kadar gülüyoruz. Başkan siyasetçinin özü sözü bir olmadıktan sonra, Bakan, Milletvekili, hacı, hoca olmuşsun kaç para eder. Hırka, tesbih, post, seccede güzel, ceylan derili koltuklar süper ama ” MEVLAM” bunlara kanar mı?
**
Sn. Sıdıka Elbasan, öncelikle geçmiş olsun. Paylaşımında dün akşam ölümü her zerremde hissettim. Bilincim yarı açık hastaneye ambulans ile kaldırıldım. Tansiyon tavan yapmış. Kan pıhtılaşmış ve beyine oksijen gitmemiş. O an tek hissedebildiğim çocuklarımdı. Yaşamanın ne kadar güzel olduğunu daha iyi anladım dedin. Sevgili Sıdıka, verilmiş sadakan varmış. Yapığın iyilikler seni ve dolayısıyla çocuklarını korudu. Gerçekleri Türkan Şoray, tarihi de Gönül Yazar, yazarsa, iyilik ve yardımlaşma ile sevgi kitabını da Sıdıka Elbasan yazdı. Bu nedenle tüm bunlar onu korur..
**
Sn. Ömer Tatlı, bu günlerde marketlere mal vermeyen tedarikçi firmaların isimleri bizde kalsın. Ama günün sonunda bizim de sizin hakkınızda güzel düşüncelerimiz var. . Döviz artışını kara döndürmek isteyen güya akıllılar diyorsun. Ömer gardaş, gelecek de bir gün gelecek. İşte o sivri akıllılar bunu bilmiyor. Yakaladım ne kadar öpersem öpeyim kardır diyorlar. Ama o gün geldiğinde öpülenin kendileri olacağını hiç düşünmüyorlar. İşte o gün ABD’nin, Usame Bin Ladin'den çektiğinin, sanırım beş bin katını sizden çekecekler
**
Sn. Mehmet Seyis sosyal medyadaki paylaşımınızda Allah da büyük ama bizim cüzdanlar küçük. Bankalar sağlammış ve borçluları koruyacak tedbir alınmış. Adam sterlin borcunu yatırmak için gidip 9 TL'den 1 sterlin alacak yine. O küçük cüzdanda varsa tabii. Açıkçası bu tedbirde bankaları korumak bayağı ağır bastı gibi. Ödeyemeyecek adamdan, hiç almamaktansa nasıl alabilirim hesabı gibi diyorsun. Başkan, zaten fasulyenin yahnisi, gitti geldi aynisi misali, her gelen hükümet bankaları korumak adına bileşik faiz canavarına kan ve can verdi. Vampirin kanını emdiği vatandaş sararıp solarken, onlar kanlanıp palazlandı. Ömer Seyfettin’in ‘Diyet’ kitabında ödenen diyetin bin katını bankalara ödedik ama hala daha hesaplaşmamız bitmedi.
**
Sn. Gürcan Erdoğan, görevde olduğunuz süre içerisinde şoförünüze abartılı ve tartışmaya açık ek mesai yazdığınız için Kıb-Tek Yönetim Kurulunun hakkınızda şikayette bulunduğunu öğrendik. Tabi şikâyet sonrasında da konu mahkemeye intikal etmiş. Polis sizi fellik fellik her yerde ararken, nihayet ortaya çıkıp hastanedeyim demişsiniz. Tabi açıklamanız sonrasında da Polis yarın (Bugün) mutlaka mahkemede olun tebliğini yapmış. Yahu on milyon kez kadın olsun, kitap olsun, cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır dedik. Dedik ama damda gezer takyanoz vur beline kazmayı misali dinletemedik.
**
Sn. Cemal Özyiğit, Çanakkale Kampı'na gönderilen öğrencilerimize yönelik Oğuz isimli bir görevlinin 11-14 arasındaki öğrencilere "Gırtlağınızı keserim hepinizi bitiririm" hayvanlar. Beş gündür burada yiyip içiyorsunuz, haram olsun. Rezil herifler, beş para etmezler, sözlerine yaptığınız çıkış halk nezdinde büyük beğeni topladı. Malum, tokadı yapıştırana diğer yanağımızı da döndürerek bir de buna vur deme alışkanlığımız ile enseye şaplak modundan çıkmanın mutluluğunu yaşadık. Sn. Özyiğit, bu küfürbaz Oğuz efendiye, boyundan büyük işleri uzun boylulara bırak. Bodiri kadar boyun ile boyunu aşan küfürler savurma sonra altında kalırsın dedik dinlemedi. Bırak dili ile yaptığını boynu ve sürüleceği yerde ayakları ile çeksin.
**
Sn. Ali Riza Altay paylaşımında, şu anda Cumhuriyet Meclisi olağan üstü toplantı yapıyor. Gündem yaşanan ekonomik krize karşı alınacak önlemler. Ama bakıyorum koltukların çoğu boş. Vekiller böylesi bir toplantıda salonda yoklar. Salonda olmayacaksanız vekilliği bırakın görevi layı ki ile yapabilecek kişiler girsin parlementoya. Sizler paşa paşa evinizde oturun diyorsun. Vallahi gene hecinlerin üstünde be Ali Riza Hoca. Nesten adamlardan da rahatlarını bozacan. Adamlar evlerinde sigarasını tüttürüp nereden oy kaydıracağını düşünürken döviz ile halkı mı düşünecek. Vallahi sen delisin be hocam. Bırakın ve paşa paşa evinize gidin diyorsun. Eeee vallahi eski köye yeni adet getirmeye çalışıyorsun. Adamlar hiç ayda 14 bin TL’yi yani oluk gibi akan parayı bırakıp da evine gidip oturur mu? Herhalde şaka yapıyorsun? Hoca, gökten Hülya Avşar yağsa bizim gibi garibanın başına ancak bizim bazı vekiller gibiler düşer
**
Sn. Mustafa Aktuğ, Lapta’da çıkan yangını ucuz atlattınız. Sizin nezdinizde tüm Lapta halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Sizin de belirttiğiniz gibi evet kötü bir geceydi. Bir anda ateşlenen ağaçlık alan ve evlere doğru giden alevler daha çok can yakabilirdi. Belirttiğiniz gibi Allah’tan bölge halkının, İtfaiyenin, Orman Dairesi ekiplerinin, polisin ve Belediye çalışanlarının gayreti ile daha kötü olaylar yaşanmadan yangın söndürüldü. Sn. Aktuğ, bugüne dek ağlarsa anam ağlar gerisi playback yapar diyorduk. Ama geride Fırat Ataser ile Nidai Güngördü’nün, play back yerine mükemmel vokalleri çok etkili oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.