• BIST 9915.62
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Lefkoşa 21 °C
  • Mağusa 21 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 22 °C
  • İskele 21 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 22 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Derviş Eroğlu, krallar ile dans etmenin zor olduğunu birkez daha ispat etmiş oldunuz. Eskiden Krallar bir el işareti ile kelle uçururken, teknoloji devrinde tuşlara başarak bir aloo demek suretiyle kelle uçurmaya başladılar. Kurultay sürecinde, sanırım sizin telefonlara çok yüklü fatura gelecek diyorlar. Birde geçtiğimiz akşam sizin evdeki toplantıda misafirlere neler ikram ettiğinizi çok merak ettim. Biri hoptirininnam oynarken, diğeri mide bulantısından kus kus öldü diyorlar. Sn. Eroğlu, İktisat teorilerinin yanlış bildiği bazı şeyler var. Bu teoriler, helal bir malın getirisi, haram bir malın getirisinden çok daha fazladır diyor. Eeee vallahi o haram malın bedeli ağır ağır, damla damla ödenmeye başladı. Sanırım ödenme sürecine de devam edilecek.

**

Sn. Ahmet HüdaoğluKıb-Tek yönetim kurulu başkanlığına atandığınız günden beridir tüm yatırımlar sizin ne emmeye nede gömmeye, ne tuza nede sabuna dokunma korkunuz yüzünden durdu. Aloo orada birileri varmı? Bizi duyuyorsa Haziran ayına kadar ceryanı idare edeceğiz sonrasında mum ile gandillere talim edeceğiz dedik. Herhalde kulaklarınızdaki kulaklık nedeni ile duymadınız. Aaaa efendi, ihaleye çıkın. Hangi efendi kazanırsa kazansın, o santralleri getirsin. 2’mi olur 4’mü olur getirin ve karanlıkta kalmamızı önleyin. Sn. Bakan, birilerini düşünüp, partidaşlarını da düşünerek yenilenebilir enerji, kablo ile getirelim diye düşünürseniz. Kablo AB normlarına takılır. Çözseniz bile 4-5 yıl sonra gelir diye hatırlatalım. Sn. Hüdaoğlu, korkunun ecele faydası yoktur. Taş üstüne taş koyamıyorsunuz. Bu korku sizi yiyip bitiriyor. Geleceğe döndür başını ey Hüdaoğlu, partin bünyesindeki, geçmişin Âdem’leri, bir elmayla sefil etti seni.

**

Sn. Ersin Tatar, Öncelikle büyük başarın nedeniyle seni kutlarız. Tabi esas yarış kurultaydan sonra başlıyor. Sana karşı kılıçları kuşanan bazı eski bakanların operasyonlarını budaman gerekiyor. Arkana Eroğlu gibi bir gücü aldıktan sonra onların haklarından gelmek leblebi çiğnemek gibi bir şey olur. Ancak herşey bitti benim bundan sonra yolum açıldı diye düşünürsen bence yanılırsın. Çünkü o yolda ilerlerken senin tekere ‘Androş’ koyacak eski bakan, bakmayanlar çok olacak. Haaa birde 7002 üyenin 2500 oyunu aldın. Şimdi bu 2500 kişi önce 10,000 sonra 15,000 çıkacak. Ve ben sana oy verdim. Sen Arslan ve Kaplansın diyerek istek listelerini sana uzatacaklar. Sn. Tatar, adım atacağın yere iyi bak, işin ucunda yaş tahtaya basmak da var.

**

Sn. Ayşegül Baybars, Teksas’ın bir vilayeti haline dönüşen KKTC’nin, Girne İlçesinin, 13 Şubat Sokağında akıllara durgunluk verecek bir olay yaşandı. 17 yaşındaki genç kız elinde bıçakla evden çıkarak, sokaktan geçen hiç tanımadığı 49 yaşındaki ElmeryySanchez isimli kadını sırtından 8 kez bıçakladı. İçişleri Bakanı olarak, sürekli olarak biz gerekli tedbirleri aldık. Teksas’ın birinci vilayeti olmak yerine artık son sıralardaki vilayeti olacağız ima eden açıklamalarınızı büyük bir memnuniyet ile okuduk. Sn. Baybars, bin bereket versin ki siz gereken tedbirleri aldınız. Bu tedbirler sayesinde 16 bıçak darbesi yerine o 17 yaşındaki kız, tanımadığı o kadına sadece 8 bıçak sokabildi. Ayşegül hanım, aldığımız tedbirler sayesinde her şey çok daha güzel olacak masalı yerine, “Kötü şeyler de olacak, ama yanında olacağım” samimiyetini daha çok seviyorum. –

**

Sn. Süleyman Manavoğlu, Kanal T’de yaptığımız programda çok ciddi bir iddiayı gündeme taşıdık. Bandabuliya’nın arka tarafındaki park yeri yanında, yabancıların kaldığı ve bir kapısının bizim tarafa, diğer kapısının da Ermu sokağına açılan evde, uyuşturucu kaçakçılığı yapıldığını masaya yatırdık. Sn. Manavoğlu, kevgire, hatta daha da ileri gideyim eleğe dönen sınırlarımızda gençlerin zehirlenmesine neden olan uyuşturucu kaçakçılığına Polis teşkilatının darbe vuracağına eminiz. Bu konuda tedbir alacağınız konusunda da beklentimiz büyük. Ancak bizim anlayamadığımız bir nokta, nasıl olur da bu yabancıların böylesi bir evde kalmalarına izin verildiğidir. O evden yalnız uyuşturucu değil, aklınıza gelebilecek, hatta hayalinize bile getiremeyeceğiniz işler de yapılabilir.  Sn. Genel Müdür, suçlar insanların yüzünde görünseydi, aynalar satılmazdı. Ve hatalar yapıldıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir. İhtiyaç kalmaz.

** 

Sn. Murat Gezici, son yaptığın ankette yine çuvalladın. Verdiğin rakamlar hedefin 5 kilometre ötesinden geçerken, KKTC’nin günde 30 bin kişinin ziyaret ettiği detay internet gazetesi için doğruları bildiği için yüzde 1 okunur oranı var dedin. A mübarek biraz araşırsan bırak araştırmayı girip izlenerliğine bakmış olsaydın her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği detay için işkembe-i kübradan atmazdın. Murat Gezici, sen nerden birşeyler nemalanırım diye kapı kapı gezerken bizler ülkede kapı kapı gezerek doğru rakamlar için uğraş veriyoruz. Bizim felsefemizde herşey para değil, ülkemizi sevdiğimiz için herşey ülkemiz içindir. Murat bey, sanırım bu defa da ‘Muradına’ eremedin. Şans kapını çalsın ve cömertliğini göstertsin diye bekliyorsun tamam da, şans geldiğinde sen beklentilerini başka kapılarda aradığın için evde yoktun. Şansta tasını tarağını torbaya doldurarak gitti.

**

Sn. LicaŞemmedi, çalışmayan bir Meclis istemiyoruz. Üretmeyen ve bu halkın sırtından yiyen asalaktır Net, diyorsun.Lica hanım bu konudaki teşhisin sanırım doğru değil. Lütfen bu çalışma meselesine bir daha göz at. Diyanellos Sigara Fabrikasından bozma, Meclisi Mebusan-ın 50 üyesi çok çalıştıkları gerekçesi ile 3 ay 10 gün dinlenmek zorunda kalıyor. Bazen nisap hastalığına tutuldukları için 30 saniyede açıp kapattıkları meclisin bu açıp kapatma meselesinde çok yoruldukları için 1 hafta dinlenmek zorunda kalıyorlar. Lica hanım bu kadar yorgunluğa can dayanmaz. Bu yorgunluğa karşı aldıkları 15 bin lira babalarının ak sütü gibi onlara helaldir. Lica hanım, Cennet ve cehennem hakkında kötü ve küfürlü sözler söylemek istemem. Çünkü iki yerde de tanıdığım insanlar var. Cennette Naci Talat, Sonay Adem, Özker Özgür gibiler Cehennemde de hadde boş ver onu söylemeyeyim.

**

Sn. Fikri Ataoğlu, yaptığınız açıklamada marketlerde kullanılan naylon poşetlerin artık paralı olacağını belirttiniz. Hükümetinizin, harnup ağacından mamul, kıymıkları temizlenmeden zeytin yağına bulandırılmış kazıcıkları hart diye geçirmesine alıştık. Naylon poşet ücretleri bu kazıcıklarınkıynıcıklarından öte bir halt yapamaz. Kazıklardan dolayı basur ameliyatı olmak için sıraya girdik. Koltuğa oturma sıkıntısı çekiyoruz. Sn. Ataoğlu, İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar küçük şeyleri düşünüp duruyoruz. Bu yüzden hükümet olarak aklımızdasınız.

**

Sn Erkut Özgöray Anayasa Mahkemesinde bugün açmış olduğunuz dava görüşülmeye başlanacak. 2011 tarihinden önce işe giren doktorlara ödenmeyen zam, 2011 tarihinden sonra işe girenlere ödenmişti. Tabi bu konuda ayırım yapıldığı için Anayasa’nın amir hükmüne karşı bir uygulama hayata geçirilmişti. Tabi sizde bizi yönettiğini zannedenlere be efendiler Babayasa ile hareket ettiniz. Ancak Anayasa size değnek sallıyor. Bir elinde çirpi, diğer elinde değnek. Ya gelin bu hatayı düzeltin yada ikisinden birisini seçin diyorsunuz. Sn. Özgöray, bütün siyasiler, siyasi hayatlarında “orijinal” olarak doğarlar. Ancak birçoğu özellikle belli makamlardaki koltuklara oturanlar, zaman içinde değişime uğrayarak “kopya” olarak ölürler.  Bilmem anlatabildim mi?

**

Sn. Nazım Çavuşoğlu, UBP Kurultayında yaşanan başkanlık yarışında taraf olduğunuzu ve Özgürgün lehine çalıştığınızı öğrendik. İskele Belediyesi başkanlığında, Mehmetçik Belediyesi Başkanlığı yarışında, Büyükkonuk Belediye Başkanlığı seçimlerinde olduğu gibi yine UBP Kurultayındaki başkanlık yarışında da son sırada yer aldığınızı gözlemledik. Vallahi siz artık alışkanlıklarınızın çocuğu oldunuz. Yenilen pehlivan gibi yenildikçe, ama bir daha diyerek bir daha yenilmenin dayanılmaz hafifliğini yaşıyorsunuz. Habibe Teyze, vallahi şu bizim Nazım ovlucuğuma çok acıyorum. Fukara dayak yedikçe ve yarışlarda geçildikçe,  kazanacağım diyerek hırslanıyor.  Sn. Çavuşoğlu, Ebuzittin amca, aynı nehirde iki kere yıkanılmaz diyor. Ama siz maşallah 21 keredir yıkanıyorsunuz ama bir türlü faydasını göremiyorsunuz.

**

Sn. Özkan Yorgancıoğlusanırım, değerli dostunuz Sonay Adem’i kaybetmenin üzüntüsü içerisindesiniz. Ülke siyasetine ismini altın harflerle kazıyan ve sizin gibi cebi yerine, ülke menfaatlerini düşünüp, harama el uzatmayan Sonay Adem’in de siyasi hayatı boyunca sizin gibi mal varlığında artış kaydedilmedi. Para yerine hizmeti düşünen, Özkan Yorgancıoğlu, Naci Talat, Özker Özgür gibi Sonay Adem’de siyasete geldiği gibi gitmedi. Mal varlıkları erozyona uğrayarak, santim artmayarak siyaset hayatından gittiler. Sn. Yorgancıoğlu, eğer onur kazançlı olsaydı,siyaset arenasındaki birçok kişi de yaptıkları ile onurun en yüksek mertebesine ulaşırdı.

**

Sn. Önder Sennaroğlu, UBP Kurultayında, düşman kardeşiniz gibi faal rol oynamadınız. Onun gibi atılıp kapılıp, sonrada muz kabuğuna basıp iki seksen yere düşmediniz. Yazık oldu. Yanlış hesaplar yaparak, muz kabuğuna basıp yere düşen kankanızın 32 dişinden ağzında kalan 22 tanesinin 12 tanesinin de kırıldığı söyleniyor. Sizi deliler gibi seven. Hatta kuyunun başında sizi görse o kuyuya itecek kadar çok seven kankanızın, şu sıralar çok üzgün olduğu söyleniyor. Vallahi üzülmesine gerek yok. Kaybetme rekorları nedeniyle Guines rekorlar kitabına girme başarısı her siyasinin harcı değildir.  Sn. Sennaroğlu, acıda her zaman tadılmayan muhteşem bir zevk vardır. Sanırım kankanız, bu muhteşem zevk için her zaman kaybetmeye programlandı.

**

Fıkra

Ekipmana sahipsiniz

Bir çift , gol kıyısına tatile gider..

Golde bazı bölümlerde balık avlamak yasaktır.

Koca yasak olmayan bölümlerde avlanarak, kadın da kitap okuyarak günlerin geçirmektedirler. Derken bir gün adam balık avlamaktan gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasına çekilir. Kadının canı sıkılır ve botla gölde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umduğu gibi gitmez ve botun hâkimiyetini yitirir. Bot göl üzerinde serbestçedolaşmaya başlar. Kadın da yapacak bir şey olmadığıiçinçıkarıp kitabını okumaya başlar. Derken devriyeye çıkmış olan şerif kadınıgörür ve yanına yanaşır..

"Hanfendi burada ne yapıyorsunuz?"

"Görmüyormusunuz kitap okuyorum."

"Ama bu bölgede balık avlamak yasaktır."

"Zaten ben de balık avlamıyorum"

"Ama gerekli bütün ekipmana sahipsiniz, sanırım sizi karakola götürüp ceza kesmem gerekiyor."

"Eğerböyle bir şey yaparsanız ben de bana tecavüz ettiğinizi söylerim."

"Size dokunmadım bile..!!"

"Ama gerekli tümekipmana sahipsiniz, değil mi?"

**

Günün sözü

Topal ol, sağır ol, duygusuz ol

Hissiz ol, kör ol ama

Asla ve asla

‘NANKÖR’

olma

**

Günün fotosu

gunun-fotosu-akinci---anastasiadis.jpg11.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler