• BIST 10265.8
  • Altın 2392.858
  • Dolar 32.3644
  • Euro 34.7852
  • Lefkoşa 28 °C
  • Mağusa 29 °C
  • Girne 25 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 29 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 14 °C

Kanber: “2014’ün enkazı üzerinden yeni yılı selamlıyoruz”

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber, yeni yıl dolayısıyla yayınladığı mesajda geçmişten bugüne kadar yapılan yanlışları eleştirerek, değerlendirmelerde bulundu.
Kanber: “2014’ün enkazı üzerinden yeni yılı selamlıyoruz”

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber, yeni yıl dolayısıyla yayınladığı mesajda geçmişten bugüne kadar yapılan yanlışları eleştirerek, değerlendirmelerde bulundu.

KTEZO Başkanı Kanber, planlamanın, öngörünün reddedilerek, fırsatçılığın baş tacı edilerek, göz yumularak, gelinen noktanın yıkımdan başka bir şey yaratmadığını, gerek kamu yönetiminin, gerek ekonomik durumun, gerekse de sosyal yaşamın bugünkü durumunun başka türlü izah edilemediğini ifade etti.

Üretim, güvenilirlik, üretim ve hizmetleri belli bir kalite ve standartlar çerçevesinde gerçekleştirmek, teşvik etmek yerine 1980’lerden başlanarak “ bavul turizmi” denen ticaretin öne çıkarıldığını, al – sat ile ihya olunacak fırsatçılığın yaratıldığını belirten Kanber, ancak Türkiye’de Özal’ın gümrük kapılarını açmasıyla duvara toslandığını ve fırsatçı bu politika ile geride büyük bir enkaz bırakılarak çöküş yaratıldığını hatırlattı. Kanber, bu çöküş sürecinin yaşanmasıyla var olan kooperatifçiliği, seracılığı, sanayiyi de yanında götürerek neredeyse yerle bir ettiğini, halkı üretime katılmaktan, üretimden kopardığını kaydetti. Kanber, her köşede mantar gibi biten off shore bankacılık ve aynı anda serbest bölge politikalarının gündeme geldiğini, daha da ileri gidilerek “Tayvan Modeli” diye adlandırılıp, bütün ülkenin kara paranın aklanmasıyla vergi cenneti haline getirilmeye çalışıldığını vurguladı.

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, açıklamasında şunları ifade etti: “Ekonomi politikası olarak bütün bunlar gündeme gelirken, devleti de her tür partizanlığın yaşandığı bir aygıt olarak, seçim kazanmak, avantaya - ranta dayalı bir statüko inşa etmek için sonuna kadar kullandık. 10 – 15 yıldan emeklilik sistemi mi? Rastgele tapu dağıtmak mı, kaynak olup olamadığına bakmaksızın istihdam mı, ardımıza bakmadan hepsini yaptık. Bunlarla da kalmadık, 1990’lı yıllarla birlikte 2000’li yıllarda patlak veren kadın ticaretini ve casinoları da devreye soktuk. Ülkeyi tanınamaz hale getirmenin her tür yöntemini devreye soktuk. Turizmin öncü sektör olduğunu 1980’li yılların sonunda ilan ettiğimiz halde, turizmin bu ülkede yapılmaması için her şeyi yaptık. Hala daha da öyle… Aynı şekilde Çıraklık ve Mesleki Eğitim Yasası’nı 1988 yılında çıkardığımız halde hemen rafa kaldırdık. Yani yaptığımız iyi işleri de heba ettik.”

kanber

Rant, off shore banka, kara para aklama, casino, serbest bölge, kadın ticareti gibi fırsatçı ve günü birlik politikalar sürerken, meslekten, zanaattan, üreterek var olmaktan kopulduğunu belirten Kanber, bir toplumun, bir halkın yapması gerekenin; bir halkı, ülkeyi, toplumu var eden bütün değerlerin dışarıya ihale edildiğini, kurulan çalışma daireleri ile ithal etdilen emtiya gibi, kendimizin yapması gereken işleri yapması için de iş gücü teminine gidildiğini, dolayısıyla kendi işini yapmayan bir toplumun yaratıldığını vurguladı.

Kanber yayınladığı mesajda “2000’li yıllar bu gerçeği değiştirdi mi?” şeklinde bir soru sorarak, sözlerine şunları ekledi: “Annan Planı süreci toplumda emlak, inşaat üzerinden bir balon olarak yaşandı. Planlanmadığı, denetlenmediği ve planlamak istenmediği; bu noktada irade ortaya konmadığı için şehirlerin, orman arazilerinin, kıyıların yağmalanmasıyla sonuçlandı… Nitekim 2006 yılıyla birlikte “inşaat, emlak furyası” da duvara tosladı.

Daha önceki, bavul turizmi, off shore bankacılık gibi geride enkaz bırakan, konjektürel, fırsatçı günü birlik politika olarak geçip gitti.”

2006 yılı sonundan itibaren de ekonominin daraldıkça daralmaya devam ettiğini, böylece 2000’li yıllarda bütçeyi denkleştirmeyi ve sıkmayı öngören ekonomi politikalarının daha sık gündeme gelmeye başlandığını hatırlatan Mahmut Kanber, bu yöntemle ekonomi, toplumsal yaşam, kamu, devlet tüm alanların yukarıdan değiştirilmeye, dönüştürülmeye çalışıldığını ancak bu şekilde sadece sıkıntılar arttığına dikkati çekti. Kanber bu şekilde hizmetlerin, üretimin ekonomideki payının daha da azaldığını, üretmek yerine, üretim üzerinden katma değer yaratan, vergi ödeyen – ödeyebilen kayıtlı, kayıt altında bir yapı yerine, kayıt dışı kayıt altına alınması nerdeyse imkansız güçlerin sahnede başat olduğu, at oynattığı, kullanım, gıda güvenirliğinin, standartların olmadığı, halk sağlığının hiçe sayıldığı, izlenebilirliği, denetimi olmayan bir yapı inşa edildiğini vurguladı.

Kanber, bugüne kadar yapıldığı gibi bu durumdan medet umulduğunu söyleyerek, şu soruları sordu: “Bütün insanlık adına hala daha ders almadık mı? Hepsi de yer altı ekonomisi olan yasalara göre de öyle kabul gören kayıtsız, izlenebilir olmayan merdiven altı üretim, casino, bet salonları, gece kulüpleri, tekelciliğe dayalı bir yapıdan sürdürülebilir, mutlu bir toplum yapısı yaratılabilir mi? Hele de ekonominin neredeyse yüzde altmışının bu yapıdan kaynaklı kayıt dışılığı ile nereye varabiliriz? Kime, neyi anlatabiliriz? Bu yapıyla birlikte, hepsi de insan hakkı olan sağlık – eğitim – ulaşım – haberleşme devletin sosyal görevleri arasından çıkarılmışsa, gerçekle yüzleşmekten daha nereye kadar kaçmaya devam edeceğiz? Tanınmaz, tanınamaz duruma gelmiş ülkemizde milli gelir üzerinden yapılmak istenen bütçe yıllardır neredeyse sadece emek, hizmet giderlerini karşılamanın ötesine geçemiyorsa daha ne kadar “idare etmekle” ömür törpüleyeceğiz?”

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, yaptığı değerlendirmede sonuç olarak toplumsal sorunları üretim, emek – beceri üzerinden çözmek, devletin sosyal özelliklerini yeniden tanımlamak tarihsel görevi ile karşı karşıya bulunulduğunu, aksi taktirde bu ülkenin bugüne kadar olduğu gibi kaosu, parçalanmayı, bireyciliği büyütmeye devam edeceğini vurguladı.

Kanber, yayınladığı mesajda tüm bu olumsuzluklara rağmen yeni yılda yeni bir başlangıç yapmanın elimizde olduğunu, bu nedenle mücadelemizi ve umudumuzu yitirmeden dayanışma ve sevginin egemen olacağı bir yıl diledi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler